RUHUMA KARIŞ(Yeniden Yazılacak)

R.K-13

Kumsal Soylu

Medya: Alaska Özberk

"Ne!?"

Ben dahil masadaki herkesin ağzından çıkan tek sözcük bu oldu.

Doruk ben ve bebek. Birbirinden alakasız 3 kelime.

Üzerimdeki şaşkınlığı atamadan Alaska'nın sorusuyla ona döndüm.

-Kumsal sen niye bu kadar şaşırdın hamile olduğundan haberin yok mu?

Kahkahlarının arasında zar zor sorduğu bu soru sinirlerimi bozulmasına sebep oldu.

Tam ağzımı açıp Alaska'ya bir güzel cevabını veriyordum ki Doruk yine benim yerime konuştu.

-Aslında "Masanın üzerindeki elimi tutarak devam etti." Kumsal için de sürpriz oldu. Birkaç gün önce hastaneye mide bulantısı yüzünden gittiğimizde şüphelenmiştim. Tanıdık doktor arkadaşımdan da rica ettim. İdrar tahlili istedi. Kumsal'a soylememiştim. Bu yüzden şaşırdı.

Doruk müsait bir taraflarından uydurduğu bu yalana herkesi inandırmış olacak ki masadakiler tek tek tebrik etmeye başladılar.

Birden ayağa kalktım. Ve konuşmaya başladım.

-Beni dinleyin! Hamile falan değilim. Hamile olabilmem için birlikte olmak gerekiyor değil mi? El ele tutuşarak da hamile kalınmadığına göre.

Söyleyeceklerimi söyledikten sonra hızla uzaklaşmaya başladım.

Çok uzaklaşmadan havalandığımı ve dudağıma kapanan soğuk dudakları hissettim.

Omuzlarından ittirmeye çalıştım hemen. Ben ittirmeye çalıştığımda dudağımı ısırdı. O kadar sert ısırmıştı ki kan tadını hissetmiştim.

Isırmasıyla ağzımdan çıkan inlemeye engel olamamıştım. Dudağım açımıştı. Bu yüzdendi inlemem.

Ben de tırnaklarımı suratına geçirince yere indirdi beni. İner inmez sert bir tokatı bastım.

Az önce masada sesi soluğu çıkmayan insanlar ayağa kalkmış bizi izliyorlardı.

-Ne bakıyorsunuz lan! Dönsenize önünüze!

-Hayatım sinir bebeğe iyi değil. Sakin olmalısın.

-Seni de bebeğini de sikicem şimdi!

-Ne kadar ayıp Kumsal. Bebeğimiz duymasın sakın.

-Sen beni deli etmeye mi çalışıyorsun? Hastalıklı mısın?

-Hayır Kumsalcığım.

-Biz ne zaman birlikte olduk lan!? Hamile falan değilim nerenden uyduruyorsun!??

Üzerindeki beyaz gömleği çıkardı ve sırtını göstererek konuştu.

-Madem birlikte olmadık. Bu tırnak izleri ne? Senin değil mi bu tırnak izleri?

-Hayır benim değil bunlar. Ben senin sırtına böyle bir şey yapmadım.

Yavaşça yanıma yaklaştı ve benden başka kimsenin duymayacağı kadar kısık sesle konuştu.

-Seni kaçırdığım günü hatırlıyor musun?

Birden vücudum buz kesti. O gün ben yapmıştım bu tırnak izlerini.

-Evet hatırlıyorsun.

Sırıtarak aramızdaki mesafeyi açtı ve arkasını dönerek konuştu.

-Hamileliğin bu aylarında düşük riski yüksek. Çok ayakta kalmamalı. "Bana döndü ve yamuk ağız gülerek kucağına aldı." Bebeğimizi kaybetmek istemeyiz sonuçta.

-Kumsal hamile iş de yapamaz şimdi. Ben de geleyim sizle yardımcı olurum.

Bunu söyleyen Alaskaydı. Doruk kafasını yürü der gibi işaret etti. Alaska önde biz arkada yürümeye başladık.

Eve geldiğimizden beri kendimi banyoya kilitlemiş küvetin içinde yatıyordum.

Kapının arkasından gelen sesle doğruldum.

-Kumsal konuşmamız gereken şeyler var.

-Beni rahat bırak. Gerçekten hamile değilim zaten niye geldin ki sen?

-Hamile olmadığını biliyorum Kumsal.

-Nerden biliyorsun?

-Konuşacaklarım var diyorum ya işte. Hadi aç kapıyı.

Köpüklerden arınıp bornoza sarıldım ve kapıyı açtım.

Götünde biten bir şort ve bustiyeriyle gayet sexsi görünüyordu. İncelemeyi kesip konuştum.

-Anlat.

-İlk olarak bir tanışalım. Ben Doruk'un öz kardeşi Alaska Özberk.

-Soyadlarınız?

-Ben İnanlardan tamamen koptum. Senelerdir yurt dışında yaşıyordum. Soy adımı da değiştirdim.

-Ben Kumsal. Doruk'un hiç bir şeyi değilim.

-Soylu dimi?

-Soy adımı kullanmam.

-Tamam tanışma faslını geçiyoruz. Direkt konuya giriyorum.

-Bence de.

-Doruk sana her şeyini anlattı. Ve bundan pişmanlık duyuyor. Kabusların yüzünden ona acıdığını düşünüyor ve kendisine acınılmasından nefret eder.

-Sen bunları nerden-

-Eve gelmediği 3 gün benim yanımdaydı. Aslında bana hiç bir şey anlatmaz. Ayıkken tabii. Alkol oranı en yüksek içkilerden tek tek içirdim Doruk'a. Sarhoş olunca da tabii ne varsa anlattı. Ve bir planım var.

-Ne planıymış bu?

-Seni burdan kaçıracağım.