Merhabalaar uzun bir bölümle geldim ve artık biraz daha fici hızlandırma kararı aldım sıkılmış olanlarınız olabilir diye seviyorum siziÖptüm çehrenizden
Kaç saat geçtiği belirsiz Jungkook kapının önünde volta atıyordu. Tanrıya dua ediyor içeride kanlar içinde yatan adam için dua ediyordu. Jungkook Taehyung yaralandıktan sonra ne yapacağını şaşırmış ve yaralı bedeni evine getirmişti. Tanıdığı en iyi doktorları evine çağırmış ve odasında tedavi ettiriyordu.
"Tanrı aşkına neden bu kadar uzun sürdü niye kimse odadan çıkıp bir şey demiyor delirmek üzereyim!"
Jungkook yanı başında onunla telaşlanan hizmetliye sitemkar bir şekilde hayıflanıyordu.
"Efendim lütfen biraz oturun kralımıza tanrının izniyle hiçbir şey olmayacak, yalvarırım rahatlayın ve oturun."
Kapının açılmasıyla konuşması bölünen ikilinin gözü merakla çıkan doktoru buldu. Jungkook hızla doktorun yanına yürüyüp telaşla konuştu.
"Neyi var, iyileşecek değil mi?"
"Dikiş atmamız gerekti efendim, yarası oldukça derin. Fakat iç organlara zarar gelmediği için şanslıyız, boşluğuna denk gelmiş."
Jungkook başını sallayıp rahatlar şekilde derince bir nefes çekti ciğerlerine sanki bir süredir nefessiz kalmış gibi. Doktorlar odadan çıkınca Jungkook gözüyle yanındaki hizmetliye onları geçirmeleri için işaret verdi. İşareti alan hizmetli başıyla onaylayıp aşağı kata onu beraberinde takip eden doktorlarla birlikte indi.
Jungkook tereddüt edip kendi odasında yatağında yatan Krala kapıdan bakıp titrekçe nefes verdi ve parmak uçlarında odasına girip sessizce kapısını kapattı.
Kralın yüzü solmuş, dudaklarının rengi hafif beyaza çalmıştı. Jungkook ağlamamak için zor duruyor burnunun sızlamasına karşın başını tavana kaldırıp kendisini zorluyordu. Yavaş adımlarla yatağın yanına gelip yere çöktü ve yatağın ucunda yatan kralın elini tutup yanağını onun buz gibi eline sürtüp gözlerini yumdu. Onun tarafından yumuşak bir dokunuşa şimdiden hasret kalmış gibiydi.
Jungkook yerinden kalkıp yatağın diğer ucuna geçti Taehyung'u uyandırmadan sessizce yatan bedene yanaşıp sokuldu ve elinin birisini Taehyung'un yanağına attı. Gözlerinden yaşların süzülmesine aldırış etmeden elini koyduğu yeri öpüp geriye çekildi.
"Çok güzelsin, şu halinle bile o kadar güzelsin ki dokunmaya kıyamıyorum Kim Taehyung."
***
Kont öfkeyle evin önündeki bahçede askerlerine ormanı aramaları ve iz bulmaları için emir veriyor bir yandan da Jungkook'dan bilgi alıyordu.
"Sonra birden çalıların arasından birileri gelmeye başladı."
Namjoon duyduğu şeyler karşısında öfkeyle soluyordu.
"Özellikle okçu diktim Kralımızı koruması için ona rağmen nasıl vurdular anlamıyorum. Geberteceğim o piçleri!"
Jungkook bir süre düşündükten sonra konuştu.
"Efendim okun geldiği yer bir tepenin üstündeydi, tepe bulunduğumuz yere çok uzak değildi. Ok tam karın boşluğuna isabet etti istese rahatlıkla başka bir yeri vurabilirdi."
"Yani diyorsun ki aslında amaçları bir kaos ortamı yaratmak mıydı?"
"Tam olarak evet, çünkü o kadar yakın bir mesafeden bir okçu on ikiden vurabilir Efendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPARATOR
Ficção AdolescenteHalk tarafından sevilen ve bir o kadar da korkulan İmparator Kim Taehyung'un kendisine göre yasaları ve cezaları vardı. Bu cezaları vermekten çekinmeyen Kral hayatında ilk defa bir çocuk tarafından bozguna uğrayacaktı. Bildiği her şeyi unutturan çoc...