9. Bölüm

5.2K 194 48
                                    

Başlamadan ufak bir uyarı. Bu resmi olayları veya durumları tamamenn! sallamasyon yazıyorum. Gidip araştırıp da yapabilirim ama sonra diyorum ki , abartma. Makale yazmıyoruz sonuçta.

Yanisiii o öyle olmaz, yanlış falan demeyin ya da diyin önceden söylemiş olayım. SALLAMASYONN!

^^
~

———————-

"Lan! Duydunuz mu? Hakan komutanın timi saldırıya uğramış!"

Diğer koğuştan bir asker bizim koğuşa koşturarak daldı. Nefes nefese kurduğu cümle donup kalmama neden oldu. Okuduğum kitap elimden kayarak yeri boyladı.

"Ne diyosun olum. Hele düzgün anlat şunu."

"Bizimkiler göreve gitmişlerdi. Özel bir görev. Bu sabah iletişim kesilmiş bizim timle."

"Biz niye burda kös kös oturuyoruz. Gidelim adamlara yardım edelim." Aralarından biri hiddetle söylemişti.

"Sakin ol kardeşim. Zaten destek göndermişler. Üstlerden yetkililer geldi , albayla durumu kontrol altına almak için."

Ben soyutlanmış biçimde konuşulanları dinliyordum. Demek ki içimdeki kötü his bu yüzdendi. Aldığım nefes ciğerlerime yetmezken koğuştan hızlı adımlarla çıktım.

Ellerim titrerken dışarı çıkmak yerine Altan üsteğmenin yanına gidip sormak istedim. Odasına doğru zar zor gittim.

Gözyaşlarım son raddedeydi. Burnum sızlıyordu, boğazımda koskocaman bir yumru vardı.

Kapıyı çalmadan odaya girdim. Ama boştu. Gözyaşım artık dayanamayarak firar etti gözpınarlarımdan.

Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde koridorun başında Atakan komutanı gördüm. Hızlı adımlarla hareket ediyordu. Elinde dosya vardı.

Beni görünce bana doğru gelmeye başladı. Bende belki bir bilgisi vardır diye umut ederek soru sormaya başladım.

"Ko-komutanım. Hakan.. Hakan komutanım iyi mi?"

Bana yaklaşıp kolumdan tuttu. O tutmasa titreyen bacaklarım iflas edip yeri boylayacaktım.

"Caner bir sakin ol önce. Merak etme. Sağsalim geri dönecekler."

Hiç sorgulamadan beni teselli etmeye başlamıştı. Elindeki dosyayı koltukaltına sıkıştırıp kollarımdan tutarak odasına doğru ilerletti. Bense hala ağlıyor ve sayıklıyordum.

"Komutanım iyiler dimi? Ölmez dimi?"

"Ölmediler aslanım. Endişelenme."

Beni ilerletip masasının önündeki koltuklardan birine oturttu. Dosyayı masasına gelişigüzel fırlatıp masaya hemen karşıma oturdu.

Biraz sakinleşince tekrar konuştu.

"Daha iyi misin? Neden bu kadar harap ettin kendini."

"K-konutanım. Hakan komutan iyi mi?"

Anlamaz gözlerle bakmaya başladı. İlkden şaşırmamıştı. Çünkü herkes çok mutsuzdu bu haberden sonra ama beni böyle görünce sorgulamaya başlamıştı.

"Şimdi bir gelişme varmış. Onun için Albayın odasına gidiyordum bende. Daha iyiysen koğuşuna dön. Ben sana haber veririm."

Ağlamam yavaş yavaş dinmiş fakat iç çekişlerim devam ediyordu. Gözyaşlarımı silip derin bir nefes aldım. Gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Teşekkür ederim komutanım."

Ayağa kalkıp kapıya adımladım. Arkama baktığımda Atakan komutanın masasındaki dosyayı aldığını gördüm. Arkamı dönüp odadan çıktım.

Bu sefer dışarı adımladım. Zaten bize pek fazla bilgi vericeklerini sanmıyordum. En son bizim haberimiz olurdu.

Dışarı çıkıp her zamanki büyük çam ağacının altına oturdum. Kafamı ağacın gövdesine yaslayıp içimden dualar etmeye başladım.

Allah'ım nolur sağsalim geri dönsün, dönsünler.

Onsuz ne yapacaktım ben. İçim yanıyordu. Düşünmeden duramıyordum. Kaç saat orda oturdum bilmiyorum.

Hava kararmaya başlamıştı. Bina kapısından Altan üsteğmenin çıktığını gördüm. Sigara paketini cebinden çıkartmıştı.

Hemen ayaklanıp yanına gittim. Yüzünden hiç bir şey okunmuyordu. İyi mi kötü mü anlamamıştım.

"Altan abi. Hakandan haber var mı?"

Seslenmemle bana döndü. Dumanı içine çekerken başını salladı.

"Allah'a şükür iyilermiş. Destek ekip sağolsun. Merak etme kardeşim . Yarın burda olurlar."

Elimi kalbimin üstüne koyup derin bir nefes verdim. İyiydi o. Geri gelicekti bana.

"Ooh Allah'a şükür."

"Sen nasılsın, iyi misin?"

"Artık daha iyiyim abi."

"Kötü görünüyorsun abicim. Git dinlen. Abim yarın seni böyle görürse daha da üzülecek."

Başımı sallayarak onu onayladım.

"İyi geceler komutanım."

Hafif tebessümle başını gökyüzüne çıkardı. Biraz daha iyi hissediyordum. Ama onu kablı canlı görene kadar rahat edemicektim.

Ağır ağır koğuşa adımladım. Koğuşun koridoruna girdiğimde bağırışlar duymaya başladım.

Yüzümde ufak tebessümle koğuştan içeri girdim. Neşeyle ve heyecanla konuşuyorlardı.

"Off şimdi orda olmak vardı. Amına gordum hepsinin varya"

"En başında bizi göndericekleri aga. Boşuna eğitim, temizlik yapıyoz. Bizim yerimiz dağ."

Onları dinleyerek yatağıma ilerledim. Yattığım zaman vücudum sanki bu anı bekliyormuş gibi gevşedi.

Gözlerimi kapatıp düşünerek dinlenmeye başladım. Bi yerden sonra koğuştaki sesleri de duyamaz hale gelince derin bir uykunun kollarına bıraktım kendimi.

Bir an önce uyanıp Hakan'a kavuşmak istiyorum.

-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-:-

Bu işin tadı kaçtı muhsin.

Artık düzenli bölüm atıp bu kitabı bitirmek istiyorum. Sonra diğer kitaplarımı da bitirip yeni kurgulara girişcem inşallah.

Hadi görüşürüz.✌️

ASKERİM - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin