R.K-6

98 11 2
                                    

KUMSAL SOYLU

MEDYA: GİRAY

Vücudumun her yerindeki ağrıyla birlikte araladım gözlerimi. Tavanda parlak led bir ışık vardı. Soğuk bir yerdeydim. Arkadan hafif dinlendirici tonda bir müzik sesi duyuyordum. Acaba ölmüş müydüm? En son Doruk'la birlikte arabadaydık bir tır üzerimize geliyordu. Gerisini hatırlamıyordum. Kesin kazada öldüm ben. Ama öldükten sonra bu kadar keskin acılar hissetmem normal miydi? Kafamı kaldırmaya çalıştım ama acıyla olduğum yerde inledim. " Hasta kendine gelmeye başladı doktor bey." Hasta mı doktor mu? Tabii ya ameliyathanedeyim şuan. "Hastayı sarsmadan normal odaya götürebilirsiniz." İki hemşire yanıma geldi birisi yatağın önüne ilerledi diğeri ise arkasından ittirmeye başladı. Asansöre geldiğimizde derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Asansör fobim yüzünden böyle oluyordu.

Kafamı kaldırdım sordum başımdaki hemşireye."Doruk nerede? İyi mi bir şeyi var mı? " hemşire yastığımı düzelterek uyardı beni." Kumsal Hanım lütfen kendinizi yormayın." Hızlıca doğruldum yatakta. Keşke doğrulmasaydım karnım öyle bir sızladı ki bir an ölüp ölmediğime şüphe ettim. Hemşire endişeyle beni yatırmaya çalıştı. Ellerini üzerinden uzaklaştırdım ve bağırdım. "Gerizekalı ben sana ne yapmam gerekir? Diye sormadım Doruk nerede ve durumu nasıl diye sordum." Hemşire bu sefer endişeli bakışlarıyla konuşmaya başladı. "Dikişiniz kanıyor Kumsal Hanım. " İyice sinirlendim örtüyü üzerimden attım ve ayağa kalkmaya çalıştım. Hemen hemşire yanıma koştu ne yapıyorsunuz gibi şeyler söyledi ellerini ittirdim ve ayağa kalktım. "Çık lan önümden bir boka yaradığın yok zaten. " Hemşire bu sözlerim üzerine ağlamaya başladı. Ne kadar da sulu göz. Elimi karnıma bastırarak kapıya ilerledim ve koridora çıktım. Bacağımdan doğru akan kana baktım. Ani hareketim yüzünden dikişlerim açılmış olmalıydı. Ama şuan umurumda değildi. Şuan umurumda olan tek şey Doruk'un ağzına sıçmaktı. Onun için endişelendiğim düşünülemezdi herhalde. Onun yüzünden bana bir şey olabilirdi. Ölebilirdim, ailemin -aile demeye utanıyorum- yanına gidebilirdim.

Karşıdan gelen doktor varlığımı fark eder etmez yanıma geldi hemen. Kolumdan tutmaya çalıştı geriye çekildim hemen. "Kumsal Hanım dikişleriniz kanıyor. Lütfen gelin benimle." Doktor hem konuşuyor hem de kolumu tutmaya çalışıyordu. Kafamı kaldırdım ve kaşlarım çatık bir şekilde konuştum. "Doruk nerede?" Doktor inat edeceğimi anlamış olacak ki bıkkınlıkla cevap verdi. "Doruk Bey şuan yoğun bakımda ne zaman çıkabileceği belli değil. Şimdi benimle gelin Kumsal Hanım." Yoğun bakımdaydı şuan gidip bir şey yapamazdım. O yüzden doktoru dinlemeye karar verdim ve koluma girmesine izin verdim. Koridorun sonuna doğru yaklaştığımızda birden başımın döndüğünü hissettim. Doktor bana endişeyle bakarken iyiyim der gibi baktım ona. Bu sefer derin bir baş ağrısı ve baş dönmesiyle bilincim kapandı.

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Hemşire uyandığımı görünce telsiz gibi bir aletten doktora haber verdi. Yaklaşık 3 dakika sonra içeriye 37 li yaşlarında siyah saçlı mavi gözlü beyaz tenli bir doktor girdi. Giydiği o bol doktor önlüğünden bile belli olan kasları vardı. Doktorluk yerine mankenlik okumayı düşünseydi kesinlikle dergi kapaklarında en ön sırada görürdük. Ben doktoru incelemeyi bitirip yüzüne baktığımda o da elindeki kağıtları inceleyip konuşmaya başladı.

"Kumsal Hanım , yeni bir kaza atlattınız ve ani hareketler yapmamanız gerekli. İlk olarak buna değinmek istiyorum. Ani hareketleriniz yüzünden dikişleriniz açılmış. Şuan dikişlerin üzerinden geçtik ama bir daha tekrarlanırsa mikrop kapabilme ihtimali çok yüksek. Onun haricinde bir çeşit kafa travması geçirdiğiniz için gerekli bütün testleri yaptık. Kafa bölgenizde kırık çıkık sarsıntıya bağlı hasarlara rastlamadık. Vücudunuzda da dikişiniz dışında sağlığınızı etkileyen bir durum yok. Ama yine de bugün burada kalacaksınız. Bir adet serum ve ağrı kesici iğneniz var. Gece saatlerinde yapacak hemşire onları ve sabaha kadar bitmiş olacaklar. Sabahta son kez bir doktor kontrolünden sonra taburcu olabilirsiniz. Geçmiş olsun."

RUHUMA KARIŞ(Yeniden Yazılacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin