yazı,tura <MINSUNG>

"dans pratiği"

Teyzemin bunlar trans paylaşma sunları demesi,annanamdan ve anamdan fırça yemem, elektriklerin gitmesi,havanın sıcaklıgı ile yeni bölüm yazmaya başlıyorum hadi bismillah...

---

"Bı dakka nEğ-?" Dedi Felix.
"Bı DaKkA nEğ" diyip bende onu taklit etmiştim. O da sinirlenip yastığını bana atmıştı. Bende sessizce kıkırdamıştım ve yastığını geri attım. "Ya oğlum ciddi ol biraz" dedim sonra. "Ya oğlum adam gibi konuş onla."
"Korkuyom"
"Neyden"
"Ya beni reddederse?"
"Amaaan. Nolucak bişi olmaz"
"Öyle mi diyorsun?"
"Öyle diyorum"

Sonra biraz düşündüm. Gerçekten açılmalı mıydım? Yoksa acilmamallimiudim. Ben çok zeki bı insandım(!)O yüzden kuzenimi dinleyecek ve açılacaktım. "Tamam lan acilacam." Dedim. Felix'te ellerini cırpıp "sana güveniom yaparsın sen! Hem sana bakmayani da ne bilim?" Dedi. Bende burnumdan gülüp "teşekkürler lix'im" dedim. Sonra ayağa kalkıp yanıma geldi ve ayaklarımdan tutup çekti bu yüzdende yatar pozisyonda oldum. Sonra gelip göğsümün üstüne yattı.

"İyi geceler lix" dedim ama o hemen uykuya dalmıştı bile. Bir süre sonra bende uykuya daldım.

---

Sabahleyin 8 gibi uyandım. Ve üstümde Felix'in olduğunu unutarak ayağa kalkınca göt üstü yere yapıştı. O bana söverken bende giyiniyordum. Giyindikten sonra çantamı aldım ve bazı gerekli şeyler koydum ve Christopher abim ile seungmin abinin olduğu odaya gittim. Kapıyı tam tıklatacakken inleme sesleri geldi... Ve direkt odaya daldım tabii kide :D.

Ama gördüğüm şey... kavonaza sıkışmış seungminin abinin eli ve onu çıkartmaya çalışan Christopher abi.

Sabah sabah gördüğüm manzara da hiç mantıklı değil ki amk. Ben onlara donmuş bakarken onlarda bana bakıyordu. "Ne var lan sabah sabah rahatsız ediyorsun?" Dedi Christopher abim sonunda. "Seungmin abiyi Alaçam" dedim "neden lan?"dedi Seungmin abi. "Dans provası için hadi hadi 10 da başlıyor yolumuz uzun. "Bu halde mi?" Diyip elini gösterdi. Sonra bı iç çektim. Tanrıdan anam kadar sabır diledim. Ve yanlarına gittim. Seungmin abinin elini alıp tahta masaya vurdum. Vurmaz olaydım. Masa kırıldı. Ama iyi yanından bakarsak kavanoz da kırıldı. "LAN MANYAK MISIN SEN MİNHO" diyip beni ittirdi Christopher abim ve hemen sEuMgMiNcİğİnİ ile ilgilendi.

---

Ben orada baya bı sinir krizi geçirdim. En sonunda seungmin abiyle attıkları konuma ulaştık. Oraya ulaşana kadar yağmura da yakalanmıştık. Oh ne güzel. Islak ıslak dans pratiği de yapıp terlemistik. Hasta olacaktık. Oh ne güzel amk. 1 buçuk saatlik bir çalışmadan sonra 30 dakka ara verecektik. "Abi biz hasta olmasak iyi yani" dedim "he amk hasta olmicaz şu halimize bak" dedi Seungmin abi de nefes nefese. Sonra aniden kapı açıldı ve bir de ne görim. SİNCAP ÇOCUK VE CHRİSTOPHER ABİĞ. Sincabı görünce ister istemez gülümsedim o da bana bakıp kocaman gülümsedi. Ve yanımıza hızlı adımlarla geldi. Sonra farkettim ki ellerinde poşetler vardı. Benim yanıma hemen diz üstü oturup poşetle uğraşırken "merhaba..." Dedi. Bende ona bakıp gülümseyerek "merhaba sincabım" dedim. O da hemen bana 1 saniye bakıp gülümseyerek başını eğdi utanarak. Christopher abimde seungmin abinin eline bakıyordum sabahki kavanoz olayından dolayı eli biraz ezilmişti seungmin abi ile Christopher abi konuşurken sincabım da benim için yemek almış onları hazırlıyordu. Daha doğrusu atıştırmalık.

O da maraş dondurması.

Bizim yağmurda ıslanıp 1 buçuk saat terleyerek dans ettiğimizi bilmedikleri için almışlardı. Ben bunları düşünürken sincabım kaşığı bana uzatmış ağzımı açıp yememi bekliyordu. Bende ona bakarak dondurmayı yedim. Ben ona bakarken o bana heyecanla maraş dondurması yedirme peşindeydi. Heyecanlı olduğu çok belliydi ve çok tatlı gözüküyordu.