"en azından şimdilik"

274 18 22
                                    

Şimdiden bayramınız kutlu olsun
Bide sorarsanız bu minho'nun işi ne oldu diye dans çalışmaları yüzünden çıktı işten yani yazmayı unuttum 😭 hem bu bölümde hanı biraz seme yaptım hehehehehehehğ ve ayrıca bu bölümde smut olabilir hehehehehehehğ

Not; smut kısımlarını yavaş ve düşünerek okursanız daha güzel olur.

Ben gelecekten geliyom bayramdan sonra atiyon heheheh
---

Jisung'un anlatımıyla

Sabahleyin anamın sesiyle uyandım. Ya zaten okullar tatil ne olur yatsam aq. Neyse. Kalkıp odamdaki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ve aynadaki tipine baktım. Tipini sikim...

Sonra üstüme beyaz bı t-shirt ve gri bı şort giydim. Saçımı da tepeden bağlayarak odamdan çıktım ve mutfağa yöneldim. Koridorun sonundaki mutfağa girip hemen sandalyeye oturdum. Annemde gelip yanağımdan öptü. "Günaydın oğluşummm" dedi. Bende ona zar zor açtığım gözlerle bakarak hafifçe gülümsedim. Ardından babam geldi. "Günaydın uykucu!" Diyip kafama hafifçe vurdu. Bende sessizce kıkirdadim.

"Hadi git kız kardeşini çağır."
"Kendisi kalkamıyor mu ya?"
"Kalkamıyor. O senden de uykucu!"
"Offf..." Diyip ayağa kalkıp yamuk yamuk yürüdüm. Koridorun sonunda 2. Odanın -yani onun odasının- kapısını çaldım ilk önce. Biraz bekledim. Sonra yine çaldım ama yine bı ses gelmeyince daldım. Gerizekalı hala uyuyordu. "Lan salak ryujin kalkana!" Diye bağırdım. "Kardeşine salak deme!" Diye mutfaktan bağırdı annemde. "Ama salaak!" Diye karşılık verdim ona bende. "Ya bi git başımdan!" Dedi ryujin. "Gitmiyom hadi kalk kahvaltı edecez." Dedim. "Ben etmicem siz edin"
"Yine sabaha kadar yunjinle mi mesajlaştin?"
"Hıhı."

İç çektim.

"İyi annemlere söylerim ben"

"Tamam..." Dedi ve bende odadan çıkmaya koyuldum. Kapıyı kapatıp mutfağa gittim. "Uyanmadı mı kardeşin"
"Uyanamadı. Uyuyamamış anca uyumuş."
"Neden?"
"Bazen oluyor bende de uyku tutmuyor. Onda da öyle olmuştur"
"Hmm... Tamam." Dedi annem ve yanıma oturdu oda ve kahvaltımızı etmeye başladık. Zaten kahvaltıdan sonra odama çekildim.

---

Ben odamda huzurlu huzurlu yatıp telefona bakarken bı anda birisi aradı. Telefona baktığımda "keloğlan gülüşlü yazısını gördüm. Sonra yüzüm ekşidi. Hala ona oyuncağımı kırdığı için kızgındım. Kapattım o yüzden telefonu sonra bilgisayarımın başına geçtim. Ve oyun açıp oynamaya başladım. Sonra yine telefonum çaldı. Arayan yine Minho'ydu. Yine kapattım. Sonra yine aradı. Bu sefer de açıp.
"Ji-"
"Arama beni" dedim sert bı şekilde ve telefonu kapattım. Sonra oyuna sinirlenip odamdaki balkona çıktım biraz hava almak için. Ama sonra aniden havadan iki tane bacak sarkmaya başladı. "Lan?!" Dedim ve ayağa kalkıp bacakların yanına yukarı bakmaya başladım. "Lan Jisung yardım et biraz" dedi Minho "OGLUM SEN MANYAK MİSİN?!?!"
"SHUT A FUCK UP"
"OFFFFF" Diyip onun bacaklarından tuttum o da biraz daha kendisini bana bıraktı "lan bi dur gevurun çocuğu!" Dedim ve aşağı inmeye çalıştı "ananı! Jisung bekle bı dur bana doğru gel!"
"Sana doğru gelirsem düşü veririz!"
ve en sonunda bacaklarını benim belime sarmış kollarıda boynuma sarılmış bı adet minho kaldı. O bana gözleri parlayarak bakıyordu. Ama hiç sırası değildi.

"Manyak mısın minho sen? Ya sana bişi olsaydı?"
"Sende telefonlarıma cevap verseydin!"
"Sana sinirliyim de ondan vermedim!"
"Neden sinirlisin ya..." dedi sessizce ve tatlı bı şekilde. Daha fazla onu kucağımda tutmak istemediğim için onu yere indirdim. "Boşver! Şimdi sana daha fazla sinirlendim zaten!" Dedim ellerimi belime koyarak. O da başını eğip elleriyle oynuyordu ve suratı da düşüktü. "Özür dilerim..." oha aq çok tatlı bu. "İyi yürü içeri üsiceksin." Dedim ve minik adımlarla içeri girdi. Bende arkasından girdim. Sonra yatağımın yanında durdu. Bende yatağa oturdum. "Oturmak için izin isteme." Dedim. O da yavaşça yanıma oturdu. O hala tatlı ve asık suratla kafasını bükmüş elleriyle oynuyordu.

yazı,tura <MINSUNG>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin