İyi okumalaarrr<3
✨
Kimi acılar saklanır... Merdiven altlarına, gözlerin ardına, kelimelerin arasına.
✨
Demir'in gözlerindeki gülümseme, söylediklerinin ne kadar farkında olduğuna dair hafif bir alayla karışmıştı. Yaptığım hareketin ona eğlenceli geldiği belliydi. O an, her şeyin kontrolünü elinde tutan biri gibi duruyordu.
"Zayıf noktamı bulup oraya oynamak... Tam senlik hareket Ahu. Senden iyi avukat olur bak," dedi. Gülüşü, sözlerinin arkasında beni biraz küçümseyen bir anlam taşıyor gibiydi.
Ama beklediğim şey bu değildi. Kızmasını beklerken, tam aksine güldü. Bu, beni daha da şaşırttı. Ne kadar tanıyorsam da, Demir'in her hareketi beni yeniden şaşırtıyordu."Beni kullanmak adına da olsa bana abi demiş olman hoşuma gidiyor. İstediğin her an beni kullanabilirsin," diye ekledi, sesindeki samimiyetle karışmış garip bir tatlılık vardı ama aynı zamanda, söyledikleri bana hiç de alışık olmadığım bir şeyler hissettirmişti. Kendi zaafını nasıl bu kadar açıkça görüp kabul edebiliyordu?
Söyledikleri öyle ağır bir yük gibi üzerime çökmüştü ki, ne diyeceğimi bilemedim. Şoktan çıkamadan, elini omzuma atıp beni kendisine çekti. Güçlü kolları beni hafifçe öne ittirerek yürümeye zorladı. Tam da her şeyin üstesinden geldiğimi düşünürken, bu ani hareketiyle başka bir kontrol şekli yaratıyordu.
O anda, bu hareketinin bir anlamı olup olmadığını sorguladım. Demir'in bana bu kadar yakın olmasının altında başka bir şey var mıydı? İlişkimizin sınırlarını bu kadar kolayca geçebilecek kadar rahat mıydı? Bir adım attım ama onun gücüne karşı bir tepki gösteremedim. Yavaşça ama zorla, ona doğru yürümeye başladım, adımlarımın her biri kafamı daha çok karıştırıyordu.
"Arkadaşlarının yanına gidelim hadi, beklemesinler çok," dedi birden, cümlesinde öyle bir rahatlık vardı ki, ben daha ne olduğunu anlamaya çalışırken, gözleri zaten başka bir yere odaklanmıştı.
"Arkadaşlarım?" Şaşkınlıkla ağzımdan bu soru döküldü. Sadece kelimeleri duyduğumdan değil, her şeyin hızla değişmesi beni afallatmıştı. Demir'in bu kadar rahat davranması, kafamı iyice karıştırıyordu.
"Evet, arkadaşlarım... Onlar... Zaten gittiler. Evleri buraya uzak malum," dedi ve biraz da kayıtsız bir şekilde devam etti, "Sen geleceksin diye sorun etmedim. Yeni gittiler zaten, bi on dakika önce falan."Bir an sessizlik oldu. Şaşkınlıkla, "Hmmm, üzüldüm. Tanışmak isterdim arkadaşlarınla," dedi, ama sesi bir parça kırılgan geliyordu.
"Başka bir zamana artık," dedim soğukkanlı bir şekilde.
Demir'in gerçekleri bilse, bana avukatlık yerine oyunculuk önerirdi kesin. Hatta sanırım oyunculuk konusunda oldukça yetenekli olduğumu düşünüp, bir teklif bile sunabilirdi. Gerçekten, şu an ben bile kendime şaşıyordum.
"Napalım o zaman şu an, ne istersin?" dedi birden, sesi meraklı ve ilgiliydi.Acıkmıştım, ama bunu söylemeye çekiniyordum çünkü arkadaşlarımla neden yemediğimi sorabilirdi. Sonuçta arkadaşlar beraber yemek yerlerdi

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORALTANLAR
Novela JuvenilAhu, yurtta sıradan bir gün geçirirken aldığı telefonla hayatının en büyük şokunu yaşar: 'Hadi ama, her şey yolunda!' dediği bir hayat, aslında tamamen yanlış bir hayattır. Doğum esnasında karışmış, yıllardır başka birinin hayatını yaşamaktadır. Ü...