Beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir yandan da arabaya doğru ilerliyorduk. Evet onlar gitmişti. Peki ben şimdi ne yapacaktım. İçimde çok kötü bir his vardı. Ve bu his benim ağlamamı daha da şiddetlendiriyordu. Bilmiyorum.. Belki çok fazla tepki gösteriyor gibi görünüyordum ama bunca kayıp veren bir insan için bunlar uzaktan görüldüğü kadar kolay değildir. "Ağlamaya devam edecek misin?" evet yine benden bıkmıştı öyleyse ben yine onu rahatsız etmeden çekilecektim. "Arabayı durdurur musun?" birşey söylemeden arabayı durdurdu ve kenara çekti. Bende birşey söyleme gereği duymadan arabadan indim.
Arkamdan bir kapı sesi daha duydum. Ne yani bu kez peşimden gelme zahmetinde bulundu mu? "Yine kaçmayı tercih ediyorsun."
"Seni rahat bırakıyorum işte! Aağlamalarımla kafanı şişirmek yerine sessizce çekip gidiyorum. Ama sen sessizliği sevmezsin değil mi? Ah.. Tabi benim sesimi duymaktansa sessizliği tercih edersin. Birde bu gece yeni bir kıza ihtiyacın vardı öyle değil mi? Hadi git! Bar seni bekler." arkamı dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Kurduğu cümle sinirlerimi bozmuştu. "Bu gece seninle uyumamı ister misin? Eski günlerde ki gibi?"
"Ya hala anlamıyorsun değil mi? Bana acımana değil se-" hayır söylemeyeceğim bana acımasını istemezken bunu şimdi söylersem tam bir zavallı olurdum. Zaten ona ne kadar aşık olduğumu şimdiye kadar fark etmediyse bunu şimdi söylemeyecektim. "Devamını getirmeyi düşünmüyor musun?" yine cevap vermedim. Sinirlerim çok bozulmuştu. Bir an önce eve gitmeye ihtiyacım vardı. Kolumdan tutup beni kendine döndürdü. "Tamam. Özür dilerim. İstediğin kadar ağla. Hatta yetmezse beni pataklayabilirsin." aslında son söylediği gayette işime gelirdi. Kollarını iki yanına açtı. Bu ne demekti? Bana göre istediğini yapabilirsin demek valla.
Ellerimi yumruk yapıp ilk önce karnına bir yumruk attım. Yumruğuma hiçbir tepki vermemesi daha çok sinirlerimi bozmuştu ve bu kez daha güçlü bir yumruk attım. Tam da istediğim gibi olmuş ve biraz öne doğru eğilmişti. Eğer hala benim tanıdığım Barış ise karşımdaki şuan bana karşılık vermemek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Umurumda mı diye sorun.. Şuan değil. Ama yarın ona vurduğum için çok pişman olacağımı biliyordum. Tabi ben bunları dusunurken bile ona yumruk atıyordum.
En sonunda yorulduğumu hissettim ve yumruk atmayı bıraktım. Yalnız şimdiye kadar otuz tane falan yumruk atmışımdır. "Sanırım son anda beni öldürmekten vaz geçtin."
"Üzgünüm sinirlerimi yatıştırmaya ihtiyacım vardı. Bu arada.. En başta yaptığın teklif hala geçerli mı?"
"Ah.. Gel buraya bıcırık.. Benimde iyi bir dinlenmem gerek." deyip beni kolunun altına aldı. Bu pozisyonda kendimi cidden küçük hissettim. Bir de.. Sanırım ben az önce kendime sıraladığım kuralları çiğnedim galiba. Aman birşey olmaz.. Ben umutsuz aşıklar derneğine üyeyim..
Bir süre sonra bizim eve geldik. Ben ona abimin evde bıraktığı eşofmanlardan verdim. O da onun olacak oda da giyindi. Zaten abimler evde onun için herşeyi hazırlamışlardı. O değilde biz şimdi onla birlikte uyuyacaktık değil mi? Eskiden birlikte uyumuşluğumuz vardı ama o zamanlarda ikimizde küçüktük. "Artık uyusuk mı? Ben gerçekten senin yumruklarından sonra çok yoruldum." olur anlamında başımı salladım. Artık düşünmeye de vaktim kalmamıştı. Zaten ben istemediğim sürece birşey olmazdı. Ya istemeni sağlarsa.. Bu kez boş konuştun iç ses bu yüzden toz ol. Barış öyle biri değil.
Barış benim peşime takılmıştı. Birlikte benim odama gidiyorduk. Yatağa girdiğimizde ellerimi beline sardım. İlk başta rahatsız olur mu diye biraz endişeliydim ama sesini çıkartmayınca biraz daha sokuldum. Uyku beni ele geçirmek üzereyken kısık sesli mırıltılarını duyar gibi oldum. "Seni bırakmamı istemesiydin hep böyle huzurlu olabilirdik." kokusu beni etkisi altına almışken söylediklerini pek düşünmedim. Bir süre sonra zaten göz kapaklarım çökmüş ve muhteşem kokusu ile uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLKLER UNUTULMAZ
РазноеHikayem Su'yun, Deniz ile arasındaki aşk serüvenini anlatıyor. Klasik bir konu gibi gelebilir ama ön yargıyla yaklaşmamalısınız. Beğenmeniz dileğiyle...♥♥ Anasınıfından beri kendi canınızdan daha çok değer verdiğiniz biri... Onu daha ilk gördüğünüz...
