gündüzüm seninle || altay bayındır

|14|

Masal'dan

Altay'ın telefonunun çalmasıyla sıçramıştık ikimizde. Önce arayana sonra saate baktığında söylenmeye başlamıştı kendi kendine.

" Efendim canım benim.."

Uykulu şekilde kurduğu cümleye ters bir bakışla karşılık vermiştim. Bakışlarımı gördüğünde gülmeye başlamıştı.

" Oytun.. Oytun gerilmene gerek yok." dediğinde göz devirip gülmüştüm ben de.

Altay konuşmasına devam ederken çevreme bir göz gezdirmiştim ki odamdaydım. En son salonda uyuyakalmamış mıydık diye düşünürken Altay telefonunu kapatıp sarılmıştı arkamdan.

" Günaydın sevgilim.. Mükemmel kalecinin orada uyumana gönlü el vermedi." dediğinde kafamı ona çevirmiştim.

" Yaaa.. Yesinler o kaleciyi." diyip yanağını öpmeye yaklaştığımda öpmüştü dudağımdan.

" Ya Altay!"

" Yo Oltoy!" dediğinde kahkaha atmaya başlamıştık.

" Sabahın köründe ne konuştuğunuzu çok merak ediyorum canım benim..!" diyip oturmuştum yatağa artık göz gözeydik.

Son sözcüklerimi vurgulayarak söylediğim için bu sefer sadece o gülüyordu. Yattığı yerden yanağımı okşarken konuşmaya başlamıştı.

" Psikolog bizi mi kıskanıyormuş acabaa..? O 'canım'lar sadece formalite güzelim. Gerçek 'canım' şu an tam da gözlerimin içine bakıyor."

Kurduğu cümle karşısında tepki verememiştim. Bu adam bu işi çok iyi yapıyordu cidden.

Sadece gülümsediğimde aynı gülümsemeyle kalkmıştım yataktan.

" Bana hayran olduğunu biliyorum da biraz tepki verebilirdin Bayındır! Kaldık böyle yani ayıp!" diye arkamdan bağırdığında duyabileceği şekilde kahkaha atmıştım ben de.

" Aynen hayranım sana canım benim!"

Mutfağa inip kahvaltı hazırlamaya koyulduğumda Altay da hazırlanıp inmişti aşağıya.

" Sana eşlik etmeyi çok isterdim güzelim ama sevgilimle kahvaltı planı yaptık."

" Ne? Sen ciddi misin Altay? Burada beni bırakıp o yellozla mı yapacaksın kahvaltını?" dediğimde kısa bir kahkaha atmıştık ikimizde.

" Yellozu ileteceğim Oytun'a. Sen ne yapacaksın güzelim bugün?" dediğinde kollarını da belime sarmıştı arkadan.

" Bir ofise giderim herhalde. Çok boşladım orayı bu ara sayende. Hani kahvaltınız bitince gelmek falan isterseniz adresi de atarım."

" Bu trip beni bitirecek."

" Bitmezsin bitmezsin dinç tutar." dediğimde dönüp öpmüştüm.

" Git git hadi bekletme sevgilini." diye eklediğimde bu sefer o öpüp çıkmıştı evden.

Altay çıktıktan sonra benim de canım pek kahvaltı etmek istememişti. Kahvemi alıp odama çıkmıştım. Odayı toparlayıp hazırlandıktan sonra ben de çıkmıştım evden.

Ofise geldiğimde her şey bıraktığım gibiydi. Ajandama baktığımda yaklaşık iki haftadır ertelediğim seansı görmüştüm. İsmail Yüksek.

Çocuğa çok ayıp olmuştu. Gerek Altay gerek İsmail'in hala Fenerbahçe'de oynuyor oluşu biraz ertelememe neden olmuş olabilirdi. Profesyonel olduğumu 'unuttuğum' zamanlar da geçirebilirdim sonuçta. Ama artık her şeye yeniden başlamam gerekliydi.