Sincabım...
Hızla arkamı döndüm.
" kes sesini!"
"kesmezsem ne olur?" duraksadı. "sincabım"
Koşarak yanına gittim ve bacak arasına tekme geçirdim. Yere yığılırken saçından çekip yüzümle aynı hizaya getirdim.
"bi daha söyle" dedim ve yumruk attım. Dudağı patladı.
"sana diyorum, bi daha söyle!" bir yumruk daha attım.
Salakça bir kahkaha attı.
"ne kadar salaksın küçük" sinirlerimle oynuyordu.
"ne istiyosun benden!" diyerek damlayacak olan gözyaşımı elimin tersiyle sildim.
Hayır hayır, ağlamıyorum. Sinir krizi geçiriyorum.
"seni burda döverek öldürmek vardı. Ama azıcık insafım var" dedim ve kafasını yere attım.
Koşarak o yerden dışarı çıktım. Bir ormandaydı. Telefonum yanımda değildi ve çok açtım.
(minho'nun anlatımıyla)
Kıralan kalbimi onarmak zor olucaktı ama şuan daha önemli şeyler vardı. Jisungu bulmam gerekiyordu.
"glow, hemen babama haber ver. Bir ekip gerek." Dedim gözlüklerimi takarken.
Arabanın kapısını açan glow "tamam efendim. Benim yapmam gereken bişey var mı? Jisung beyi bulmanız için işinize yarayacak birini tanıyorum." Dedi. Arabaya binmedim. Glow'a doğru döndüm.
"kim?" diye sordum merakla.
"yang jeongin. Aynı zamanda kendisi kardeşim." Dedi. Bu hoşuma gitmişti.
"hemen gidelim. Arabada daha detaylı anlat." Arabaya bindim ve glow sürücü koltuğuna geçti.
"anlat"
"efendim, jisung beyin telefon numarası yeterli. Cps ile yerini bulabilir."
"jisung'un telefonunda cps yoksa ne olucak?"
"jeongin onu bir şekilde halleder efendim. Siz dert etmeyin."
"güveniyorum sana glow"
"güveninizi boşa çıkarmayacağım efendim. En kısa sürede jisung beyi bulucaksınız"
Gülümsedim ve telefonumu çıkarttım.
Telefonda takılırken bir mesaj geldi.
0547******* numarasından bir mesaj
Bu numarayı bilmiyordum. Kimdi ki bu?
Mesaja girdiğimde bir fotoğraf vardı. O fotoğrafta jisung elleri bağlı bir şekilde yatakta yatıyordu. Aman tanrım!
"glow, hızlan."
"emredersiniz efendim" gazı kökledi. 180 ile gidiyorduk
Yaklaşık 10 dakika sonra glow'un kardeşi jeonginin kaldığı yere geldik.
"jeongin. Ben geldim" dedi glow ve kapı açıldı.
"buyur ab- bu kim?" dedi beni kastederek.
"ben abinin patronuyum. Adım minho. Bir arkadaşım kayıp ve glow senin bulabiliceğini söyledi" dedim ve elimi uzattım. Oda elini uzattı ve "memnun oldum. Buyrun kapıda durmayın, içeri geçin" dedi.
"bana sadece telefon numarası yeter. Ordan cps bilgilerini bulup yerini bulabilirim." Dedi jeongin.
Numarayı verdim.
20 dakika sonra jeongin "buldum. Bir ormandaki kulübede. Yanında bir sinyal daha var. Yanında biri daha olabilir." Dedi
"çok teşekkür ederim jeongin." Ceketimin iç cebinden bir kartvizit çıkardım.
"istediğin zaman arayabilirsin. Arkadaşımı bulduktan sonra ödemeni yaparım." Dedim.
"ödemeye gerek yok. Arkadaşınızı bulun yeter. Abim sayesinde geçinebiliyorum." Dedi gülerek. Gülmeine karşılık olarak bende güldüm ve ordan çıktık.
---
"efendim, kulübeye geldik." Dedi glow. Camı açtığımda ağaçların arasında bir ev vardı.
"oraya arabayla girmemiz neredeyse imkansız. Yürüyeceğiz" dedi.
Arabanın kapısını açıp yürümeye başladım. Jisung o evdeyse ve yanındaki kişi ona zarar verdiyse öldürmek beter ederdim.
2 dakika sonra kulübenin önündeydim. Hava karardığı için kurtların uluma sesleri vardı.
"girelim glow." Dedim.
Glow yaptığı gibi kapıya omuz attı ve kapı açıldı. "glow yanında 2 kişi al ve dışarlara bak. Benim yanıma 3 kişi ver. Evi arıyacağız." Dedim. Glow ve yanındaki kişilerle beraber evden çıktı. Bende yanımdaki adamlarla evi gezdim.
15 dakika geçti. Ev boştu. Son bir oda kalmıştı. O adaya girdim ve orasını boş olduğunu gördüm.
Tam odadan çıkarken yerde bir kapak gördüm.
"lix, kapağı kaldır" diye emir verdim adamıma. Yanıma gelip kapağı kaldırdı. bir merdiven vardı ve aşağı gidiyordu. Bu da neydi?
Aşağı doğru indim ve bir kapı gördüm. Kapıyı çektim. Ama açılmadı. Bir daha çektim ve açılmadı. sinirlendim.
"lix! Gel buraya ve kapıyı aç!" lix geldi ve kapıyı itti. Ah tanrım! Ben salak gibi kapıyı çekmiştim.
İçeriye girdiğimizde bir sandalye gördüm. Aklıma bilinmeyen numaradan gelen fotoğraf geldi. Telefonu açıp oraya doğru baktım ve evet. Jisung burdaydı! Ama artık yoktu. Odayı biraz daha gezdiğimde yerde kan gördüm. Umarım bu jisung'un kanı değildir...
İg / @kpopherseyimcusss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya||minsung
General Fictionmafya minho, uzun süredir gittiği bardaki barmen jisunga aşık olmuştu. her bara gittiğinde orta kısıma oturur, jisung'u izlerdi. ona açılmak istediğinde jisung onu reddetmişti. bir süre sonra sevgili olmuşlardı falar ileride olacak olaylardan haberl...