(jisung'un anlatımıyla)
"beni özledin mi sevgilim?" ne? Bu gelen kişi babamdı... üvey babam. Geri geri giderken kendi ayağıma takıldım ve düştüm. Babam üstüme gelmeye devam ederken gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum. "gel sevgiline jisung" dedi babam gülerken. Kafamı sallamaya başladığımda "kaçma! Buraya gel sevgilim" dedi. Ayağa kalkıp balkona koştum. Balkona gidip kapıyı kitledim ve yere oturdum. Ellerimle kafama vurup anne diye sayıklamaya başladım. Üst balkondan bir teyzenin "oğlum noldu? Ne anne anne diye bağırıyorsun?" dedi. Kafamı kaldırıp "bir şey yok teyze, sen git dizini izle." Dedim. Babam camı tıklattığında sıçradım. "nolur biri yardım etsin" dedim bağırarak. Ama kimse duymadı. Bir daha bağırdım. Ama kimse duymadı. "jisung'um, ben lavaboya gidiyorum. Geldiğimde lütfen kapı açık olsun. Kapıyı kırmak istemiyorum sevgilim." Dedi ve gülümseyerek lavaboya gitti. Fırsattan istifade içeri girdim ve telefonumu aradım ama bulamadım. Tam koltuklara doğru gittim ve lavabonun sifon sesini duydum. "siktir!" diye bir küfür savurdum ve koltuğun arkasına saklandım. "jisuuunnng. Ben geliyor-" dedi ve sustu. Kapını açık olduğunu fark etti. Balkona çıktı ve dışarı baktı. "kahretsin! Jisung!!" diye bağırdı. Koltuğun altından ayaklarını izliyordum. arkadan bir adım sesi duyuldu. Bu adım sesi babamın değildi. Siyah ve beyazlı bir spor ayakkabı gördüm. Adam olduğu yerde durdu ve sadece bir şey söyledi "senin sonun bugünmüş adam, keşke sevdiklerinle vedalaşsaydın." Dedi ve evde bir ses yankılandı. Silah sesi...
Babam yere düştüğünde kafasın koltuğun önüne düştü. Kafası yana yatmış bana bakıyordu. Korkmuştum. Ellerimle ağzımı kapattım ve gözyaşlarımın aktığını hissettim. O adam silahı babamın eline bıraktı ve nabzını yokladı. "ölmüş." Dedi ve kahkaha attı. Neye gülüyordu bu psikopat adam? Ağlarken kim olduğunu anlamak için kafamı koltuktan kaldırdım. Kimdi o diye bakıcaktım ki sadece saçını gördüm. Kahverengi ve kısa saçı vardı. Kapı kapandı ve gittiğini anladım. Koltuğun arkasından çıktım ve balkona gittim. Siyah lüks bir limuzini vardı. Arabaya bindi ve araba yavaş yavaş gözden kayboldu.
İçeri girdiğimde her yer kan içindeydi. Titreyen ellerime engel olamazken ayaklarımda titremeye başladı. Koltuğua doğru yaklaştım ve babamın yüzüne baktım. Alnında bir delik vardı. "ba-baba" dedim ama ses gelmedi. "yardım edin." Dedim ilk önce sessizce. "yardım edin!" diye haykırdım seslice. Ayağa kalkıp koltukta telefonumu aradım. Bulamayınca odama baktım. Yastığın altında buldum. Telefonumu açıp ambulansı aradım. "ba-bam vuruldu." Dedi. Telefondaki kadın adresi sordu ve jisung adresi verdi. Telefonu kapattı ve gelmelerini bekledi. ambulans geldiğin ilk önce nabzını yokladılar ve "ölmüş. başınız sağolsun." dediler.
(jisung'un anlatımıyla)
Hastaneye geleli 15 dakika olmuştu. Babamın öldüğünü evimde öğrendim. Doktorun gittiği tarafa baktığımda birinin saklandığını gördüm. O kimdi diye dikkatlice baktım ve kimseyi göremedim. Oraya doğru bir koridor olduğu için koridora biri girmiştir diye düşündüm ve doktoru beklemeye devam ettim. Doktor geldiğinde ayağa kalktım ve arkada tekrar birinin saklandığını gördüm. Bu sefer emindim. Biri benden saklanıyordu ama kimdi? "burada durmanıza gerek yok jisung bey. Evinize gidebilirsiniz. Cenaze işlemlerini başlatıcam." Dedi ve beni eve gönderdi.
Eve doğru giderken telefonla oyun oynuyordum. Arkadan "buldum patron, evine doğru gidiyorum." Sesini duydum. Kahretsin! Takip ediliyordum. Ne yapacağım diye düşünürken aklıma seugmine gitmek geldi. Hemen seugmini aradım. "min, sana geliyorum. Yemekleri hazırla çünkü açım! ve sende kalabilirim." Dedim bağırarak. Hassiktir diye bir küfür duydum ve gülmemek için zor tuttum kendimi. Ağzımdan hafif bir kıkırdama çıktı. Arkama dönüp baktığımda adamın arabasına doğru giderken gördüm. Arabanın arka camı açıldığında o çok özlediğim birini gördüm...
Minho'yu...
(oy kullanmayı, yorum yapmayı ve fici beğendiyseniz paylaşmayı unutmayın.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya||minsung
Художественная прозаmafya minho, uzun süredir gittiği bardaki barmen jisunga aşık olmuştu. her bara gittiğinde orta kısıma oturur, jisung'u izlerdi. ona açılmak istediğinde jisung onu reddetmişti. bir süre sonra sevgili olmuşlardı falar ileride olacak olaylardan haberl...