Bu bölümün TMI'ı...
İlk bölümden itibaren zamanı değiştirdim, içimde kalmasın diye yazıyorum ve bazıları Türk-İran baklavası karmaşasında. Ben Türk olarak aldım.
___________
First and Last Tear
ep.16
Yılbaşı
________"Anane hadi ya. Geç kalıyoruz iyice!" Hyuni kapının önünde bağırırken ben ayakkabılarımı giymeye uğraşıyordum.
"Geldim geldim. Nerde benim ayakkabılarım? Ah buradaymış."
Ananem de ayakkabısını giyip kapıyı kilitledikten sonra arabaya ilerledik. Ben kendimi arka koltuğa doğru yönlendirirken ananemi de öne geçmesi için seslendim.
"Kemerinizi takın." Hyuni'nin konuşması ile hepimiz dediğini yaptık ve kısa sürede yola çıktık.
Bugün yaklaşan yılbaşı olayından ötürü alışverişe çıkmaya karar vermiştik. Yaklaşan dediğim de dört beş gün falan yani biraz geç kalmıştık. Geç olsun da güç olmasın demişler değil mi...
Hyuni arabayı hızlı sürdüğünden çabucak yakındaki bir alışveriş merkezine gelmiştik. Giriş tamamen yılbaşına uygun olarak süslenmiş ve bolca ışıklandırılmıştı. Tabi onlar daha gündüz olduğu için yanmıyordu ama akşam da şimdiki gibi çok güzel görüneceğine emindim.
Girişi hayran gözlerle izleyerek içeri girdikten sonra bir kez de öyle hayran olmak istesem de Hyuni'nin omzumdan tutup iteklemesiyle fazla dalamadan ilerledim. İlk durağımız çam ağacı almaktı. Akıllarında nasıl bir şey vardı bilmiyordum ama benim için küçük bir çam ağacı bile olurdu. Bu tarz şeylere hep özenmiştim çünkü evde böyle bir şeyi yaptırmazdı babam.
Alışveriş merkezinin alt katına inip ağaç satan yere geldik. Girişten itibaren boy boy ağaçlara bakarken gözlerimin kocaman olduğuna emindim ve hatta kanıtlardım da. Tek sıra içeri girdikten sonra uygun boyda bir ağaç için etrafa bakınmaya başladık.
"Diyorum ki alalım şöyle kocaman bir şey. Nasıl olur Nur?"
Ananemin sorusuyla ona döndüm. "Bana fark etmez. Küçük bir şeye bile tamamım ben."
"Yok yok küçük almayalım. Ben diyorum ki, senin Chan ve arkadaşlarını mı çağırsak? Hem yemek sözleri falan da vardı."
Chris ve diğerleri? Bizim evde? Yemek daveti? Nasıl?
"Olur." Ağzımdan ben fark etmeden çıkan sözle ananem ellerini çırptı.
"O zaman onlara uygun bir gün belirleyelim de yemek yiyelim." Yanımdan uzaklaşan ananeme sadece şaşkınlıkla bakıp telefonumu açtım ve uygulamaya girdim. Ama sadece girdim, ben nasıl diyecektim ki bunu?
Nur: Selam
ay bir tık gerildim ben
ben mesaja böyle mi giriyordum
daha önce ya
Channie: Nur?
iyi misin?
bir sorun mu var?
Nur: evet
yani hayır
of anane ya
ya benim bir şey sormam lazım
ama gerildim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first and last tear | bang chan
Fanfictiongerçekten intihara meğilli miydim, yoksa sadece bunun arkasına saklanan ve mutlu olmayı isteyen biri mi? "Gittin, bulamadım seni bir daha. Neredesin? Nerdeyim? Neredeyiz? Seni bulmak için buraya geldim. Buluşabilecek miyiz bir daha? Söyle bana benim...