Nasılsınız efendim tatiliniz güzel geçer umarım, benim her zaman olduğu gibi yoğun geçiyor bu yoğunluk arasında sizi unutmamaya çalışıyorum uzatmadan kaçayım benÖptüüm çehrenizzden
Duyulan nefes sesleri bir kavga sesi değildi sevişme sesi değildi, yalnızca odanın içerisinde birbirlerinin yüzüne bakan iki genç adam. Soluk soluğa heyecandan kalplerinin atışını onlar hariç herkes duyardı. Boylu boyunca bacaklarını aralayan adam ve önünde diz çöküp elinin yarasını temizleyen bir genç. Başını kralın dizlerine yaslıyor, duyduğu güven ve huzurun hissine kapılıyordu. Derince nefes alıp verdi genç oğlan kulakları uğulduyor Kralın kendisine sorduğu soruyu içinden tekrar ediyordu. "Bu gece burada kal Jungkook, bu gece burada kal.."
"Jungkook?"
Saniyeler sonra kendisine gelen genç boş gözler ile Kral Taehyung'un yüzüne tekrar bakabilmişti.
"Bu gece seni sarayda misafir edelim."
"Ha.. Şey kralım teşekkür ederim benim aslında gitmem lazımdı."
Kaşlarını çatan Kral duyduğu şeyden hoşnut olmamış gibi ayağa kalkıp yukarıdan gence baktı. Ellerini cebine koyup derin bir nefes verdi.
"Sana kalmanı emrediyorum Jungkook"
Duyduğu otoriter sesle yerinde sarsılan genç ayağa kalkıp kralın karşısına geçti. Mahçup bir şekilde boynunu büküp krala baktı.
" Hadsizlik ettim kusura bakmayın. Sadece bir büyükannem var ve ben yokken endişelenmesini istemiyorum, kendisi rahatsız efendim."
"Büyükannen ile özel olarak ilgilenmesi için görevli tahsil edeceğim, hiç şüphen olmasın."
Jungkook rahatsızca nefes verdi.
"Peki efendim siz nasıl arzu ederseniz."
Taehyung kazanmış olduğu zafer ile keyifle konuştu.
"Seni tanımak isterim jungkook, oldukça sık karşılaşıyoruz. Daha önce seni bir yerde gördüğümü hatırlıyor gibiyim ama hatırıma düşmedi henüz. Sen birisine çok benziyorsun."
Gerginliğini biraz daha atan genç konuştu.
"İnsan insana benzer efendim, ben de sizi görüyordum fakat bu kadar yakından göreceğim aklımın ucuna dahi gelmemişti. İlk karşılaşmamız pek iç açıcı değildi, benim için korkunçtu."
Keyifle kıkırdayan genç konuşamaya devam etti bir yandan da boynunu tutuyordu.
"Kellemi alacaksınız diye korktum, eliniz çok ağır."
Gence bir adım yaklaşan Kral elinin birisini cebinden çıkarıp jungkook'un boynunu tuttuğu ellerini indirdi, dikkatle boynuna bakıyordu. Beklenmedik bir şekilde elinin tersiyle gencin boynunu okşadı. Oğlan yutkunmaya cesaret edemesede bedeni buna zorladığında; gözleri kocaman açılmış, Kraldan yüzünü kaçırmayı tercih ediyordu. Kral oğlanın ona bakmadığını fark ettiğinde yüzünü izlemeye başlamıştı. Oğlanın güzel yüzü kralın hafızasına bir nakış gibi işleniyor, kalbi hızla ritim tutuyordu. Parmakları oğlanın çenesini bulmuş; adem elmasına dek sürüklenmiş, sıcacık tenin hissine kapılmıştı. Oğlan kralın parmakları altında can çekişiyor, soğuk soğuk terliyordu. Bir anlam veremiyor, kalbinin neden bu denli sıkıştığını merak ediyordu.
Kral o an beklenmedik bir şekilde eliyle bastırmadan gencin boynunu kavradı ince boynu avuçları arasındaydı. Genç kralın eli altında hakimiyeti tamamen krala vermiş yutkunuyordu. Yutkundukça adem elması haraketleniyordu. Kim Taehyung baş parmağını jungkook'un adem almasına götürüp okşamaya başladı ve gözlerini gencin yüzüne çıkarıp muzip bir gülüşle karşısında elleri altında eriyen gence baktı, jungkook gözlerini tamamen kapatmış kendisini bir düşün pençesine çoktan kaptırmıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPARATOR
Teen FictionHalk tarafından sevilen ve bir o kadar da korkulan İmparator Kim Taehyung'un kendisine göre yasaları ve cezaları vardı. Bu cezaları vermekten çekinmeyen Kral hayatında ilk defa bir çocuk tarafından bozguna uğrayacaktı. Bildiği her şeyi unutturan çoc...