"söz veriyorum"

215 21 29
                                    

Karın ağrısından geberiyom ama yine dedim yazım 🥲

---

"BİZ EVLENİYORUZ!" diyip Felixin elini havaya kaldıran bir adet Hyunjin'i gördük. "NEĞ?!" Dedi Christopher abim. "Ahhahahaah şey abi biz sana anlatmadık dimi-" diyip gözlerini kaçırmaya başladı Felix. "Sus Christopher. Felix benim artık benle de yaşicak!"
"OHA FELİX ŞU GARİBANI NİYE SATIYORSUN YAZIKTIR GÜNAHTIR YA A AAAAAA!" Diyip yattığı yerden (göğsümden😏) beni gösterdi. "Siktir git o zaman" diyip ittirmeye çalışınca bana daha sımsıkı sarıldı "ya tamam özür özür" diyip kafasını da iyice yerleştirdi. "E siz bizden önce olmuşsunuz amağ!" Dedi salak Hyunjin. "Ya Hyunjin saçmalama!" Dedi Jisung. Bende bişi demedim. Jisung öyle düşünüyorsa öyledir. En azından şimdilik🙂.

"Hyunjin, Felix saçmalamayın daha okulunuz bitmedi nereye evleniyorsunuz." Dedi Christopher abim ama haklıydı yani. Bu lafının üzerine Felix üzüntüden başını eğdi. Hyunjinde ona bakıp üzüldüğünü farkedince sinirlendi.

"Evelenecez abi ben ciddiyim. Felix'i seviyorum. 5. Sınıftan beri seviyorum. Onsuz yaşayamam. Tabii kide okulumuz bitince evelenecez. Size masraf çıkartmayacaz söz. Ben kendim çalışır öderim masrafları. Okulumuz bitince evlenmek için, onun sadece bana ait olması için her şeyi yapacam söz veriyorum. Onun kılına zarar gelmesine bile izin vermeyecem." Ayh ama ben çok duygulandım. K-dramalardaki o enayi gibi sadece dinleyen yancılar gibi hissettim. "Hyunjin hyung çok duygusal konuştun ama" diyip ağlayan jeongini gördüm. Onlar ne ara gelmişti lan. "Lan sen benim tilkimi mi ağlatıyorsun?!?!?!" Diyip Hyunjin'i kovalamaya başlayan changbin hocayı gördüm ardından. "AYH BİG BOY HOCAM VALLA ÖZÜR DİLERİM AĞAGAGAGAGAG"

"Chanie~ karnım aç" diyip abimin kucağından bizi iten ve kendisi kucağına oturan seungmin abi de gözüktü sonra. Hayır aq neden benim kafamdan ittiriyor. Çık dese çıkarım.

Sonra doğruldum ama sincap hala bacaklarımın üzerindeydi. "Tamam canım ne yemek istersin?" Diyip seungmin abinin belini saran bir adet Christopher abimi de gördük. Sonra iğrenerek Jisunga döndüm. O da iğrenerek bakıyordu. Sonra göz göze gelince gülmeye başladık ama gülmemizi engellemek için ağzımızı kapattık. Sonra ayağa kalktı ve bana elini uzattı. Felixe ne oldu derseniz Christopher abimin hanımcı halini video çekiyordu. Bizi kalacağımız yere götüren Jisungu izlemeye başladım. Yine her zamanki gibi elimden tutmuş beni sürüklüyordu.

En sonunda kalacağımız odaya geldiğimizde odayı açıp içeri attı beni ve kapıyı kilitledi. (Tövbe estağfurullah ÖXBAİSBSJBS)

Ben ona şaşkınca bakarken o yanlış anladığımı anlamış olacak ki açıklama yapmaya başladı. "İçki içmek için getirdim seni buraya. İçersin dimi?" Ben kafamı dağıtmak için başımı salladığımda cevap verdim. "E-Evet içerim sağol" dedim. Etrafa bakınarak. Onun yanlış anlamam hoşuna gitmiş gibiydi. Tövbe estağfurullah. Sonra yatağın üzerine oturdum ve yeri incelemeye başladım.

"Sert mi istersin hafif mi?"
"Sert!"
"Emin misin? Bu diğerleri gibi değil!"
"Sıkıntı yok getir sadece!"
Burnundan güldüğüne emindim
"Peki. Sen nasıl istersen"

Bı kaç dakka sonra iki kadeh bardağı getirdi ve birisini bana uzatıp yanıma oturdu. Normalde içkileri teklediğim için bunu da tekleyecektim ama dediği gibi bu diğerleri gibi olmadığı için çok acı geldi. O da bana götüyle gülüyordu. "PUAHSHAHAH! DEDİM YA BEN SANA SAKAT ÇOCUK!" diyip gülme krizlerine girmişti ki o kadehin yarısını bile içmişti.
"Jisung"
"Efendim?" Diyip bı yudum daha aldı içkisinden.
"Kaç kadehte sarhoş olursun?"
"Değişiyor. Ama genel olarak 2-3."
"Yalan"
"Ne yalan?"
"Şimdiden sarhoş oldun"
"Ah...Öyle mi? Farkında değilim" diyip bı yudum daha aldı.
"Sen kaç kadehte sarhoş olursun"
"1"
"Dayanıksız" diyip burnundan güldü.
"Bana diyene bak" diyip bende güldüm ve 1 yudum daha aldım. Ben öylece yeri izlerken o da beni izliyordu. Bakışlarını üzerimde hissediyordum. Kadehim az kalmışken kadehi elimden aldı ve yatağın baş ucundaki masaya koydu kendisikiyle beraber. Sonra bana yaklasıp döndü. Ben ona anlamsız bakışlar atıyordum. "Ne oldu?"dedim ağzım yamula yamula sarhoş olmuştum. "Dudakların kıpkırmızı olmuş"
"Evet, içki içtiğimde öyle oluyor."
"Tatlanmıştırda"
"Evet, her insan içki içtiğinde dudağı tatlanır."
"Seninkini merak ediyorum" cevap vermedim ve sadece onun gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Sonra aniden kucağıma çıktı. "Kucağında durabilir miyim?" Diye sordu dudağımla oynarken. Beni öpmek istediğini ve öpüşeceğimizi anlayınca sırıttım.

"Dudağını ısirabilir miyim?" Diye sordum bende. Dediğim şey hoşuna gitmiş olacak ki sırıttı. Ve aniden dudağıma yapıştı. O alt dudağımı emerken bende üst dudağımı emiyordum. Sonra dudaklarını dudaklarıma daha sert bastırınca dudağını ısırdım ve bir inilti kazandım. O sırada da araya dilimi de kattım. Dudaklarındaki tat çok hoşuma gidiyordu. Ağzının tadı inanılmaz derecede güzeldi. Dilimi onun ağzının her yerine, sanki ezberlemek istiyormuşçasına gezdirirken o da benden farksızdı. Dilimi onun gırtlağına kadar soktuğumda bı inleme daha kazandım. Bulduğu boşlukta konuştu. "Dudakların çok tatlı" dedi. Bende ona cevap olarak dudaklarını tekrar ısırdım.

Dudaklarımı ağzından çekip çenesine doğru giderken birisi bağırmaya başladı. Demiştim, her iyi anın ağzına sıçan arkadaşlar vardır. "JİSUUUĞĞĞĞĞĞĞNNNNNN! AC KAPIYI LAĞN!"
"YA BIRAKSANA HYUNJİN! MİNHO DA İÇERİDE BELKİ ÖPÜŞÜYORLARDIR!"
"OHAĞ VALLA MI?!?!?JİSUNG YADA MİNHO EĞER GERÇEKTEN ÖPÜŞÜYORSANİZ Bİ İŞARET VERİN AYOL!" O onları umursamayıp öpüşmeye devam ederken jisung'u kucağımda tutarak ayağa kalktım ve kapıya dayadım. Dayamamla ses çıkması bir oldu. "OHAĞĞĞ LAĞĞ KİM KİME DAYIYOR?!?!" benim jisunga dayadığımı anlasınlar diye jisung'un dudağını sertçe ısırdım. Bu sefer diğerlerinden daha sesli inlemisti. "LAĞĞĞĞĞĞĞ CHRİSTOPHER MİNHO JİSUNGA DAYIYOR!!!!" diyip koşarak gitmişti özürlü.

Ben jisung'u öpmeye devam ederken  Jisungta yaramazlık peşindeydi elini emanetime sürtüyordu.

Jisung'un anlatımıyla

O benim dudaklarımı ısırırken bende onunkiyle oynuyordum. Sarhoş olduğumu zannediyordu ama 2-3 bardakta anca sarhoş olduğuma inanmamasi onun sucuydu :) Ben onunkiyle oynarken inilti kazanmak için onunkini sıktım. Dizleri bükülmüştü sadece biraz. Tepinerek onun kucağından inip ensesinden dudaklarıma baskı yaparak yatağa doğru ilerledim. O en sonunda yatağa oturduğunda üzerine doğru yürüdüm ve o da yatakta geriye doğru çekildi. Yeterince çekilince yakasından tuttum ve kendime doğru çekerek boynunun daha fazla yukarı bakmasına neden oldum.

Yavaşça boynunu öpmek için tatlı dudaklarından ayrıldım. O da ayrıldığında gözlerini hafif açtı ve göz göze geldik. O sırada onun her üstüne çıktığımda ki gibi taşsaklarına baskı yaptım ve inilti kazandım. Ben onun boynuna sertçe imzamı atarken bir yandan da dizimle yukarı aşağı ve sağ sol yaparak onu baştan çıkarıyordum ve o da mırıldanıyordu. Sonra aniden yüksek bı ses geldi ve ardından da Felix'in sesini duydum.

"VAY MİNHO VAY! SEN BİZDEN HIZLI ÇIKTIN! AYRİCA BU KAPI KIRMA ŞRYSİNİ SENDEN ÖĞRENDİM! SOONİE KAYBOLDUĞU GÜNÜN KAMERA KAYITLARİNA BAKTİM NASİL KAPİYİ KİRDİĞİNİ!"

---

bu sefer diğerlerinden harbi kıza yazdım heheheh.

Nedeni hemen atmak istememesi bu bölümü nasıl 1 haftada yazabilirim aq.(galiba 1 hafta bakmadım hesallamadim ehehehe)

Neyse bıbı dicek bişi yok

İngtegram; linowiehan

yazı,tura <MINSUNG>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin