İMPARATOR

Annemin saçları

Ben geldiim biraz beklettim kusura bakmayın bu bölümde fazlasıyla alt mesaj verdim anlarsınız zaten zehir gibisiniz geşxjepclwj uzun bir bölüm oldu iyi okumalar

Bölüm müziği : David Kushner- Daylight

Öptüm Çehrenizden

Dolunay ışığının sessiz sedasız dolaştığı zifiri korkunç orman, jungkook'un şüphesi üzerine peşindeki adamları tuzağa götürmesiyle canlanıyordu.

Namjoon kralın emri üzerine onu her adımında takip ediyor işini iyi yapıyor olsa da jungkook sezgileri güçlü bir oğlandı.

"Namjoon bir şey yok işte geri dönelim Kralımıza şüpheye mahal verecek bir şeyin olmadığını söyleriz."

Namjoon sessizce fısıldayan baş muhafız olan arkadaşına döndü.

"Olmaz, evini öğrenmemiz lazım. Jungkook çok da tekin birisine benzemiyor sadece bizi fark etmemesi lazım zehir gibi çocuk yüzü saf gözükse bile şeytan tüyü var oğlanda."
"İyi de bu neden hızlandı neredeyse kaybedeceğiz izini, üstelik yer yerimiz ot ve diken oldu askerler de yoruldular artık." Muhafız durumu şikayet ediyorken aniden arkadan acı dolu bir çığlık koptu.

"Siktir bu da ne böyle!"

"Efendim askerlerden birisi vuruldu!"

Namjoon şokla etrafına bakıyor ve bir bir vurulup yere düşen askerlere bakıyor bir yandan da eğilip kendisini çalının arkasına siper ediyordu. Baş muhafız hızla mahşer alanına dönen ortamda bağırıp askerlerine bağırıyordu.

"Siper alan vurulan askerlere dikkat edin buradan kimse ölü çıkmayacak. Duydunuz mu beni?!"

Namjoon hızlı hızlı nefesler alıp veriyor ve önünde ustaca okunu kullanan Jungkook'a bakıyordu. Elini omzuna atıp acının kaynağını öğrenmek için yoklarken elinde hissettiği sıcak sıvıyı görmezden gelmek istedi ama başının dönmesine karşı koymadan yere çöktü.

"Efendim iyi misiniz? Jungkook kaçıyor bir şey yapalım mı?"

Namjoon yerde acıyla inliyor başının üstünde bağıran askerlere komut vermek için üstün bir çaba harcıyordu.

"H-hayır, bırakın gitsin aldım alacağım cevabı geri dönüyoruz."

Namjoon nefes nefese zorlanarak ayağa kalkıp kolundan tutan baş muhafızın yardımına ayak uydurup onun kolundan destek alıp atına bindi.

***

Havanın sıcaklığı birazdan ortamın cehenneme dönüşmesine büyük bir katkı katacakken halk çarmığa bağlı idam mahkumlarına bakıyor aralarında bazıları ağlıyor bazıları da şaşkınca bu durumu fırsata çevirip dedikodu malzemesi yapıyordu. Huzursuzluk büyük, anbean ortamı ele geçiriyordu. Fakat halinden memnun Kral başının ucunda duran askerlere emir veriyor belgeleri inceliyor bir yandan da içkisinden yudumlayıp elleriyle yapacağı cehennemin hazırlıklarını yapıyordu.

Kim Taehyung halkın önünde konuşma yapmak için düşünmez doğaçlama yapar içkisinden içer ve yerine oturup mahşer alanını büyük bir zevkle izlerdi. Üzüntü ve pişmanlık duymaz herkesin hak ettiği yerde olduğunu düşünür daima olarak bu durumdan büyük bir zevk alırdı. İçkisinden büyük bir yudum alan Kral üstündeki pelerini çıkarıp kumaş pantolonunun ceplerine ellerini koyup insanların çarmığın ortasında oluşturduğu yuvarlağın tam ortasına geçti. Gür ve kaba sesiyle konuştu.

" Ne güzel bir gün değil mi? Halkım, bugün hepinizin huzurunda bana yapılan birkaç şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu arkada görmüş olduğunuz devlet erkanlarının benim indimde yaşama süreleri dolmuş bulunmaktadır. Hepsi bana yapmış olduğu yanlışın bedelini birazdan en ağır şekilde ödeyecekler."