"Ahh"
"Sesini kes yoksa ben keserim."
Titreyerek başımı salladım. Acıdan kıvranıyordum resmen. Gözü dönmüş gibiydi.
"Mmhh , ya-yavaş no-nolursun."
İçimde gelgit hızını artırırken iri elleriyle belimi sıkıyordu. Heryerim parmaklarının bıraktığı kızarıklık ve emdiği için kan toplanmaları ile doluydu. Teri söylemiyordum bile.
Ellerimi arkaya götürüp göğsünden ittirmek istedim fakat bileklerimden tutup çevirerek sırtıma yasladı. Hareketlerimi kısıtladığı için acıyı kabullenmekten başka çarem yoktu.Göz yaşlarım sel olmuş şekilde ağzımı sımsıkı kapatarak inlemelerimi saklamaya çalışıyordum. Yoksa birde bunun için kızabilirdi. Ve o kızınca çok korkunç biri oluyordu .
Aleti deliğimi yırtarcasına hareket ederken benim ön tarafımda tek bir hareket bile yoktu.
Aleti içimde seğirirken gelmesinin yakın olduğunu anladım bitmek üzereydi bu zulüm .
İçime boşalırken elleri boğazımı buldu. Sıkmaya başlayarak yine alışık olduğum cümleleri kurmaya başladı:
"Bir daha onlarla yakın olduğunu görürsem bununla kalmaz 3 hafta yürüyemeyecek hale getiririm seni duydun mu beni!"
İçime boşalırken içimdeki doluluk hissi o an midemi bulandırmıştı. Ben böyle olmasını istemiyordum.Gözyaşlarım akarken sadece nefes almak umurumdaydı. Kafa salladım zar zor. Huyuna gitmeyi öğrenmiştim en acı şekillerde.
"Ta-t-amam. Bı-ra-ak."
"Aferin. Şimdi ağzını aç!"Ne yapacağını biliyordum ama iğrenmiyordum. Nefes nefese ağzımı araladım.
Ağzımın içine tükürerek ağzımı kapattı iri ve dövmeli eliyle.Yutkunurken gözlerinin içine bakıyordum. Gözlerinde merhamet aradım ama kırıntısı dahi yoktu. Ağzımı açıp elini elini enseme attı ve beni de sürükleyerek kendi evinin banyosuna doğru ilerledi.
Banyo kapısını açıp beni içeri ittirdi. Duşakabine sokarak soğuk suyu aniden üzerime tuttu. Ben çığlık atarak kaçmaya çalışırken tekrar boğazıma yapışarak soğuk duvara yasladı çıplak bedenimi.
"Du-durr! Yalvarırım öz-zür dilerim!"O boydan boya beni soğuk suyla yıkarken bende ellerinden kurtulup kollarımı geniş sırtına sardım. Çıkmama izin vermediği için onun vücut sıcaklığıyla ısınmaya çalışıyordum.
Elleri sırtımı okşamaya başlamıştı. Siniri azalmıştı galiba. Suyu birkaç saniye daha üzerimde gezdirerek kapattı. Ben bu sırada sadece ağlayarak ona sarılıyordum.
"Özür dilerim . Özür dilerim bir daha yapmicam. Çok üşüyorum lütfen!"
Tepkisi sadece sesli bir soluk verme oldu.Kenardan havlu alıp bana sararak bacaklarıma ellerini yerleştirip beni kucağına aldı.
Kollarımı boynuna sarıp kafamı boynuna gömdüm ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim."Tamam yeter. Kes zırlamayı."
Yatak odasına tekrar dönerek beni yatağa bırakmadan dolabın önüne gelip bir şort birde tişört çıkardı benim için.
Yatağa ilerleyerek ben hala kucağındayken oturdu. Beni biraz kendinden uzaklaştırarak havluyla bedenimi kurulamaya başladı. Üzerimi giydirip kendi de sadece şort giydi. Beni tekrardan kucaklayıp salona ilerledi. Koltuğa oturarak konuşmaya başladı:
"Bikaç saate çıkıcaz."
Sadece kafa sallamakla yetindim ve koltuğa oturmak için kalkmaya yeltendim fakat izin vermedi kollarını belime daha da sıkı sardı.