Asker Falan İşte /texting/

40

Selammm

Uzun sayılabilecek bir aradan sonra beraberizzzz

Sizi özledimmm💙

Çok uzadı bu ara farkındayım💨

O yüzden bölümüde sizi daha fazla bekletmeden atıyorumm🤟🏼

~

"Aris eziyet etme çocuklara yeter ya!" Bağdaş kurmuş bir şekilde askeriyenin spor salonunda oturmuş terden sırıl sıklam olan askerlere bakıyordum.

Aris'i yalvar yakar ikna etmem sonucu yine askeriyeye gelmiştim.Ama bu sefer de beni yanından ayırmıyordu ve diğer askerlerin eziyet çekişini izletiyordu.Ha yani bari ilk seferki gibi üstleri çıplak olsaydı ama Aris sanki benim bunları düşündüğümü anlamış gibi askerlerin üzerlerini çıkarmalarına izin vermemişti.

Derince bir oflama çekerek askerleri tekrar süzdüm.Bana kalsa kesin gider Mete'nin bilgisayarından barbie giydirmece oynardım.Hatta bir sefer kaçmayı denemiştim ama Aris sağolsun beni belimden tuttuğu gibi tek kolunda tekrar spor salonuna sokmuştu.Tabii o ara zorlada olsa boynundaki künyesinide almıştım ama...

Tekrar oflayarak künyeyi sesli bir şekilde sallamamla Aris bana döndü.

"Güzelim sen istedin gelmeyi." Gözlerimi devirip konuştum.

"Ama güzelim sen de bana demedin ki sana askerlerime nasıl eziyet ettiğimi izleteceğim diye!" Oturduğum yerde bağırmamla Aris mekik çeken askerlerin başından ayrılıp bana doğru adımladı.Oturduğum yerde hafifçe yutkunup kendimi biraz daha duvara dayayarak geri çekildim.

Bir de sadece kendisinin üstü çıplaktı ya!

Aris gülerek duvarın dibine doğru yanaşıp tek dizinin üzerine çöktü.

"Ya tamam anlarım spor yapışınızı ama çocuklar terden ölecek bari üstlerini çıkarsınlar!" Aris eğilir eğilmez kurduğum cümleyle kaşlarını çattı.

"Ben senin o radarlarını biliyorum Dilay zorlama!" Sessiz ve hafif sinirli bir şekilde söylediği cümleyle gözlerimi devirdim.

"Canım sıkıldı benim ya! Ne zaman bitiyor işiniz." Aris kolundaki saate bakarak konuştu.

"Yarım saate bitiririm antremanı, sonra seninle işimiz var!" Göz kırparak söylediği şeyle gözlerimi irileştirdim.

"Ne! Tövbe ben namuslu kızım." Hızlı ve sesli bir şekilde söylediğim şeyle Aris'in dudakları kıvrıldı.Sol elini kaldırarak önüme gelen küçük saç tutamını kulağıma sıkıştırırken konuştu.

"Yok ona daha var." Kaşlarımı çatarak yanağıma koyduğu eline vurdum.Aris bu sefer daha sesli bir şekilde gülerek yanağımdaki elini çekti.

"Markete gidecektik ya, sende ne fesat çıktın güzelim." Gözlerimi kısıp ona bakarken tekrar beni süzdü.

"Ayrıca sen neden oturuyorsun ki." Aris eğildi yerden doğrulurken kafamı kaldırarak ona baktım.

"Hadi kalk sana da birşeyler öğretelim." Aris'in dediği şeyle başımı yana doğru sallayıp güldüm.

"Tabii yetenekleimi fark ettin yararlanmaya çalış." Dalgaya karışık bir şekilde konuşmamla Aris bana 'öyle mi?' bakışları atmaya başladığında gülüşüm yavaşca soldu.

"Asla Aris, saçmalama." Aris bana gülerek yaklaşınca hemen oturduğum yerden doğrulup kaçmaya başladım.Ben deli danalar gibi oradan oraya kaçarken Aris sadece arkamdan gülürek beni yürür bir şekilde takip ediyordu.