Selamlar, uzun zaman sonra geldim farkındayım belki bu ficin varlığını unuttunuz ama umuyorum ki unutmayan birkaç insan vardır. Wattpad kapatıldığı için muhtemelen okuyucu sayısı az olacaktır ama bunun ve bunun gibi şeylere rağmen yine de fici tamamlamak için uğraşacağım
Umuyorum ki fici sevip destekleyen insanlar ile beraber bunun sonunu getireceğiz
YORUM VE BEĞENİYİ UNUTMAYALIM
Hoşçakalın hepinizin çehresinden öpüyorum
Günün şerefine mitolojide aşıklar birbirine dudaklarına çarpan kadehleri kaldırdılar.
Gün öğlen saatlerini geçmiş, güneş başını ağaçlara yaslamıştı. Ağaçlar nefes alıyor, kalplerinin yandığını hissediyorlardı.Kral Taehyung kendi özel ve ihtişamlı at arabasının arka koltuklarında, yanında kokusuna doyamadığı ceylanıyla hayata karışıyordu. Ön kısmı perdelerle örtülmüş araba iki aşığı da halktan gizlerken, halkı aşıklardan gizleyemiyordu.
Jungkook sırtını kralının, aşkının göğsüne yaslıyor, yüzüne yansıyan akşam güneşinin keyfiyle hafifçe gülümsüyordu. Taehyung dizinin üzerinde duran narin eli okşuyor, parmaklarını parmaklarının üzerinde gezdiriyordu. Burnunu çocuğun saçlarının içine daldırıyor etraftaki, ormandaki hiç bir çiçeğin bu kadar güzel kokmadığına yeminler ediyordu.
"Yaratılmış en nadide çiçek bile, yemin ederim, senin yanında bir hiç Jungkook. Seni göremediği için şanslı. Kıskançlık duygusuyla nasıl da solacaktı."
Jungkook Taehyung'dan her zaman iltifat alsa bile söylediği şeylere alışamıyor ve utanıyordu. Gülümsemesini daha fazla büyütüp Taehyung'un gözlerinin içine güzel bir tebessüm verdi.
Taehyung, Jungkook'un gülümsemesine karşı tebessüm etmeden duramadı. Gülmek en çok ona yakışıyordu. Başını eğip Jungkook'un dudak kenarına bir öpücük bıraktı uzun uzun. Jungkook öpücüğün etkisiyle sarhoş olmuş gibi gözlerini yumdu.
"Öğrenmişsin."
Jungkook gözlerini açıp Taehyung'a sorar gözlerle baktı.
"Seni en başından peri öptüğümde gözlerini kapattırmamın sebebi birbirimizi daha iyi hissetmemizdi. Seni öptüğümde gözlerimi açmıyorum çünkü seni en derinlerimde hissetmeyi seviyorum."
Jungkook başıyla onayladı.
"Bana beni ilk öptüğünde neden gözlerimi kapattığını uzunca düşündüm. Senin yaptığın, söylediğin her şeyi düşünüyorum. Bunun hakkında tahmin yürütmek hoşuma gidiyor. Aşık olduğum adamın yaptığı şeylere kafa yormak bu dünyada haz aldığım nadir şeylerden."
Taehyung usulca Jungkook'un çenesinden tutup boynunu iyice yukarıya kaldırdı. Onu daha iyi öpebilmek için kendisine yer yapıyordu. Sırıtarak aynı şekilde kendisine sırıtan Jungkook'un gülüşünden öptü uzun uzun.
İçi yanıyordu, doyamıyordu. Her gün daha fazla şaşırıyordu bir insanı için için nasıl sevebilir. Kafayı yemek üzereydi ondan gelecek her zararı başı gözü üstüne kabul ediyor gibiydi. Sonuçları pahalıya patlamaması içinden yalvardı, yeniliyordu göz göre göre bu adama yeniliyordu.
At arabası durduğu vakitte ikisi de dudaklarını birbirinden ayırıp etrafa baktılar.
Taehyung kaşlarını çatıp durumu anlamaya çalışıyordu.
"Geldik mi?"
"Hayır Jungkook, henüz değil"
Aralarındaki diyalog uzun sürmeden atı süren asker izin isteyip Taehyung ile görüşmek istedi. Kral Taehyung ciddiyetle askerden kendisini iki dakika beklemesini istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPARATOR
أدب المراهقينHalk tarafından sevilen ve bir o kadar da korkulan İmparator Kim Taehyung'un kendisine göre yasaları ve cezaları vardı. Bu cezaları vermekten çekinmeyen Kral hayatında ilk defa bir çocuk tarafından bozguna uğrayacaktı. Bildiği her şeyi unutturan çoc...