Altay'dan
Yarım kalan yemeğimizi bitirdikten sonra kahvelerimizi alıp koltuğa geçmiştik. Masal'ın göğüsümdeki saçlarıyla oynarken aynı zamanda da konuşuyorduk.
" Masal Bayındır yarın kimseye söz falan verme tüm gün benimlesin."
" Yaa.. Öyle mi diyorsunuz Altay Bayındır? Neden sizinleymişiz acaba tüm gün. Sıkılırız hem birlikte." dediğinde kahkaha atmıştı.
" Öyle mi? Evet sıkılırsın sen gerçi ama öyle yapmamız gerek. Sabah bir kahvaltı sonrasına da sonra bakarız." diyip göz kırptığımda bana bakmıştı.
" Kahvaltıya nereye gidiyoruz efendim?"
" Her şeyin başladığı mı demek daha doğru olur bittiği mi desem bilemiyorum ama Cengiz abinin restoranını düşündüm. Ne dersiniz psikolog?"
" Duruyor muymuş hala orası ya? Ben gidip bulamamıştım bir keresinde. Sevindim bak bu işe. Tamam tamam gidelim sıkılmayız."
Kahkasını devam ettirdiğinde bu sefer ben de eşlik etmiştim. Yarın büyük gündü. Artık evliliğe ilk adımı atma zamanımız gelmiş geçiyordu bile. Planladığım evlenme teklifi için heyecanlanırken bir yandan da bunu Masal'a belli etmemeye çalışmak çok zorluyordu.
Ben tüm bu düşüncelerle meşgulken göğüsümde olan Masal saçlarının da okşanmasıyla iyice mayışmıştı. Bunu fark ettiğimde saçlarına minik bir öpücük kondurmuştum.
" Hadi Masal Bayındır yatağa." dediğimde kahkaha atmamla ters ters bakmıştı.
" O ne be.. Haydi çocuklar uykuya der gibi." diye kalktığında uykulu halinin hiç çekilmediğini bir kez daha anlamıştım.
" Ama sevgilim.. Burada uyursan boynun falan tutulur ya yani. Bunlar hep seni düşündüğümden." diyip öpücük atmıştım.
" Hadi.. Sen gelmeyecek misin?"
" Birazdan gelirim yavrum ben de. Kitap falan okuyacağım biraz. Hiç uykum yok.."
" Peki Altay gelme.." dediğinde böyle ters bir cevap almayı beklemiyordum.
O odaya gittiğinden bir süre sonra ben de yanına gittiğimde çoktan uykuya dalmıştı yine. Her halini seviyordum ama bu hali biraz daha ağır basıyordu. Yanına uzanıp bir süre onu izledikten sonra ben de uyuyakalmıştım.
Sabah uyandığımda yanımda kimse yoktu. Biraz etrafa bakındıktan sonra Masal'ın banyoda olduğunu fark etmiştim. Onun çıkmasını beklerken elime telefonu almamla Masal, açık mavi mini bir elbiseyle çıkmıştı banyodan. Telefonu bırakıp sadece ona odaklanmıştım.
" Bu kadar mükemmel olma be kızım.. Bu nedir ya? 30 yaş bir insana bu kadar mı yakışır?"
" O insan Masal Bayındır'sa evet. Ama hadi Altay hala yatıyorsun aa..! Kalk kalk kalk! Hemen hazırlanıyorsun ve çıkıyoruz. Acıktım hadi." dediğinde kahkaha atmıştım.
" Emredersiniz psikolog. Hemen hazırlanıp geliyorum." diyip öpücük attığımda karşılık verip çıkmıştı odadan.
Masal'ın kombinine uygun bir şeyler giyip ben de inmiştim aşağıya. Yanına gittiğimde aynadan kendine bakıyordu hala.
" Çok güzelsin." diyip boynundan öptüğümde ellerimi de beline sarmıştım.
" Evet.. Güzelmişim." dediğinde belindeki ellerimin üzerine koymuştu ellerini. Bileğimdeki fuları fark ettiğinde yapmacık bir çirkeflikle konuşmuştu.
