Merhabalar Uğur Böceklerim 🐞❤️ Yepyeni bir bölüm ile geldim, ne demişler geç olsun, güç olmasın. Yorum yapmadan geçmeyiniz, iyi okumalaar. Not: Dalgınlıkla yanlış ayakkabı koymuşum, mazur görün lütfen 🙏🏻
______________________________________Kurt, Tuana'nın patavatsızlığı sebebiyle yüzünü buruşturup, başını yana doğru çevirdi.
"Tuana git ve annene yardım et, ayak altında dolaşma."
Tuana, Kurt'un onu geçiştirmesine sinirlenip, kaşlarını çatarak eve girdi, evin girişinde Bahar ile çarpışan, genç kız, özür dilemeye tenezzül etmeden yanından geçip gitti. Bahar, Tuana'nın arkasından öfkeyle bakarak, "Neyi var bunun?" diye mırıldandı ve evden çıkıp, arabanın yanında bekleyen Kurt'a yaklaştı. Kurt arabaya binerken, Bahar kısık gözler ile çiftliğe baktı ve "Bize ne yaptığınızı çözeceğim." diye geçirdi aklından. Genç kadın derin bir nefes alıp arabaya bindi ve çantasını kucağına yerleştirip, "Yarınki kontrole Hilal de gelirse, hamile olmadığımı anlayacaktır." dedi Kurt'a bakmadan.
Kurt arabayı çalıştırıp, çiftliğin sınırlarından çıkarken, "Gelmeyecek." dedi keyifle. Bahar, Kurt'un çelişkilerine akıl sır erdiremiyordu, daha dün gece aksini söylememiş miydi?
"Babamın planı; Seni, Hilal ve Sibel ile kontrole gönderip, gerçekten hamile olup olmadığını öğrenmekti ama bugün tüm planları alt üst oldu."
"Nasıl yani?"
"Tasarımları çalıp, Dinçer'lere satan kişi Hilal'di."
Bahar'ın gözleri dehşet ile açılırken, adeta dumura uğramıştı, bir insan ailesine neden ihanet ederdi?
"Bunu neden yapsın ki?"
"Para, Hilal tahmin edemeyeceğin kadar açgözlüdür, biraz para için yapmayacağı şey yoktur."
"O olduğundan emin misin?"
"Emin olmadığım bir şey uğruna savaşmam Bahar. Günlerdir bugünü bekliyorum."
Bahar ensesini ovuşturarak arkasına yaslandı, Boran'ların içine düştüğünden beri huzur nedir unutmuştu, neredeyse kendi evinde, tek başına sıkıldığı zamanları özleyecekti. Bahar gözlerini kapatıp, çiftliği ve babasını zihninde canlandırdı, o gece, o baloya gitmeseydi babası şu an yanında olur muydu? Genç kadın gözlerini aralayıp, yan gözle Kurt'u süzdü, o masum muydu yoksa bir katil miydi? Boran'lar, ailesine ne yapmıştı?
İkisininde kafasında bin bir tilki cirit atıyordu, ikisi de yol boyunca birbirlerine dönüp tek bir kelime etmedi, evde yaşanacaklar ikisini de geriyordu. Araba malikanenin sınırları içerisine girdiğinde, Volkan ve Safir onları karşıladı. Bahar ve Kurt arabadan inip, seri adımlar ile malikaneye ilerlerken, Safir, Kurt'un yanına yaklaşıp, "Ertuğrul Bey deliye döndü, bunu kimin yaptığını bulmak istiyor." dedi soğuk kanlılık ile. Kurt, arkalarından yürüyen Volkan'a el işareti yaptığında, Volkan, "Hemen abi." diyerek yanlarından ayrıldı.
Kurt ellerini ceplerine yerleştirdi ve dudaklarında sinsi bir gülümseme peyda oldu, her şey onun lehine işliyordu.Malikanenin kapıları ardına adım attıklarında, Ertuğrul Bey'in sesi tüm malikanede yankılanıyordu. Üçü birlikte oturma odasına çıktığında, Bahar gerginlikle titreyerek etrafına bakındı, Hilal ve Uraz üçlü koltukta sessizce oturuyor, Ertuğrul Bey odanın bir ucundan diğer ucuna volta atıyor, hizmetliler ise kapılardan sessizce olanı biteni izliyordu. Kurt, babasının görüş alanına girdiğinde, Ertuğrul Bey dişlerini sıktı ve sağ gözü seğirdi.
"Bugün duyduklarımın ve gördüklerimin bir açıklaması vardır diye düşünüyorum!"
Kurt ruhsuz bir şekilde Hilal ve Uraz'a bakıp iç çekti ardından babasına dönüp, başını evet anlamında salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kılıç Ası
Roman d'amour"Çocuğumu taşımanı istiyorum ya da en azından rol yapmanı..." Bir kaç kelime genç bir kadının hayatını ne kadar değiştirebilir? Bahar hiç ummadığı bir anda, tek bir gecede; yabancı bir adamın soyadına mıhladı ismini, hayatını, ona adayacağını bilmed...