Masal'dan
Doktor odadan çıktığında annem odaya girmişti hemen.
" Annecim..! İyisin değil mi?" diyip elimi tuttuğunda gülümsemiştim.
" Süperim.. Süperiz. Merak etme."
" Çok şükür annecim.. Çok şükür. Artık bebeğimize odaklanıyoruz. Kendini üzmek, yormak yok Masal Hanım. Şimdi.. Cinsiyet öğrenebiliyor muyum? Önemli değil gerçi de.." dediğinde kahkaha atmışım.
" Cinsiyet söylemeden bir düzeltme yapmak gerek yalnız Mine Hanım'cım. Bebeklerimizin cinsiyeti kız." dediğimde yüzümde hâla büyük bir gülümseme vardı. Annem başta idrak edememiş olacak ki bir süre boş bakmıştı yüzüme.
" Bebeklerimiz mi dedin sen..? İkiz mi yani..!" dediğinde başımla onaylayıp ardından cevap vermiştim heyecanlı bir şekilde.
" Evet. İki minik Masal Bayındır'a hazır ol Mine Hanım." dediğimde sarılmıştı kocaman.
" Bir tanesini zor büyüttük. Üç taneyle n'apacağım bakalım ben..?" dediğinde yalandan bir triple bakmıştım yüzüne.
" Aşk olsun Mine'cim. Darıldım gücendim. Ben büyütürüm kızlarımı kendim gibi."
" Aman güzelim aman. Annen ve annemle büyümeleri daha sağlıklı sanki."
Altay'ın dediğiyle kötü bakışlarımı ona çevirmiştim.
" Öyle mi Altay'cım. Açtırma istersen ağzımı." diyip kötü bir gülüş atmıştım.
Telefonunun çalmasıyla kapıya yönelmişti hemen.
" Burada niye konuşmuyorsun..? Fazla özel biri herhalde.." dediğimde dönmüştü geri bana.
Telefonun ekranını gösterdiğinde gördüğüm Ablam yazısıyla yüzümde bir zafer gülümsemesi oluşmuştu.
" Evet.. Özel biriymiş." dediğimde kahkahalarla açmıştı telefonu.
" Hadi hadi dışarıda konuşabilirsin." diye sessizce konuştuğumda çıkmıştı odadan.
Altay'ın çıkmasının ardından babamın içeriye girmesi bir olmuştu.
" Ahmet.. Gözün aydın. İki tane daha Masal geliyormuş."
Annemin dediğiyle gülmeye başlamıştım.
" İki tane daha derken hanımlar..? İkiz torun mu geliyor?"
" Evet baba. Kızından iki tane daha geliyormuş." dediğimde o da bir heyecanla kocaman sarılıp öpmüştü iki yanağımdan. O an ki huzuruma hiçbir şeyi değişmezdim.
Altay'dan
İkiz kız babası olacak olmanın mutluluğuyla odadan çıktığımda açmıştım hemen çalan telefonumu.
" Abla'm! İkizler geliyor." dediğimde şaşırmış olacak ki bir süre hiç ses gelmemişti telefondan.
" Abla, orada mısın ya?" dedikten sonra ahizeden gelen şen ses mutluluğuma mutluluk katmıştı.
" Abla'cım..! Bu ne güzel bir haber. Demek her şey yolunda ha.."
" Aynen öyle. Siz nasılsınız bakalım?"
" Biz iyiyiz ya.. Ne kadar sizleri burada göremesekte.." diye sitemli gelen cevap beklediğim bir şeydi.
" Evet.. Çok haklısın. Ama telafi edeceğim söz veriyorum. Geleceğiz buradan da Bursa'ya zaten."
" E zahmet olacak Altay'ım. Ee Masal nasıl? Bebekler nasıl? Bebekler diyorum da cinsiyet belli olmuştur artık hemen hemen."
" Evet evet. İyiler."
" Ablacım niye parça parça konuşuyorsun. Meraktan delirmem için mi?"
" Ya.. Heyecandan ne dediğimi biliyor muyum ben..? Kardeşin ikiz kız babası oluyor." dediğimde büyük bir kahkaha atmıştık karşılıklı.
" Mükemmel.. Sağlıkla gelsinler ablacım. Sen daha fazla bekletme Masal'ı. Selamlarımı iletirsin. En kısa zamanda bekliyoruz. Haberin olsun."
" Geleceğiz geleceğiz. Selamlarımı ilet sen de." diyip kapatmıştım telefonu.
İçeriye girdiğimde herkes bana dönmüştü.
" Ablamın selamı var hepinize." diyip gülümsediğimde Masal da gülümsemişti bana.
" Sen de iletseydin selamımızı oğlum. Nasıllar? İyiler miymiş?"
" İyilermiş Mine teyze. Bizi bekliyorlar onlar da dört gözle." diyip güldüğümde Masal girmişti lafa gülerek.
" Dayanamadın söyledin değil mi?"
" Hem de telefonu açar açmaz.." dediğimde gülmüştük hepimiz. Ahmet amca hariç tabii ki.
Gerçi haklıydı da. Biri benim kızlarıma da bunları yaşatsa tepkim bundan farklı olmazdı. Düşüncelerimi dağıtan Masal'ın sesi olmuştu.
" Buradan ne zaman çıkıyoruz. Çok sıkıldım. Ve iyiyim ben gerçekten. Artık gitmek istiyorum."
" Sevgilim.. Sanki bugün burada kalmamız daha iyi olur. Ne dersin?"
" Basmaya başladı burası beni Altay. Daralıyorum." dediğinde daraldığını belli etmek için elleriyle kendine yelpaze yapmıştı.
" Ben sorup geleyim doktora kızım." diyip dışarı çıkan Ahmet amcanın peşinden ben de çıkmıştım.
" Ahmet amca..!" dediğimde bıkkınlıkla bana dönmüştü.
" Yine ne var?"
" Burada kalmamız Masal ve bebekler için daha sağlıklı değil mi? Bu arada sizden çok özür dilerim. Dediklerinizde sonuna kadar haklısınız. Ben çok büyük hatalar yaptım ama telafi edeceğim. Söz veriyorum size bu konuda."
" Evet. Daha sağlıklı. Ama Masal küçüklüğünden beri hastanede uzun süre duramaz. Havasından mı, suyundan mı..? Onu hiç anlayamadık. Beş yaşındaki Masal'ı gördüm sanki az önce içeride. Yanakları kıpkırmızıydı yine." dediğinde yüzünde ufak bir gülümseme oluşmuştu.
" Altay.. Kız babası olmak çok zor. Ama çok güzel. Onun saçının teline zarar gelse senin canından can gidiyor. Gerçi yaşayacaksın hepsini. Neden anlatıyorsam sana.. Üzme kızımı Altay. Sonunda üzülen sen olursun."
" Asla.. Bir daha asla Ahmet amca. Şimdiden hissedebiliyorum hissettiklerinizi. Bir daha asla yaşanmayacak böyle bir şey."
" Hadi öyle diyelim öyle olsun Altay Bey. Ben doktoru bulmaya gidiyorum. Sen Masal'ın yanına git bakalım hadi." diyip gülmüştü.
Ardından ben de yüzümdeki gülümsemeyle odaya geri girmiştim.
~kurgular baya zor ilerlemeye başladı yineee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gündüzüm seninle || altay bayındır
Fiksi Penggemar'aşkını bir sır gibi senelerdir sakladım.'