14. Bölüm

92 8 4
                                    

Joseph

   Aura, İnci'ye öyle çok benziyorki. Gözlerime baktığında kalp atışlarımın değiştiğini hissediyorum. Bu, onu gördüğüm her an beni eski günlere götürüyor. Kalbimin acısını dindiremiyorum. Artarak devam ediyor. Bu doğru mu diye düşünmeden edemiyorum. O İnci'nin kızı ve hiçbir suçu yokken bu işlerin içine girmesi..
   O suçsuz.
   Hayır. Belki de böyle düşünmemem gerekiyor. Sonuçta o da annesi gibi olacak. Şimdiden baş döndürücü bir güzelliği var ve zamanla İnci kadar acımasız olacaktır. Aynı kanı taşıyor. Annesinin gerçek yüzünü görse bile gerçekler onu annesinden koparmayacaktır ve yavaş yavaş annesine benzeyecektir.
   Aura'nında senin gibi melez olduğunu unutma.
  "Tabiiki unutmuyorum. Fakat bu neyi değiştirir. Aynı kanı taşıyorlar. Aynı güzelliğe sahipler. Gözleri bile neredeyse aynı. Sence onları öldürmeli miyim? "
   Hala ona aşıkken mi?
   "Hayır" derken dişlerini sıktı Joseph. "Ona aşık değilim."
Emin misin?
  " O arkadaşlarımızı öldürdü! Yaptıkları asla affedilebilir değil ve lanet olsun ki bunun telafisi yok! "
  Ve?
   Joseph sıktığı yatak süngerlerinin parçalandığından bihaber güçlükle iç sesini yanıtladı. "Ve, o bana ihanet etti." Ardından gözüne çarpan, parlak taşlarla dolu cam küreyi aldığı gibi duvara çarparken haykırdı. "Bana ihanet etti!"
   Çarpma hızıyla yere dağılan taşlardan uzaklaşarak duvarın dibine oturdu. Sırtını soğuk duvara yaslarken gözlerinin yandığını hissedebiliyordu. Ellerini başına yaslarken eski günlerin gözünün önünden geçmesi için kendine izin verdi.
   Joseph gözlerini kapatırken ilk defa İnci'yi gördüğü anı düşünmeyi seçti.
   Joseph saray muhafızı olmak istiyordu ve bu talebini bir yazmaya aktararak Koruyucu Sara'ya götürmek istemişti. Fakat sarayda yolu karıştırınca yanlış odaya girmişti. Odada İnci kapıya sırtını vermiş elindeki yazmalarla derin düşüncelere dalmıştı. Joseph soru sormak için yeltendiyse de İnci duymayınca, Joseph yaklaşıp koluna dokunmuştu. İnci korkuyla hemen arkasını dönünce gözgöze gelmişlerdi ve Joseph gördüğü o müthiş gözleri bir daha asla aklından çıkarmayacaktı.
O günden sonra Joseph sık sık saraya gider oldu. Tabi tüm yollar onu İnci'nin odasına çıkartıyordu. İnci ile muhabbeti koyulaşmıştı ve Joseph içten içe İnci'ninde ona karşı boş olmadığını hissediyordu. O zamanlar Joseph'in hayatındaki en güzel günler olmuştu.
   Joseph bu anıların gerçekliğiyle tebessüm ederken görüntü değişti ve anıları masalımsı dokusunu yitirdi.
Joseph bu defa şehirden uzak büyük kayalıklarla çevrili bir arazideydi. Joseph ilk defa bir ölü görme şokuyla sarsılırken gözlerini güçlükle İnci'ye çevirebilmişti.Yerde diz çökmüş, donuk gözlerle ölü meleze bakan İnci'nin titrediğini fark edince ona sarılıp her şeyin geçeceğini söylemişti
   Onu uyarmıştın...
   Joseph iç sesiyle gözlerini açtığında bu defa titreme sırası ondaydı.

Derinlerdeki YasakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin