Masal'dan
Altay, annesinin yoğun ısrarları üzerine ben ne kadar yanımda kalmasını istesem de hastaneden çıkar çıkmaz Bursa'ya gitmişti.
Zaten ona yeni kavuşmuşken böylesi iyice koymaya başlamıştı. Geri döneceği günü iple çekiyordum. Ama neyse ki her gün telefondaydık. Bu biraz da olsa özlemimi dindiriyordu. Her canım sıkıldığında Altay'ı arayabilmek eğlenceli gelmeye başlamıştı hatta.
Aynı şeyi tekrarladığımda hemen açılmıştı telefon. Bu gülümsememe neden olmuştu istemsiz.
" Sevgilimm.. N'apıyorsun?" dediğinde içimdeki bütün sıkıntı geçmişti sanki.
" İyiyim yavrum. Seni özlemekten başka bir şey yapmıyorum. İlk defa aşık olan ergenler gibiyim. Etrafa aptal aptal sırıtıyorum. Görenler yanlış anlayacak." dediğimde kahkaha atmıştı.
" Yaa.. Demek öyle Bayındır. Özle bakalım biraz daha. Ben zamanında çok özledim seni. Biraz empati iyi gelir." dedikleriyle tek kaşımı havaya kaldırdığımda yine patlatmıştı kahkahayı.
" Gül sen gül.. Son gülen iyi güler Bayındır. Hem sen baya dinleniyorsun he! Ne zaman görsem Bayındır ayakta. Sen beni mi yiyiyorsun yoksa ya?"
" Hep sana öyle denk geliyor. Gayet dinleniyorum ben. Ablam şahit. Demi abla?" dediğinde kamerayı ablasına çevirmişti. Ablası el sallayıp konuşmaya başlamıştı.
" Dinleniyor dinleniyor nazlı prensimiz merak etme sen." dediğinde kahkaha atmıştık.
" Nazlı prens iyiymiş abla. Kullanılır bak."
" Aynen aynen siz geçin dalganızı. Fıtık ameliyatı olduk o kadar boru mu be..?" diye arkadan seslenen Altay daha sonra kamerayı yine kendine çevirmişti.
" Yavrum benim ya.. Yapacaksın tabi nazını. Ama artık gel be Bayındır. Çok özledim. Seni bulup yeniden kaybetmiş gibiyim." dediğimde gözüm dolmuştu biraz.
" Aaa ama Masal..! Ne kaybetmesi yavrum? Yok bundan sonra öyle bir şey. Geç kavuştum o kadar kolay bırakmam." göz kırptığında gülümsemiştim.
Ardından üstten gelen bildirimle gözüm yukarıya çıkmıştı.
~güneş
hadi yine iyisin Masal
yarın gizemli sevgilimle tanışıyorsun
agahahaha
Kaşlarımın çatıldığını gören Altay soran bakışlarla bana bakıyordu.
" Masal.. Bir sorun yok değil mi güzelim?"
" Yok yok. Güneş yarın gizemli sevgilimle tanışıyorsun yazmış da.. Ona anlam veremedim pek. Eskiden olsa ilk benim haberim olurdu biliyorsun. Tuhaf geldi. Neyse ya tanışırız."
Altay'dan
Masal Güneş'e bu kadar değer verirken Güneş'in aslında sadece benim için onun çevresinde olduğunu bilmek çok canımı sıkıyordu. Ne planladığını bilmiyordum. Masal'ın yanında olmam gerekmiş gibi hissetmiştim.
" Yavrum geleyim ben yarın. Birlikte gidelim. Hem iyiyim bak. Senden daha fazla ayrı kalmamış olurum. Hem de birlikte görürüz bakalım kimmiş bu kadar saklanılan kişi?"
" Emin misin ya..? Altay, iyileş iyice lütfen. Bir daha nüksetmesi kötü olabilir."
" Ya ben bakarım dememiş miydin sen? Ayıp be kızım. Sen baya bana annenin yanında iyileş beni uğraştırma diyorsun. Ayıp ayıp çok kınadım seni." dediğimde kahkaha atmıştık ikimizde.
" Ya ama Altay.. Aaa! Sanki ben dedim git diye. Gittin koşa koşa Bursa'ya. Rüya görmüş gibi olduk. Asıl sana ayıp. Bakarım ben sana korkma. Gel gel.. Çok özledim." sessizce söylemişti son dediklerini. Bu gülümsetmişti.
" Almaya gelsen beni ne güzel olur be Bayındır."
" Güzel olur.. Güzel olur tabii. Ne zaman hazır olursunuz efem?" dediğinde saate bakmıştım direkt.
" Sen çık şimdi anca gelirsin." diyip kahkaha atmıştım.
" Altay kal orda! Gelmiyorum."
" Ya tamam tamam şaka yapıyorum. Çık işte şimdi ama. Çok özledim." dediğimde bu sefer gülümseyen taraf o olmuştu.
" Tamam tamam. Hadi hazırlanıp çıkıyorum ben. Hazırlan sen de. Kaçırayım seni yavrum. Öptümm."
Öpücük atıp kapatmıştı telefonu. Bayılıyordum bu deli dolu hallerine.
İstanbul'a dönüyorsam şu evlilik teklifini de halletmem lazımdı artık. Masal'la telefonu kapattıktan sonra ilk işim Cengiz abiyi aramak oldu.
" Abim selamlar. N'apıyorsun nasıl gidiyor?"
" Ooo Altay'ım. Selamlar. Nerelerdesin ya sen? Özlettin valla kendini. Kulağıma bir yurt dışı geldi şaşırdım açıkcası."
" Sorma abi ya oldu öyle şeyler. Kimseye veremedim haber. Özür dilerim. Cengiz abi ya.. Senden bir şey isteyebilir miyim?"
" Ne demek Altay'ım her zaman. Dinliyorum. "
" Abi benim evlenme teklifi etmem lazım. Yardım eder misin bana ya?" dediğimde kahkaha atmıştı.
" Oo neler duyuyorum? Ederim etmesine de.. Kim bu şanslı kız?"
" Geçen geldiğim. Geçen dediğim 5 sene önce çok takılmayalım da. Seninle son görüştüğümüzde yanımda olan kız işte. "
" Arkadaşım demiştin. Ne değişti? Nasıl değişti? Biraz ayrıntı be oğlum aa..!"
" O zaman arkadaşımdı. Şimdi her şeyim abi."
" Gayet güzel bir özet oldu. Teşekkürler Altay'ım. Nasıl bir şey var aklında?"
" Aslında çok bir şey yok kafamda. Sadece mekan olarak senin orayı düşündüm. Sonrası için sana güveniyorum. Şöyle mekanın o hiç göremediğimiz sahil kısmına ayarlarız bir şeyler bence. Uygun mudur?"
" Uygun uygun. İyi gelmiş orası aklına bak. Orası özel misafirler için ama artık olsun kızımız da özel misafir artık bizim için." dediğinde yine kahkaha atmıştı.
" Öyle olsun abi. Alındım gücendim." kahkahasına ortak olduğumda telefonum yine çalmaya başlamıştı.
" Abi kapatmam lazım. Ben bu hafta İstanbul'dayım. Uğrarım yanına hallederiz son detayları. "
" Tamamdır Altay'ım görüşürüz." dediğinde kapatıp Masal'ın aramasını açmıştım.
" Kiminle konuşuyorsun kaç saattir aa..!"
" Sakin ol şampiyon.. Oytun aradı uzun zaman sonra. Onunla konuşuyordum kapatamadım."
" Oytun mu? O kimdi ya?"
" Siz denk gelmediniz hiç onla. O gitti takımdan sen sonralarda geldin. Tanışırım yavrum ayıp ettin."
" Neyse konumuz bu değil şu an. Tanışırız. Bana konum atar mısın?"
" Bana geldim deme hazırlanmadım daha."
" Çok isterdim geldim diyip seni patlatmayı ama evden yeni çıkıyorum."
" Patlatmak demeyelim de seni iyi tanıyorum diyelimm. Atıyorum konumu. Ve ayrıca çok seviyorum seni."
" Ben daha çok. Öptümm."
" Tamam hadi dikkatli gel yavrum. " diyip kapatmıştım telefonu.
~diğer bölüm kaos var gibi de haydi bakalımhajsjwjdjdkd