Hayatımda gördüğüm en güzel beden

3.3K 333 187
                                    

Merhabalar merhabalar Efendim, bu aralar çok hızlıyım hemen yb atıyorum maşallahım var qbşabzjwizhwl iyi okumalar

Öptüm çehrenizden

"Efendim, efendim yemin ederim kandırdılar bizi yapmayın çok canım acıyor." Ağaca asılan adamlardan sona kalan kişi ölüm sırası kendisine geldiğini bildiği için avazı çıktığı kadar bağırıyor, kralın elinin üstüne batırmış olduğu büyük ve sıcak şişin acısı ile ağlıyordu.

Adamın konuşması kendisini daha çok sinir eden kral şişi daha da derine batırıp ağaca asılan adamı daha çok bağırttırıyordu.

"Bu krallık neden bu kadar uzun süredir iyi ilerliyor biliyor musun?"

Canı yandığından dolayı kralı dinleyemeyen adam kan revan içinde olan yüzünü yerden kaldırmadan baygın ifadeler ile yere bakıyordu. Kral adamın onu ciddiye almadığını düşünüp burnuna yumruk geçirdi ve adamın burnundan kanlar akarken saçlarını tuttu, saçında hissettiği eller ile krala bakmak zorunda kaldığı için mecburen şimdi krala bakıyordu. "Çünkü bana ihanet eden herkesi ama herkesi kendi ellerimle cezalandırdım. Ve bunu yaparken en ufak bir pişmanlık yaşamadım anladın mı?"

Bayılmamak için zor duran adam son kalan gücü ile kafasını sallayıp kralı onayladı. Geri çekilen kral öldürdüğü adamlara sırayla hızlıca bir göz gezdirip tekrar adama döndü.

"Size ne vaad ettiler de bana ihanet etmeye cesaret edebildiniz?"

Kral sorduğu soruya cevap bekler gibi adamın gözünün içine bakıyordu.
Sesini yükseltip cevap alamadığı için son kez sordu ve tekrar adamın saçlarını tüm gücüyle çekti.

"Konuşursan daha az acı çekerek öleceksin."

Karşı taraftan yine bir cevap alamayan kral bir adım geri çekilip köşeden küçük bir meşale aldı. Meşaleyi gören adam birden cana gelip asıldığı ağaçta vücudunu oynatmaya başladı ve boğazı yırtılacak şekilde bağırmaya başladı

"Yalvarırım yapmayın kralım yalvarırım acıyın bana!!"

Kral adamı duymamış gibi elinde bulunan meşaleyi adamın üzerine atıp adamı seyretmeye başladı katran karası gözlerinden alevlerin rengi gözüküyordu, yüzünde muzip ve bir o kadar da öfkeli bir sırıtış vardı. Saniyeler içinde kesilen sesin ardından etrafında bulunan tüm askerler şaşkın bir ifadeyle göz ucuyla krala bakıyordu fakat hepsinin fark ettiği tek şey gerçekten de yüzünde tek bir mimik yoktu. Kralın ihanetten nefret ettiğini herkes bilirdi bunun için yapmayacağı şeyin de olduğunu biliyorlardı.

Yaşadığı yoğunluk ve stres ile kendisinden geçen kral ağaçta asılı ve baygın gibi duran ölü bedenlerden birisine adımlayıp yüzüne doğru beklenmedik bir şekilde sabahtan beri sıktığı yumruğunu geçirdi. Karşıda cesedin yüzünden geriye doğru düzgün bir şey kalmayana dek tekrar ve tekrar yumruklamaya devam ediyor bir yandan da bağırarak konuşuyordu.

"Sürekli aynı şeyler olmak zorunda değil, Tanrı'ya açtığım savaşı kaybedemem.
Ben İmparator Kim Taehyung, kimse beni kandıramaz. Kimse bana ihanet edemez."

Arkada sadık askerlerden birisi kralının kolundan tutup heybetinden taviz vermeyen kralı geri adımlattı. Askerden kolunu çeken kral adamlarına dönüp üstünü sirkeledi. İçindeki öfkeyi biraz olsun kustuğunu hisseden kral daha sonra boğazını temizleyip tok bir sesle Kont'a emir verdi.

"Şu yerde yatanlardan birisini alın halk meydanına asın, herkes görsün itaatsizliğin bedelini."

***

Acımasız kral ona ihanet edenlerin cezasını kestikten sonra büyük bir baş ağrısının getirisi olarak o kadar dalgındı ki atının onu tekrar sarayına getirdiğini çok sonradan fark etmişti.

Kralı görür görmez hemen askerleri yanına koşup kralı selamladılar, kral kimseye bakmadan kocaman kalenin koruma kapısından girip saraya yavaş yavaş gidiyordu. Kralı gören herkes krala selam veriyor ve onun heybetinden erkeksi aurasından hepsi etkileniyordu.

Kim Taehyung her ne kadar zalim ve düşmana korku verse de dostları ve onu seven insanlar çoktu. Çünkü her zaman hakkaniyetli ve adil bir Kral olmuş kimseyi kapısından boş çevirmemişti.

Kalenin giriş kapısından giren Kral, atından inip onu çiftliğe götürmesi için görevliye teslim etmeden evvel atın kulağına eğilip fısıldarken yelesini okşamaya başladı.

"Bana gösterdiğin şey için sana hayatım boyunca minnettar kalacağım."

Atı teslim eden Kral hemen bir yere uğramadan odasına dinlenmek için çıktı. Üzerinde büyük bir yorgunluk vardı, üzerinde bulunan kırmızı pelerinini, kıyafetlerini ve siyah kumaş pantolonunu çıkarıp kendisini büyük yatağa attıp kollarını iki yana açtı ve tavanı izlemeye başladı. Bir cennet şarabı içse ancak bu kadar tatmin olurdu.

Kral ormanın derinliklerinde gördüğü o manzarayı aklından çıkaramıyor, hatırladıkça beyninde depremler meydana geliyordu.

Sırıtıp tavanı izlemeyi bırakırken gözlerini kapatıp kendisini bir hayalin pençesine bırakırken uyku mayhoşluğu ile sadece fısıldıyordu.

"Hayatımda gördüğüm en güzel beden, kim, kimdi o çocuk?"


Taehyung'un yerdeki ölü bedeni yumrukladığını gören okuyucuların cv;

Taehyung'un yerdeki ölü bedeni yumrukladığını gören okuyucuların cv;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



İMPARATOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin