Saçları vuran rüzgarla uçuyordu. Gözünde gözlükleri vardı. Camı kapatırken gözlüklerini çıkardı ve göz göze buraya. Aman tanrım! Bu gözleri çok özlemiştim.
"jisung..." dedi beni bakarak. Akan bir damla gözyaşımı silip arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Arabanın çalışma sesiyle koşmaya başladım. Koşmayı bıraktığımda yürüyecek halim kalmamıştı. Dizlerim acımaya başlarken yere çöktüm ve ağlamaya başladım.
Sırtıma değen bir elle irkildim. Arkama baktığımda dolan gözlerim yüzünden kim olduğunu anlayamamıştım. Gözyaşlarımı silip tekrar gördüm ve onu gördüm. Minho tam arkamda duruyordu. "minho..." dedim kısılan s sesimle. "burdayım han." Dedi ve bana sarıldı. Kokusunu derin derin içime çektim. Açelya kokuyordu. Saçlarımı okşamaya başladı ve kokumu derin bir şekilde içine çekti.
"özür dilerim minho.." dedim yalvararak. "özür dileme jisung. Yanlış birşey yapmadın." Dedi teselli ederek. Gülmeye başladığımda yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözyaşlarımı sildirdi. "gülmek sana yakışıyo jisung. Hep gül." dedi. Gülüşümü seviyormuş. "şimdi arabaya binelim ve evimize gidelim jisung." dedi. Bir dakika eve mi? kimin evine gidiyoruz ki! "kim evi?" dedim. "Senin evin yakın. Sana gideceğiz." Dedi ve başıyla adamına komut verdi.
"olmaz!" diye bağırdığımda adam bir anda frene bastı. Minho şaşkın gözlerle bakarak "babam... evimde vuruldu, orada öldü. Evim çok kirli. Sizi oraya götüremem." Dedim. "beraber temizleyebiliriz sevgilim ." dedi. Bu kelime bana eskileri hatırlattı. Minho'yu ilk barda görüşüm, hastane odasındaki konuşmamız, teyzesinin ölümü...
"jisung, iyi misin?"
"iyiyim minho, dalmışım." Dedim geçiştirerek. Evime geldiğimizde jisung ceketini çıkardı ve koltuğa fırlattı. "iş başa düştü." Dedi ve gülerek bana döndü. "temizlik neredeyse malzemeleri?" dedi. "tuvalette." Dedim. "tuvalet nerede?" dedi. Elimle koridoru gösterdim. "soldan 2. Kapı."
(minhonun anlatımıyla)
Jisung sanki değiştirilmişti. "soldan 2.kapı" dedi koridora doğru. Kafamı onayladım ve oyalanmadan odaya doğru yürümeye başladım. Bir kapıyı açtığımda her yer karanlıktı. Işığı açtığımda mor bir ışıkla karşılaştım. Gözlerimi kırpıştırdığımda odadaki şeylere dikkatimi çekmişti. Bir fotoğraf sürüsü vardı. Hepsi de ipe asılmıştı. Fotoğrafları yakından incelendiğimde benim fotoğraflarım olduğunu gördüm.
Hastanede uyurken, jisungla beraber barda dururken, jisunga bakarken, jsungla beraberken, teyzemle konuşurken...
benim haberim yoktu bu fotoğaflardan.Jisung bir işler karıştırıyordu bu odada.
"minho! Nerdesi-" derken sözü yarım kalmıştı "minho..." dedi. Gözlerini gözlerimden kaçırdı ve bir şeyler mırıldandı. "o-onları gördün mü?" dedi. "fotoğrafları gördüm jisung..." diye söyledim sakin bir sesle. Kafasını hızla kaldırdı ve benle göz teması kurdu. "minho odamdan çıkarır mısın?" naif sesi beni kendime getirdi. "minho odamdan çık!" dedi bağırarak. Odadan çıktığımda jisung sertçe kapıyı kapadı. Duvara yaslandım ve derin nefes almaya çalıştım. O odada ne saklıyordu ki? Bunu öğrenecektim.
(lütfen okuduktan sonra oylayın. sizin için emek veriyorum.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya||minsung
Aktuelle Literaturmafya minho, uzun süredir gittiği bardaki barmen jisunga aşık olmuştu. her bara gittiğinde orta kısıma oturur, jisung'u izlerdi. ona açılmak istediğinde jisung onu reddetmişti. bir süre sonra sevgili olmuşlardı falar ileride olacak olaylardan haberl...