1

1.4K 96 47
                                    

Minho sabah erkenden kalkıp annesinin olduğunu bildiği salona indi. Bunu yapmak zorundaydı. Annesinin iğrenen ifadesini görmektense sabah altıda kalkarak kahvaltı masası kurulana kadar kitap okumayı tercih ederdi.

Kitap okumayı bitirdiğinde kahvaltı zamanının geldiğini fark etti. Ayağa kalkıp kahvaltı masasına ilerlerken annesinin birkaç saniye kendisinde takılı kalan gözlerinin onu gerdiğini hissediyordu. Annesi zarif bir şekilde oturduğu yerden ayaklandığında kendisi de çoktan masaya oturmuştu.

"Lee Minho, abini ve babanı bekle. Bu masada kimse kimseden üstün değil. Kahvaltıya herkes aynı anda başlamalı."

Minho annesinin saçma mantığına gözlerini devirmek istese de hiçbir şey söylemeden sadece kafasıyla onaylayarak abisini ve babasını beklemeye başlamıştı.

Birkaç dakika sonra saat yediye on kalmışken abisi sahte bir gülümsemeyle salona giriş yapmıştı. Abisini gören minik beden ise yüzüne yayılan samimi gülümsemeye engel olamamıştı. Bu evde en sevdiği kişi kesinlikle abisiydi.

Abisi de onu görünce yüzündeki ifadeyi değiştirip minik kardeşine gerçek olan gülümsemesini gönderdi. Annesine bakınca bu gülümseme ve bakışlar tekrar sahteleşiyordu.

"Babanızın gelmesini bekleyin."

Annesinin sadece emir vermeye yarayan sesini duyunca ikili birbirlerine kısa bir bakış atmış ve Minho annesinin abisine dönük olmasından göremeyeceğini düşünerek yüzünü buruşturmuştu. Abisi onun bu halini görünce gülmemek için yanaklarının içini hafifçe ısırarak masaya doğru ilerledi. Birkaç dakika sonra aile babası da masaya oturunca herkes küçük bir günaydın ile yemeklerine başladı.

"Akşam önemli misafirlerimiz gelecek, daha doğrusu bir parti düzenleyeceğiz. Bu yüzden güzel şeyler giymenizi ve kendinize özenmenizi istiyorum. Zaten ben ayarlayacağım ama yine de kendinize özenin." dedi anneleri gözünü kahvaltı tabağından kaldırmadan.

"Peki anne." diyerek onayladı onu Minho.

Minho bu durumdan artık fazlasıyla sıkılmıştı. Ailesi hiçbir zaman birbirleriyle güzel bir ilişki kuramamıştı. Bir kere bile lunaparka gitmemişlerdi mesela ya da ailecek bir restoranda yemek yememişlerdi.

Biraz sonra yemekleri biten çocuklar okula gitmek için izin istemiş ve afiyet olsun diyerek evden çıkmak için hareket etmişlerdi.

"Chan hyung, ne zaman bitecek artık bu saçmalıklar? Bu aileyle ne kadar daha yaşayacağız?"

Minho'nun çıktıktan sonra dudaklarını büzerek konuşması üzerine Chan küçük bir gülümseme kondurmuştu yüzüne.

"Lee ailesinin sonu gelene kadar."

Baby BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin