Bu bölümün TMI'ı şöyle...
Eğer ep.9'u görmediyseniz önce ona gidin ve bir de ✨badminton | minsung✨ adlı kurguma da bi bakın derim.
___________
First and Last Tear
ep.10
Uyku
____________“Nur!”
Olduğum yerde donmuş bir şekilde dururken bir sarılma ile sarsıldım. “Nur! Çok korktum sana bir şey olacak diye. İyi misin?”
Chris beni kendinden ayırmaya çalışırken daha da çok sarıldım. Yüzüne bakmak istemiyordum. Olanlar senin suçun değil diyeceklerdi, belki de öyleydi ama yapamıyordum. Bir süre, en azından bir gün kimsenin beni görmesini istemiyordum.
Sarılışıma daha sıkı karşılık verirken ağlamam şiddetlendi. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Peki neden? Bana diyeceği şeyleri tahmin ettiğim için mi?
Bir süre böyle kaldık. Durmadan sırtımı okşuyordu. Arkamda kalan saçlarımı da öyle. Ama benim ağlamam dinmiyordu. Yeni bir göz yaşım Chris’in ceketini ıslatırken birden havalandığımı hissettim. Refleks olarak kolumu boynuna sardım. Başımı da göğsüne yasladım ve öyle kısa bir yolculuk yaptım.
Sırtım yumuşak bir yüzeye değdiğinde odama geldiğimizi anladım. Işık kapalıydı. Bunu fırsat bilip ışık açılmadan önce yorganın altına girdim ve tamamen örtündüm. Ama ışık hiç açılmadı. Aksine, yatağımın kenarı çöktü.
Kısa bir süre bekledim. Farkında olmadan göz yaşlarım durmuş, şimdi ne olacağını merak etmeye başlamıştım. Sahi, ne olacaktı şimdi? Benden uzaklaşırlar mıydı? Yoksa beni daha mı çok severlerdi? Beni kirli ilan ederler miydi? Yoksa bana hala temiz olduğumu mu söylerlerdi? Evet belki yaşadığım olay daha ileriye gitmedi ama yine de olmuştu bir şeyler.
“Daha iyi hissetmen için ışığı açmadım. Çıkar başını da nefes al. Söz bakmayacağım.” Sakince konuştu yorganımı tutarken. Dediğini yapıp sıcaklamama neden olan yorganın bir kısmını kaldırdım.
“İyi değilsin, değil mi?”
Onun olduğu tarafı izleyen gözlerimi başka tarafa çevirdim. “Hı hı.”
“Olanları konuşmak da istemiyorsun?”
“Hı hı. Uyumak istiyorum. Ama sonra da uyanmamak.” Başka yere bakarken Chris’in aniden dönüp bana baktığını hissettim. Gerilmiş miydi? Ya da sinirlenmiş?
“Bu tarz bir şeyi bir daha söylemeyeceğini düşünmüştüm.” Kısa bir süre durakladı sinirli çıkan sesini sakinleştirmek için. “Dünyanın sonu değil Nur. Olanlar senin suçun değildi ve ben o sırada sesini duyamayıp kafayı yerken senin şimdi bunu demen saçmalık.” Ama başaramamıştı, tekrar sesi yükselmişti.
“O bunu yaşamadan önceydi Chan!”
“Channie’ye ne oldu?”
“Bilmem.” Yerimden yükselip oturur hale gelirken cevaplamıştım. “Gerçekten benim suçum değil, değil mi?”
“Değil Nur, değil.” Önceki halimize tamamen zıt bir sakinlikte cevaplamıştı. “Hiçbir şey senin suçun değil.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first and last tear | bang chan
Fanfictiongerçekten intihara meğilli miydim, yoksa sadece bunun arkasına saklanan ve mutlu olmayı isteyen biri mi? "Gittin, bulamadım seni bir daha. Neredesin? Nerdeyim? Neredeyiz? Seni bulmak için buraya geldim. Buluşabilecek miyiz bir daha? Söyle bana benim...