16.Bölüm: DÜĞÜN

340 20 9
                                    

Bazı soruların cevabı susarak verilirdi.

Heyecan, korku, üzüntü,sevinç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Heyecan, korku, üzüntü,sevinç...
Şuan hangi duyguyu hissediyordum?
Bilmiyorum.
Şuan ne hissettiğimi gerçekten  bilmiyordum.

İçimde bir çok  duygu aynı anda vardı sanki.  Ama hangisi gerçek hissettiğim duyguydu?

Şuan kafamdaki  soruların hiç birinin cevabını bulamayacağıma emindim.

Gerçi bu zamana kadar kafamdaki hiç bir  sorunun  doğru cevabını  bulamamıştım.

Cüneyt emir eder bir üslupla bana evlenme teklifi ettikten sonra, Kadı'nın yanına gidip bu isteğimizi ona iletmişti. Kadı evlenmemizi uygun gördükten sonra Cüneyt bir tellal tutarak,  tüm köy halkına bu haberi ikramlıklar ile duyurdu.

Sonrasında ise Hatme ana ve Zarife'nin yardımı ile düğün hazırlıklarını tamamlamıştık. Ve şuan Cüneyt ile evleniyordum.

Zarife, Hatme ananın komşusuydu.
Onunla  düğün hazırlıkları esnasında tanışmıştım. Çok güler yüzlü ve sıcakkanlı bir kadındı.

Yıllarca tanıdığım insanlara hiç bir zaman  ısınamamışken, bir haftada tanıdığım Zarife ile çok iyi anlaşmıştım.

Düğün arifesinde ortaklıklarda hiç  gözükmeyen Selvi'ye kıyasla Zarife  bir çok işe el atmıştı.

"Dilşah! Bacım iyi misin?" duyduğum ses ile gerçek dünyaya nihayet dönebildim.

Düğünde olduğumu unutup kendi kendime odada oturma işini abartmıştım.
Daha fazla oyalanmamak için mor elbisemin eteklerinden tutarak ayağa kalkıp kapıyı açtım.

"Ahh! Şükürler olsun ! Herkes pek telaşlandı sen çıkmayınca."

Zarife'nin ellerini tutarak;

"Merak edilecek bir şey yok. Sadece biraz karnım ağrımıştı." diyerek gülümsedim.

"Eee tabi geceyi düşündükçe heyecandan karnına ağrı giriyordur." diyerek  kıs kıs gülen Zarife'nin ilk başta ne demek istediğini anlamasam da sonra dedikleri zihnimde bir şimşek gibi çakmıştı.

Zarife'nin kast ettiği şey gerdek gecesi olmalıydı.
Ama bizim Cüneyt ile aramızda asla o tarz bir şey gerçekleşmeyecekti ki.
Tabi Zarife bunu bilmiyordu.

"Zarife!" diye kızar bir üslup ile koluna yavaşça vurdum.

"Ne var Dilşah? Yalan bir şey mi dedim? Beyin ile o işi yap-"

Daha fazla Zarife'nin konuyu uzatmaması için;
"Zarife hadi artık gidelim. Bekliyorlar diyen sen değil miydin?" diyerek Zarife'nin yanından geçip dış kapıya doğru yürümeye başladım.

Dışarıda çalan davulun sesi net bir şekilde duyuluyordu. Davul sanki kalbimde çalıyormuş  gibi heyecanlanmıştım tekrardan.

Çıkmadan önce dışarıya göz atmak için kapının hemen  yanında duran pencereden kafamı çıkardım.

AŞK-I FEVERAN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin