"günlüğüme onu adadım"

150 13 41
                                    

Öhm hellooooo

Oy atın pls.

Hyunlix ağırlıklı bu bölüm 😍😍😍

---
Minho'nun anlatımıyla

Polislerden kaçtıktan sonra eve gelmiştik.

Jisung'un anlattığına göre kendisi hariç ailesi şirkete girmişler ama anı bı işleri çıktığı için başka bı sehre gitmişler ve orada otelde kalacaklarmıs.

Ben tabii kide sincabımla yatacaktım. Christopher abim changbin hocayla. Seungmin abi lixie ile, jeongin de Hyunjin ile yatacaktı.(Hyunin????🙀)

Jisung'un odasında Felixle seungmin abi, ebebeyin odasında benle Jisung, kız kardeşinin odasında Christopher abiyle changbin hoca, salonda da Hyunjinle jeongin yatacaktı.

Yatmadan önce herkes salonda toplanmış askerler patates yerler oynuyorlar. Ben müqqimmil ötesi Jisung'un kucağında yatarken aklıma aniden Jisung'un odasını nasıl bıraktığımız geldi. "Jisung!" Dedim sessizce. "Efendim?" Dedi. "Senin odan düzgün müydü? Toplamış mıydık?"biraz düşündü. "Evet toplamıştık hatta sen benim vazomu kuracakdin az kalsın. "Haaa doğru" diyip geri kucağına yattım."

Felix'in anlatımıyla

Ben Minho'yla oturmuş onların askerler patates yerler oyununu izliyorduk. Minho benim oynamadığımı görünce o da oynamadı, Jisung ne kadar itiraz etsede. "Ben bı bizim eve gidecem üstümü değiştirip gelirim" dedi Minho. Bende ardından "bende gelim üstümü değiştirim." Dedim. O da başıyla onaylayıp Hyunjin hariç herkese selam verip kapıdan çıkarken Hyunjin geldi. Minho arkasına dönüp "Ne oldu salak Hyunjin?" Dedi. Hyunjin de Durup göz devirdi. "Hani eee şey- HEĞ! Hani sana ödünç verdiğim donum var ya onu getirsene"

Şaka Maka

Salak Hyunjin

"Yaov Salak Hyunjin ne alaka şimdi"

"Ya banane bana donumu getir!"

"Ya tamam sus yeter ki ya!"

"Tişikkirlir canım arkadaşım!"

Diyip Minho'nun boynuna atladı.

"Ya bırak hade geç içeri!"

"Salak Hyunjin git hadi bizde gidecez" dedim bende. Uzun zamandır bana bakmayan gözleri bana dönüp gözlerimiz kesiştiğinde gözlerinin parladığına yemin edebilirim. "Ta-Tamam Yongbok"

Yongbok dedi.

Diğer adımı kullandı.

Her üzgün olduğunda yada sinirli olduğunda insanların ya diğer adlarıyla yada soy adlarıyla seslenir

"Biz çıkıyoz" dedim ve kapıyı açıp ayakaplarımın yarım giyerek merdivenlerden çıkmaya koyuldum. Aynı şekilde Minho da yanımdaydı. "Felix"
"Efendim"
"Sizin evlenme planları ne oldu?"
"..."
"Konuşmak ister misin?"
"Evet ama doğru kelimeleri secemiyorum"
"Bana sadece ağzına geleni söyle"
"Peki..." Bizim daire kapısının önüne gelmiştik. Kapıyı açıp salona geçtik. İkimizde yan yana 2li koltuka oturduk. O bana bakıyor ben yere bakıyordum. Sonra derin nefes aldım ve ağzıma geleni söylemeye başladım.

"Hyunjin'i gerçekten seviyorum ama bazı gıcık hareketleri var fakat ben onlara katlanabilirim onu o şekilde kabul edebilirim ayrıca yavsak olduğu için biraz tereddutlüyüm aslında ilişkimizde biliyorsun changbin hoca Hyunjin'in sevgilimin olduğunu bilmesine rağmen ona hala yavşıyordu. Bu konuda rahatsız olduğumu anlayınca da şakalaşıyoruz sadece rahatsız oluyorsan bı daha öyle davranmam demişti. Ve öyle de davranmadı bı daha. Hyunjin de öyle davranmadığı için neden öyle davranmadigini sormuş changbin hocaya o da söylemis işte napsin. Sonra Hyunjin gelip bu yüzden beni azarladı ve odasına çekildi. Ve sonra oynunu oynamaya basladı işte bende aramızı düzeltmek için onunla sakalasmaya çalıştım ama o oyununa odaklanmisti kaybedince de suçu bana attı öyle kavga ettik. Kavga da da benim ona güvenmediğimi söyledi. Nedenini sorunca günlüğümü ona göstermediğim için dedi. Bilmiyor ki o günlüğüme onu adadım...
O kadar moralim bozulmuştu, o kadar kırmıştı ki benim..."

yazı,tura <MINSUNG>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin