|12|

456 19 37
                                    

Masal'dan

Yaklaşık iki saat sonra Bursa'ya giriş yapmıştım. Altay'ın verdiği konumu navigasyona girdiğimde gördüğüm kırmızılık fenalık geçirtmişti resmen. Büyük şehirlerin bu olayını hiç sevmiyordum.

Yarım saatlik yolun daha yarısına bile gelememişken çalan telefonu bir sinirle açmıştım.

" Efendim Altay!"

" Sakin ol şampiyon.. N'oldu? Ne bu sinir ya.!?"

" Ben sinirli falan değilim! Trafikteyim sadece..!"

" Hmm.. Anladım yavrum ama biraz daha sakin ya. Merak ettim ben de. Dedim nerede kaldı? Bir şey mi oldu?"

" Navigasyon en son yarım saat gösteriyordu şu an bir saate çıktı! Ama kavuşacağız sevgilim korkma."  dediğimde aynı zamanda bir kahkaha da patlatmıştım.

" Tamam tamam. Kavuşalım bence de artık. Kimseye sinir olmadan sakin sakin geliyorsun. Sinirli bir Masal Bayındır karşılaşmak istediğim son Masal'lardan biri haberin olsun."

" Düşünürüz orasını Altay Bayındır. Öptüüümm!" diyip kapatmıştım telefonu yüzüne çünkü trafik akmaya başlamıştı nihayetinde.

İleride trafik yeniden tıkandığında sinirle derin bir nefes almıştım. Arkadan biri kornaya olan gücüyle bastığında o sinirimle inmiştim arabadan aşağıya.

" Yol mu var sence önümde! Ne yapmamı istersin uçayım mı arabaların üzerinden!?"

Siyah filmli cam açıldığında içeride gördüğüm yüz uzun zamandır görmediğim ve görmek istemediğim tek yüzdü. Mert Hakan.

Koskoca trafikte bile denk gelmeyi nasıl başarıyorduk hala anlamış değildim.

" Sakin mi olsan psikolog.!? Hiç yakışıyor mu bir psikoloğa bu kadar asabiyet bu kadar gerginlik? Acelem vardı bastım kornaya alışkanlık olmuş. Bu kadar yükselme kendine zarar."

" Üff!"  dediğimde geri binmiştim arabaya. Ne yaşamıştım az önce? Ne hissettiğimden bile emin değildim. Ama bu ne aşktı ne nefret. Soğumuştu içim artık sanırım. Kafamdaki düşüncelerle bu sefer ben kornaya basmıştım ve  benimle birlikte herkes yapmıştı aynı hareketi. Koca bir ses kirliliği olduğunda trafik açılmıştı yine.

Yaptıklarım bir psikoloğa uygun şeyler kesinlikle değildi. Düşündükçe daha çok idrak edebilmeye başlamıştım bunu. İnsanlık hali diyip kendi içimde bitirmiştim ya da bitirmeye çalışmıştım ki navigasyonun varış sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

Mert Hakan'dan

Antrenmandan çıkıp Bursa'ya geçmiştim. Takımın iki günlük izninde annemlerle vakit geçirmek iyi gelecekti.

Son ses müzikle ilerlerken karşıma çıkan trafik şaşırtmamıştı. Müziğin sesini kısıp yola odaklandığımda önümde gördüğüm plakayla ne olduğumu şaşırmıştım. '34 MB...'

Eğer arabasını değiştirmediyse önümdeki arabada Masal vardı. Bunu öğrenmemin tek yolu sanırım biraz sinir bozucu olmaktı. Kornaya olan gücümle dayandığımda beklediğim manzarayla da karşılaşmıştım.

Masal bağrınarak arabadan indiğinde yüzümü bir gülümseme kaplamıştı. Ama camı açtığımda aynı zamanda yüzümdeki gülümsemeyi de silmem gerekiyordu ki unutmuş rolüme devam edebilmeliydim. Onsuz hiçbir zaman olmamış sadece olmaya çalışmıştı her şey.

Camı açtığımda bağrınan Masal beni görmesiyle bir anda susmuş ve şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

" Sakin mi olsan psikolog.!? Hiç yakışıyor mu bir psikoloğa bu kadar asabiyet bu kadar gerginlik? Acelem vardı bastım kornaya alışkanlık olmuş. Bu kadar yükselme kendine zarar."

gündüzüm seninle || altay bayındır Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin