*İki gün sonra*
Altay'dan
İki günün ardından evimize gelebilmiştik sonunda. Her şey gayet yolunda gidiyordu. Antrenmanlara bile başlamıştım takımla hatta.
Antrenman bitişi arkadaşımın kafesine geçtiğimde Masal'ı aramıştım. Kafede buluşacağımıza dair sabah konuşmuştuk.
" Sevgilimm..!" dediğinde yüzümde büyük bir gülümseme oluşmuştu.
" Yavrum.. N'apıyorsun?"
" İyii.. Uyuyakalmışım yine de. Hazırlanıp çıkacağım birazdan. Sen çıktın mı antrenmandan?"
" Evet güzelim. Antrenmandan çıktım. Ata'nın yanındayım şimdi. Seni bekliyorum. Özlendin." dediğimde bir gülüş sesi gelmişti telefondan.
" Ya.. Demek özlendim. Sevdim bu işi. Biraz daha özle madem." dediğinde arkamdan Ata seslenmişti.
" Hadi be kızım..! Ne naza çektin kendini be..! Hadi hadi..!"
Ata'nın dedikleriyle hepimiz kahkaha atmıştık.
" Tamam tamam. Çıkıyorum şimdi evden. Öptüm sevgilim."
" Dikkatli gel güzelim." dediğimde kapatmıştı telefonu.
" Altay'ım..!" diye arkamdan gelen sese döndüğümde İsmail'i görüp kalkmıştım ayağa.
" Ooo.. İso'm..! Nerelerdesin ya sen?" diyip sarılmıştım.
" Valla buralardayız biz. Sizi sormalı Altay Bey? Gizli gizli evlenmeler falan.." dediğinde gülmüştüm.
" Gizli demeyelim ya.. Yıldırım nikahı diyelim." dediğimde gülüşüme eşlik etmişti.
" Hayırlı olsun.. Hayırlı olsun. İkizler de geliyormuş duyumlarıma göre."
" Evet evet. Sorma valla çok heyecanlıyım ama çaktırmıyorum. Otursana bir şeyler içelim."
" Oturmayayım hiç. Derin'ler gelecek onlara sözüm var. Yine görüşürüz Altay'ım." dediğinde uzaklaşmıştı yanımdan.
Masama geri dönüp Ata'yla bir şey konuşmaya başladığımda gözüm kafenin kapısına takılmıştı. Mert Hakan, yanında biriyle kafeye giriyordu.
Mert'i görmemle ne düşünmem gerektiğini bilememiştim o anda. Mert'te beni gördüğünde dik dik bakıp geçmişti İsmail'in oturduğu masaya.
Mert'in yanında oturan kızın tuhaf bakışlarına uzun süre maruz kaldığımda, oturduğum masayı değiştirme kararı almıştım en sonunda.
Ata'yla birlikte mekanın arka bahçesinde bir masaya geçtiğimizde lavaboya gitmek için kalkmıştım oradan da.
Lavabonun kapısını açacakken içeriden çıkan Mert, minik bir kahkaha atmıştı.
" Ooo.. Altay'cığım..! N'aber ya? Nasılsın? " dediğinde bir süre anlam verememiştim yaptığına.
" İyi Mert ya.. N'olsun işte.. Baba oluyorum onun heyecanı var biraz. Devam işte öyle. Sen.. Senden n'aber ya? Bir gittin pir gittin valla.. Göremiyoruz seni artık buralarda."
" Hayırlı olsun. Ben.. Bodrum iyi geldi bana ya. Takılıyorum bakalım oralarda işte."
" Sağ olasın. Süper ya. Çok sevindim senin adına da. Görüşürüz diyeyim ben o zaman." diyip lavaboyu işaret etmiştim.