"Kendini tanrı olarak görüp,halka da köle muamelesi yapan bu hükümdarın yanında köle gibi yaşamaktansa dışarıda özgür ölürdüm."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ne kadar hayatımı normal olarak görmeye çalışsam da bu büyük bir hataydı.
Şuan da hiç bir şekilde hayatım normal değildi.
Saçma bir düzende sıkışıp kalmıştım. Ne bu düzene ayak uydurabiliyordum ne de eski hayatıma dönebiliyordum.
Önceden Sürekli içinde bulunduğum düzenden şikayet ederdim. Şimdi ise belamı bulup bu saraya gelmiştim.
Keşke bu saraydan kurtulmanın bir yolu olsaydı.
"Bir haftaya kadar Hünkârımız saraya gelecekmiş."
Ayşe'nin anlattığı o kadar cümleden sadece hünkarın saraya geleceğini duymuştum.
Bir yanıt verme gereği duymadığım için susmaya devam ettim.
"Hatun? Neler düşünürsün yine?"
"Hiç. "
Ayşe'nin elimi tutması ile kafamı ona çevirdim.
"Ben sana bir şey demek isterim. Ama söylersem başım belaya girer diye korkuyorum."
Başı belaya girecek kadar önemli ne biliyor olabilirdi.
"Ayşe. Anlat hadi. Benden sır çıkmaz güvenebilirsin."
Sesi titreyerek;"Ama bak sakın ha birisi sorarsa benden duyduğunu söyleme. Beni yaşatmazlar." dedi.
Hayatını alacaklar kadar önemli ne olabilirdi?
"Ayşe! Merak etme, sana en ufak bir zarar vermelerini izin vermem."
Neyime güvenerek bunları söyledim bilmiyorum. Ama Ayşe'nin bana güvenip bildiği her şeyi anlatması gerekiyordu.
Bu söylediklerime ben bile inanmamışken Ayşe inanmıştı.
Boğazını temizleyerek;
"Gülfem Hatun sana iyi davranıyor ya.." diyerek durakladı.
"Evet. İyi davranıyor biliyorum."
Bu sefer sesi titreyerek konuşan Ayşe değil bendim.
"Gülfem aslında iyi birisi değil. Sana iyi davranmasının nedeni çok başka aslında."
Sesimi yükselterek "Ayşe. Uzatma artık. Gülfem bana neden iyi davranıyor?" demiştim.
"Seni Mısıra göndertecektir."
Mısır mı? Beni neden Mısıra göndermek istiyordu ki?
"Neden beni Mısır'a göndermek istesin."
"Çünkü Hünkârımız Mısır Kralı'nın yardımları sayesinde Cezayir ve çevresini hakimiyetine aldı."
Bunun benle ne alakası vardı peki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I FEVERAN (DÜZENLENİYOR)
Historical FictionBedenler bir kıyafet gibidir. Asıl gerçek vücut olan ruhtur. Ve şuanda o bahsettiğin kızın ruhu burada değil. O bahsettiğin evrende sıkışıp kalmış. O evrenden kurtulup buradaki beden kıyafetini giymesi gerek. Yoksa sonsuza kadar ruhu orada hapis kal...
