Merhabalar Uğur Böceklerim 🐞❤️ Yeni bölüm ile karşınızdayım, yorum yapmadan geçmeyiniz lütfen, iyi okumalar...
______________________________________Genç kadın aheste aheste yaşlı ata yaklaştı, Bahar'ın çocukluğunda inci henüz genç bir taydı. Bahar hüzünle yaşlı atın yelesini okşadı ve "Merhaba." fısıldadı.
"İnci çiftliğin en yaşlı atı ama sen onu zaten tanıyorsun."
Bahar omzunun üzerinden başını Kurt'a doğru çevirdi, Kurt'un amacı neydi? Kurt ellerini arkasında birleştirip, kendinden emin adımlar ile Bahar'a yaklaştı, genç kadın odağını Kurt'a verip, ondan bir açıklama bekledi.
"Sen beş yaşlarındayken, İhsan deden, babamın çiftliğinde seyisti, babam, senin aileni çok sever ve saygı duyardı. Babanın Ankara'da çalıştığı banka ile arasına husumet girince, babam, Öztürk Bey'i İstanbul'a getirtti. Siz İstanbul'da bir düzen kurana kadar, burada çiftlikte yaşadınız. Bölük pörçük de olsa hatırlıyorsun biliyorum."
Bahar başını evet dercesine sallayıp, zorlukla yutkundu.
"Ama bana yalan söyledin."
"Gerçekleri erteledim, henüz duymaya hazır değildin."
Bahar hayal kırıklığı ile Kurt'a baktı ve aklından "Kim bilir benden neler saklıyorsun." diye geçirdi.
"Bir kaç gündür huzursuzsun, ilk günki kendine güvenin seni terk etmiş gibi. Tanıdık bir yer görmek seni rahatlatacaktır diye düşündüm."
"Sadece aklımda soru işaretleri bıraktın ama, söyler misin sözlerine nasıl güveneceğim?"
Kurt, Bahar'ın sorusunu yanıtlamadı, Bahar başını olumsuz anlamda sallayarak koşar adım ahırdan çıktı ve fırtına misali eve girip, yatak odasına çıktı. Bahar'ın celallendiğini gören Tuana elindeki bardakları masaya yerleştirip, "Afraya tafraya bak, gören de sanır ki paşa kızı." diye hayıflandı.
"Tuana, tut şu çeneni artık! Kurt Bey duyacak, hiç yoktan işimizden olacağız!"
Tuana, annesinin uyarısı ile bozularak oturma odasından çıktı. Kurt, Bahar'ın her şeyi bir anda öğrenip, yıkılmasındansa aralarının açılmasına razıydı. Genç adam eve girip, oturma odasından çıkan Selma Hanım'a yaklaştı ve "Selma Hanım, bizi rahatsız etmeyin." yaşlı kadını tembihleyerek üst kata çıktı. Kurt odanın kapısına yaklaşıp, bir iki kez tıklattı, içeriden ses gelmeyince sesli bir soluk verdi.
"Bahar."
"Seni görmek istediğimi sanmıyorum."
Kurt kapıyı aralayıp, sessizce içeri girdi. Yatağın ayak ucunda oturan Bahar başını balkonda doğru çevirdiğinde, Kurt kapıyı örtüp Bahar'ın yanına doğru adımladı.
"Benim fikrimin ne önemi var tabii."
Kurt çatık kaşlar ile Bahar'ın önünde diz çöküp, ellerini avuç içlerine aldı ve "Gözlerime bak Bahar." alçak bir ses tonu ile emretti. Bahar, Kurt'un gözlerinin içine bakıp, "Ben sizin dünyanızı anlamıyorum, kim, hangi sebeple gerçekleri bir insandan saklayabilir? Gerçekler acı olabilir ama ben o beş yaşındaki kız değilim, bugüne kadar bu dünyadaki en büyük düşman ile kendi vicdanım ile savaştım ben ve hiçbir gerçek daha can yakıcı olamaz." dedi tek nefeste.
"Güçsüz olmadığını biliyorum, bugünlere kolay gelmediğini de biliyorum ama sen de her şeyin bir zamanı olduğunu bilmelisin Bahar. Doğru yer ve doğru zamandır benim ilkem."
"Beni yanıltma Boran, sana karşı beslediğim güvenimi sarsma."
"Her şeyi benim ağzımdan duyacağına yemin ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kılıç Ası
Romance"Çocuğumu taşımanı istiyorum ya da en azından rol yapmanı..." Bir kaç kelime genç bir kadının hayatını ne kadar değiştirebilir? Bahar hiç ummadığı bir anda, tek bir gecede; yabancı bir adamın soyadına mıhladı ismini, hayatını, ona adayacağını bilmed...