Şaşkındım, Yigit yine Selim'le kavga ediyordu. Anlamıyorum ne olmuştu yine.
-"Sana diyorum Yiğit noluyor burda? Derdin ne senin?"
Beni umursamadı bile Allah'ım sen sabır ver. Sonunda harekete geçip ayırmaya çalıştım. Ama ne mümkün
-"Yeter diyorum dur artık!" sinirle kolumu kavradı ve kendinden uzaklaştırdı.
-"Uzak dur! Seninle sonra konuşucaz önce şu şerefsizi gebertiyim."
İnsanlar, Yiğit' in Selim'i öldüreceğini anlayınca, olaya bi el attmaya karar verdiler. Allah razı olsun ya! Yiğit sinirle küfür savururken Selim yerde ağzındaki kanı tükürdü.
İnsanlar yavaş yavaş dağılmaya başladı, Selim'i de revir gibi bi yere götürdüler yaraları kötü görünüyordu.Herkes gitmişti bi tek Yiğit ve ben kalmıştık. Sinirle ona döndüm. Çıkışa doğru yürüyordu. Bende peşinden gittim. Hemen kolunu tuttum ve kendime çevirmeye "çalıştım" adam benden daha cüsseli sonuçta
-"Derdin ne senin? Delirdin mi, süreli olay çıkarıp durmandan bıktım. Anlamıyorum ki seni ortada hiç bişey yoktu. Yine neye delirdin bu kadar?"
Sinirle güldü ve iki kolumdan tutup beni sarsmaya başladı
-"Derdim ne öyle mi? Yine neye delirdim öyle mi? Sen bu şerefsiz Selim'den uzaklaşmadığın sürece ben hep böyle deliririm, yakıp yıkarım anladın mı?"
Gözlerim dolmuştu, hani bana güvenecekti. Bu mu güvenmiş hali? Daha benle dün konuşmuş beni mutlu edeceğine dair sözler vermişti şimdi yaptıklarına bakın bi de
-"Ben bişey yapmadım." sesim içime kaçmıştı. Kollarım acıyordu artık
-"Bıktım usandım artık şu şerefsizi senin etrafından toplamaktan. Bugün geldi abuk subuk konuştu, sen sabır ver Allah'ım."
Saçlarını sinirle çekiştirdi. Bense artık tutamadım kendimi ağlamaya başladım. Haketmemiştim bu söylediklerini canımı acıtıyordu. Kendimi açıklamam gerekiyordu
-"Bişey yapma- sözümü kesti
-"Yeter! Aynı şeyleri duymaktan sıkıldım artık. Ama bitti duydun mu beni bitti. Bu ilişkide sadece ben çabalıyorum farkında mısın, Şerefsiz Selim'in tarafını tutup duruyorsun. Şimdi çekil şurdan."
Kolumdan tutup kenara çekti beni ve çekip gitti. Bense beni bıraktığı yerde ağlıyordum sadece, benden bıkmış mıydı artık? Sevmiyor muydu beni?
Ecrin beni gördü ve koşarak yanıma geldi.
-"Çiçeğim benim noldu sana?"
Hıçkırıklarımın arasında konuşmaya çalıştım.
-"Ecrin, artık beni sevmiyor bıktı benden."-"Şşştt güzelim benim ağlama bi sakin ol. Şimdi gel bi elini yüzünü yıkayalım. Hadi kalk yerden."
Kollarımdan tutup bana destek olarak beni yerden kaldırdı. Lavaboda kızlar fısıldadaşıyordu. Aman dedikodu buldular ya hiç kaçırmadan yayıyolar her tarafa, onları umursamadan elimi yüzümü yıkadım.
Derse girecek halim kalmamıştı. Ecrin'e döndüm
-"Ben eve geçiyorum, ders dinleyecek halim kalmadı."
-"Tamam canım,sıkma canını artık. Herşey düzelir sen eve git bi güzel dinlen."
Kafamı salladım teşekkür ettim ve sahile doğru yürümeye başladım. Sahil iyi gelirdi. Eve gitmek istemiyordum.
•••
Yiğit'den
O kadar sinrliydim ki, arkamda bıraktığım enkazı umursayacak halim yoktu. Haklıydım ya haklı, hep ben uğraştım, karşı taraftan birşey beklemeden. Ama şu Selim beni sürekli kışkırtıyordu. O Hümeyra'nın peşini bırakmıyor bende yumruklarımı esirgemeden geçiriyordum yüzüne. Şimdi nerede miyim? Eymen'in yanına gelmiştim. Biraz sohbet etmek iyi gelirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü
RomanceGörücü usulü ile hayatlarını birleştiren iki gencin hikayesi ~ Hümeyra ve Yiğit~