Bu bölümün TMI' şöyle...
Bu ficin günlerini ikiye çıkarasım var.. Yapsam mı öyle bi delilik?
_________
First and Last Tear
ep.11
Hatırlamak
__________
Fotoğrafları inceleyip geri kutuya kaldırıyordum kafa karışıklığı ile. Cidden insanlar çift yaratılır derlerdi de inanmazdım ama sanırım gerçekten de öyleydi. Ananem seslenirken de hala oturuyor, yerdeki çimlerle oynuyordum.
“Kızım, oğlum içeri gelmeyi düşünmüyor musunuz?”
Başımı sallayıp oturduğum yerden kalktım ve koliyi kaldırdım. Sonra da ananemin peşinden eve girdik. Hava soğumuştu cidden. Eve girince yüzüme çarpan sıcak havadan anlamıştım. Koliyi girişteki masaya koydum ve montumu çıkardım. Sonrasında da odama koyup geri mutfağa döndüm.
“Acıktınız mı kuzum? Bir şeyler hazırlayayım mı size?” Diye ananem sorduğunda başımı salladım.
“Atıştırmalık bir şeyler hallederim ben anane, sen uğraşma. Hyuni’ye de hazırlarım hatta.”
Başını salladı. “İkinizde de bir şeyler var bugün, fark etmedim sanmayın. Hele eve girerkenki haliniz… Senin yüzündeki kızarklık ve morluktan bahsetmiyorum bile.”
“Şunları hazırlayayım öyle konuşalım anane, olur mu?”
Ananem sadece başını sallamakla yetinirken bende dolaptan hazır ramen paketlerinden çıkardım. Buraya geldiğimden beri hep ev yemeği yiyor, hazır paketlere gerek kalmıyordu. Ama bugün artık bir istisnaydı.
Hazırladığım ramenlerden birini Hyuni’nin odasına bıraktım ve yemesini tembihleyerek odadan çıktım. Ağlıyordu ben odaya girdiğimde. Ama beni gördüğünde gözlerini kurulayıp bir şey yokmuş gibi davrandı, sanki bir saat öncesi sarılıp ağlayan o değilmiş gibi. Ama bu sefer de sesimi çıkarmadan sadece odadan çıktım.
Mutfağa geri döndüğümde ananem benim kabımı masaya koymuş beni bekliyordu. Yanına içmek için su da çıkardıktan sonra masaya oturdum. Birkaç lokma aldıktan sonra beni izleyen ananeme döndüm.
“Neden canımın sıkkın olduğunu anlatacağım anane ama kesme beni tamam mı?”
Ananem başını salladıktan sonra olanları anlatmaya başladım. Dünün en başından başlayıp bu sabaha kadar olanları bozmadan anlattım. Bugünkü konuyu ise yine olanlara bağlayıp sadece Hyuni’nin bu yüzden kötü hissettiğini ve beni neşelendirmek için dışarı çıkardığını söyledim.
Ben anlatırken ilk başta ananemin yüzü gülerken sonralarında sinirden sürekli lafa atlamış, saydırmaya başlamıştı. Tabi bu zamana kadar ondan en ufak kötü bir laf duymadığım için o an biraz garip gelmişti ama sesimi de çıkarmamıştım.
“İşte olanlar bu kadar anane.”
“Bunu bana ne zaman anlatmayı düşünüyordun? Ben demesem saklayacakmış resmen. Peh!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first and last tear | bang chan
Fanfictiongerçekten intihara meğilli miydim, yoksa sadece bunun arkasına saklanan ve mutlu olmayı isteyen biri mi? "Gittin, bulamadım seni bir daha. Neredesin? Nerdeyim? Neredeyiz? Seni bulmak için buraya geldim. Buluşabilecek miyiz bir daha? Söyle bana benim...