R.K-1

322 12 2
                                    

Soğuk kanlı mıydım sahiden? İnsanların söylediği kadar umursuz yada ilgisiz biri miydim? Ailemdeki herkesi gözlerimin önünde kaybettiğim halde tek bir gözyaşı bile dökmediğim için miydi bütün bu söylemler. İçimde ne yaşadığımı nereden biliyorlar gibi bir şey söyleyemem çünkü hiçbir şey yaşamıyorum yada hissetmiyorum. Acı korku özlem hüzün hiçbiri yok. Ailem varken nasılsam şu anda öyleyim. Annem beni doğurduğu günü lanetli bir gün olarak isimlendirmişti ve her doğum günümde beni evden yollardı. Babam ise zevk düşkünü bir adamdı. Her gün farklı bir kadınla açardı güne gözlerini. Annem de bunun farkındaydı ama umurunda bile değildi. Güç ve saygınlıktan başka istediği hiçbir şey yoktu. Zaten birbirlerini sevdikleri söylenemezdi. Bir ortak arkadaşın düğününde karşılaşmışlar ve sarhoş anlardan birinde tek gecelik bir şey geçmiş aralarında. Onun sonucunda da ben olmuşum maalesef. Yanlışlıkla dünyaya gelmişim aslında böyle de diyebiliriz. Annem erken öğrenmiş olsaydı kesinlikle doğurmazdı ama öğrendiğinde doğurmaktan başka çaresi yokmuş. Annem zengin bir ailenin tek kızıydı babam da zengin bir ailenin oğluydu. Daha fazla güce sahip olabilmek içinde evlenmeyi kabul etmiş babam. İkisi de saygınlığa çok önem verirdi ama annem babama göre daha fazla önem verirdi. Kendisine hiçbir zaman anne demedim. Kendisine Sanem diye hitap ettirirdi hatta bazen soyadıyla hitap etmemi de söylerdi. Babamın böyle takıntıları yoktu yani bana karşı. Hem çok görmezdim ki babamı bazen ayda bir bazen yılda iki üç kez. Gördüğüm zamanlarda da benimle konuşmazdı. Ablama gelecek olursa tam bir kaşarın tekiydi. Babama benzerdi her sabah başkasıyla uyanırdı güne ve kapanışı başkalarıyla yapardı. Yüz olarak da babama benzerdi esmer bir ten açık yeşil gözler uzun boy ve de kusursuz kumral uzun saçlar. Babamda böyleydi esmerdi 40 lı yaşlarda olmasına rağmen yakışıklıydı kumral saçlar yeşil gözler ve formunda bir vücut. Annem ise daha çok buğday tenliydi kehribar gözleri vardı saçları ise simsiyah ve kısaydı. Ben ise hepsinden farklıydım üvey olduğum düşünceleri içindeydim bir zamanlar ve DNA testi yaptırmıştım. Maalesef ki üvey değil %99.9 gerçek evlatları çıkmıştım ne kadar üzücü değil mi? Ben kar tanesi kadar beyaz bir tene koyu sarı saçlara mavi gözlere ve gamzelere sahiptim. Ve annemden kalma bir doğum lekesine sahiptim. Ama onu gizlemeyi başarmıştım üzerine dövme yaptırarak. Vücudumdaki tek dövme o değildi ama en sevdiğim oydu annemden o iğrenç kadından kalma bir izi kapatıyordu. Bir doğum lekem olduğunu annem babam ablam hiçbiri bilmiyordur. Ne kadar da sevecen bir aile ama dimi? Gerçekten karşıma geçip hiç mi ağlamadın diyenlere hayret ediyorum benim yerimde olsalar eminim ki onlar da ağlamazdı. Onların hayatımdan gitmesinin ardından hiçbir şey değişmedi ki sadece aptal paraları bana kaldı. Ve soyadları. Oldum olası duygusuz bir insandım ben kendimi bildim bileli bu böyleydi şimdi ailem için daha doğrusu var ama olmayan ailem için ağlamam istesem de ağlayamam ki. Ben ağlamayı unuttum. En son 4 yaşındayken ağlamıştım silik silik hatırlıyorum. Anneme karşı gelmiştim ve bana tokat atmıştı 4 yaşında küçük bir kıza ve en önemlisi kendi kızına. O günden sonra hiçbir şey için ağlamadım. Yani tam olarak 14 yıldır ağlamıyorum. Çünkü ağlayacak bir şey olduğuna inanmıyorum dünyada ne olursa olsun. Ailemi kaybedeli 1 yıl oldu. Bu bir yıl içinde hiçbir değişiklik yaşamadım sıkıldım hayatımdan soyadımı taşıyan bu okuldan insanların bana tanrıymışım gibi bakmalarından yoruldum. Ve başka bir okula geçiş yaptım. İnan koleji. Soylu kolejinden iyidir en azından yani öyle olmasını umuyorum. Bir sene okuldan almışlardı beni. Aslında 12 sınıf olmam gerekirken 11.sınıfa gidiyorum. Annem ve saçmalıkları işte. Neymiş bir hanım efendi olmam gerekmiş aksanım önemliymiş dil önemliymiş falan filan. Sabah sabah bunları düşünmek vakit kaybı oldu sadece. Hem yeni okuluma geç kalmamam lazım(!) Yataktan ayaklarımı sarkıttım saat 07.05 di. Dersim 08.00 da başlıyordu anca hazırlanırdım zaten. Okul kıyafetlerini bir gün önceden almıştım zaten yatağın üstüne bıraktım kıyafetleri ve hemen kısa bir duşa girdim.

RUHUMA KARIŞ(Yeniden Yazılacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin