yazı,tura <MINSUNG>

"karanfil ve zambak"

Ölmedim yasiom 🥲👰

---

"Ya Minho düzgün dur amk" diye fısıldadı sincap çocuk. Biz o mâlum şeyi yaptıktan sonra akşama kadar uyuduk. Akşam 20.30 sularındada uyandık. Kendisine gelmek için dışarıda dolaşmak istediğini söyledi. Bende tabii dedim birlikte hazırlandık.-onun kıyafetlerini giydim.- sonra.

"Benim mi götüm sikildi senin mi belli değil aq" dedi kalçasıyla kalçama vurarken. Benim o an onun kalçalari aklıma geldi ve biraz susup boş boş yere baktım yürürken. O da bunu anlamış olacak ki kafama vurdu. "Ya o görüntüyü aklından sil sıçıttırma ağzına. Hem penguen gibi yürüme. Benim öyle yürümem lazım"

"Sana oğlumu da yalattırmalıydım."

"E OHA AMİNA YA" diyip koluma sertçe vurdu.

"Orman parka yürüyüş yapıp kafamızı dağıtmaya geldik unutma." Ama ben olduğum yerde durup onu baştan aşağı süzdüm. O da hem utanıp hemde rahatsız olup hareketlendi. "Biz şimdi neyiz?" Diye sordum aniden ona bir meleğe bakar gibi bakarken. O da bı anlık duraksayip bana baktı. Çatık kaşları ve sincap gibi yanaklarıyla oldukça şirin. Ona sahip olduğum için çok şanslıyım. Ama... Ona sahip miyim? Bu sorunun cevabını o verecekti. "Aaooovvv..." Dedi kaçamak bakışlar atarak. "Eee..."dedi sonra da. "B-Biz..." Dedi sonda gözleriyle gözlerimi hapse aldı. O da bana bir mucizeye bakarmış gibi bakıyordu.

Jisung'un anlatımıyla

Sormuştu. Benim bile bilmediğim o sorunun cevabını sormuştu. Gerçekten biz neydik? Onu seviyor muyum? Bilmiyorum. Biliyormuydum?. Ona şimdi ne cevap verecektim? Evet. Sevgili olmamamıza rağmen saatler önce ilişkiye girmiştik. Birbirimizi kullanmış mıydık? Hayır, Minho beni kullanmazdı. O kötü birisi değildi. Ben mi onu kullanmıştım? Hayır, bende kullanmamıştım. Bı anda birbirimizle çok yakınlaşmıştık. Bunun nedeni de galiba o asansörde birlikte kaldığımızdan ve beni sakinlestirdiğinden. O an, bana sarıldığında ona karşı bütün duygularım değişmişti. Belki de çocukluğumuzu anımsadım ve bu
Yüzden olabilir. "Han..." Dedi. "Minho..." Diyebildim anca. "B-Biz" sesimin titremesine karşı koyamiyordum. "Han..." Dedi bir kez daha. "Biz neyiz?" Dedi. Onunda sesi titriyordu. Gözleri dolmamıştı ama ağlayacak gibiydi. "Han..." Diyip gözlerini kapatıp yutkundu. "Han... Bilmiyorum sana karşı neden böyle hissediyorum. Aslında sana karşı hislerimden de emin değilim Felix'in dediğine göre ben..." Dedi ve bir kez daha yutkundu. "Ben sana aşığım Han..." Dedi.

"Belki çocukluğumuza dayalı aslında belki o asansörde kalmamız yüzünden belki...belki..." Dedi. Kaşları hafif çatıldı. "Han... Belki de küçükken  en zor zamanında benim yanıma gelmenden, sana o kadar şey yaptıktan sonra, sana karşı büyük bir borcum varmış gibi hissediyorum ve bu yüzden sana yaşayabileceğin en iyi hayatı sağlamak için seni her şeyim yapmak istiyorum. Seni her şeyim yapıp senin gülüşünü görmek, gözlerindeki o ışıltıyı görmek, o tatlı yanaklarını öpmek, o ince belini kollarımla sarmak istiyorum. Neden sana karşı birden böyle hissediyorum inan bilmiyorum. Belki de..." Diyip yeniden zar zor yutkundu. "O ölen abimin bana davrandığı gibi davranıyordun, bu yüzden sana karşı bir hoşlantı beslemeye başladım, ve bu hoşlantı yavaş yavaş aşka dönüştü inan bilmiyorum. Emin olduğum tek bişi var o da seni canımdan, her şeyimden çok sevdiğim." Diyip zar zor yeniden yutkundu.

Şoktaydım. Hiç kimse bana böyle dememişti yada hiç kimse bana böylesine değer vermemişti. Gözlerim ona hem şok olmuş, hemde hayran hayran bakıyordu. Bu sözler yüzünden ona daha fazla aşık oluyordum. Bilmiyorum bu hissettiğim aşk mıydı? "Han.." dedi sesi derinden gelmişti. "Karanfil çiceğim olur musun?"

Bunu hatırlıyor muydu? Nasıl? Karanfil çiceği? Çok hızlı ilerlememişmiydik. Tanışalı çok olmadı. 2 ay oldu. Fakat. Ama. Offf.

"Minho..." Dedim. Gözleri hala kapalıydı. "Nasıl hatırlıyorsun?" Diye sordum. "Ben seninle olan her anımı hatırlıyorum." Dedi. Zar zor ard arda yutkunuyordu. "Han..." Diyip gözlerini araladı ve hemen göz yaşları süzülmeye başladı. "Han ben sana cidden çok fena aşık olmuşum." Dedi titreyen sesiyle. Kaşları daha fazla çattı ve dudaklarını birbirine bastırdı. "Han" dedi daha yüksek sesle. "Ben sana aşığım" dedi.