Oy vermeyi ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayınn. İyi okumalar
❤️🔥
Bir şeyler yapıyordum ama ne yaptığımı bilmeden yapıyordum. Hislerimin veya hissettiklerimin ne olduğunu da anlamıyordum.
Zamanın bir silgi olduğunu söylemişlerdi bana. Hep söylüyorlardı zaten ama asla bir faydasını göremiyordun. Silgi eğer kaliteli değilse iz bırakıyordu. Zamanımı da en kaliteli şekilde geçirmeliydim ki acı izleri kalmasın diye. Bende yine işe yaramayan bir söylentiydi bu.
Canın çok yanacak, demişti annem. Ama en çok canımı yakan da sen olmuştun anne, diyememiştim. Hayat benim yaptıklarımın yanında daha çok şey yapacak, demişti babam. Hayır baba yapmadı en çok sen yaktın canımı, diyemedim.
Bunların dışında huzurlu hissediyordum. Kuzenlerim vardı. İyi geliyorlardı bana. Ama yalanmış sevgileri. Kimseye güvenme kimse senin kadar temiz olamayacak, demişlerdi bana. Şimdi diyebilirdim onlara, teşekkür ederim bunu bana anlattığınız için geç bile olsa anladım diye.
Kitaplar her zaman doğruyu, yanlışı göstermişti bana. Göstermeye devam etmesi gerekiyordu da. Acılar, çocukların yaşamadığı güzel anlardan gelir. Kendimce. Ben hiç güzel anı yaşamamış değildim. Ama hatırlayamadığım anılarımdı. Onları hatırlatan kişiler vardı yanımda. Ama en acı şekilleriyle.
Metin'e sarıldı. Babasına sarıldı.
Acı hissediyor muydum? Hayır. Neden? Çünkü Metin benim hiç bir şeyim değildi.
Merdivende durmuş bize bakan üçlüyü gördüm. Karşımda ise gülümseyerek Metin'e bakan bir kadın.
"Ahsen, gel yanımıza. Dışarı çıkalım." dedi Alaf. Kıpırdayamadım. Hayır sadece şaşkındım.
Taha ve Kaya yanıma gelip dışarıya çıkardılar beni. Alaf da arkamızdan ceketlerle gelmişti.
Tekrar soruyordum kendime, neden buradayım, neden güveniyordum. Hissettiğim için. Uzun zaman sonra bir şeyleri hissedebildiğim için.
"Ahsen? Burdasın değil mi?" irkildim Taha'nın sesiyle. Bir parka gelmiştik. Yağmur çiseliyordu ve toprak kokuyordu her yer.
"Ha evet burdayım." dedim. Hepimiz bir banka oturduk.
Aralarında bir şeyler konuşmaya başlamışlardı. Ve yağmur git gide hızlanıyordu. Ama hiç birimiz kıpırdamıyorduk.
Çocuklarına doğru koşan anneler, eve geç kalmamayım diye koşuşturan ellerinde poşetlerle babalar. Korna sesleri. Acı verici miydi bunlar peki? Hemde çok.
Metin'e karşı bir şey hissetmiyordum. Eskide kalmış bir şeymiş ama az önce benimle yaptığı konuşmadan sonra ve gerçekten buna inandığım için kendimi affedemeyeceğim bir şeyler olabilecek sanmıştım.
Taha'nın bana sadıldığını fark ettim ve aynı şekilde bende sarıldım. Sonra Alaf da bize sarıldı. Ardından da Kaya.
Alaf saçlarımı okşuyordu. Abi sıcaklığı.
Taha daha da sıkı sarılmıştı. Kardeş sıcaklığı.
Kaya ceketini çıkartıp sarmıştı bedenime. Ve yine abi sıcaklığı.Hayır şuan canım acımıyordu. Güzel bir vakit geçiriyorduk. Ama ben titriyordum.
"Ahsen, az önce yaşadığın şey nasıl desem tam olarak öyle bir şey değildi. Farkındayım ağır ama azıcık da olsa onu hafifletebilirim." diye başladı Kaya. Ona baktım.
"Ağır değildi az önce olan şey. Normal bir şeydi. Ben sadece akıl almaz bir gerizekalı olduğum için hemen en ufak şeye bile inanıyorum. O yüzden canım acıdı birazcık. Yoksa Metin benim için hiç kimse olmaya devam edecek." dedim.
Alaf kaşlarını çattı. Taha ise daha sıkı sarıldı.
"Güzelim, o nasıl söz öyle. Ben senin hiç kimsen olamayacak kadar mı acıttım?" diye ses duyduğumda hızlıca arkama döndüm. Metin.
Üçlü yanımızdan ayrılınca baş başa kalmıştık. Deja vu.
"Kaya açıklamadan yetiştiğim için kendimi şanslı hissetmeli miyim? Neyse, uzatmayayım. Acımasın canın artık. O 'baba' diyen kız, komşumuzun kızı. O kadın da onun ablası. Babaları yok, şehit olmuş. Küçüklükten beri ya da dur düzelteyim, sen bizden gittiğin günden beri Elisa bizimle, ablası. Kardeşi doğmadan 1 hafta kadar önce de babası şehit oldu. Biz büyüttük bana da baba demeye başladı." diye açıkladı Metin.
Ona baktım. Ne kadar gerizekalı olduğumu tekrar anladım. Kendimi tekrardan asla affetmeme yolundan ilerleyecektim.
"Ben, ben bilmiyordum. Özür dilerim. Yani öyle olduğunu eğer bilseydim. Her neyse benim aptallığım gerçekten çok üzgünüm. Yani sen bana o konuşmayı yaptığında ben bir şeyler olacak sanmıştım. Sana karşı bilemiyorum. Çok ani bir şey. Ama hissediyorum sanırım ben seni Metin. Yani çocukluğumuzda olan seni hissediyorum. İşte bi an kız koşup sana sarılınca bana bir kal geldi. Dedim ben bunun altından nasıl kalkayım bir yerden. Düşündüm dedim herhalde bu sondu artık daha da canım yanmaz. Ama o ana kadarmış dedim. Ama gerçekten aptal zihnim yine mal mal düşüncelere kapıldı. Bi an yani. Of yine aşırı saçma konuşup boş yaptım." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Salak, azıcık naz yapsana sen. Hemen kendini ele veriyorsun!" diye bağıran kişi Tahaydı. Salıncağın orada durmuşlar bizi dinliyorlardı.
"Sen ve boş yapmak aynı cümlede dahi bulunamayacağı için duymamış sayıyorum. Kendine gerizekalı demekten vageç çünkü bu benim aptallığımdı. Sana ilk açıklama yapmalıydım. Bir şeyler olabilir evet. Çünkü ben seni doğduğun gün benimsemişim. Benden başkasına gittiğin günlerde kahroldum. Öldüm dirildim. Aşığım demek bile az kalıyor. Ama ben senin canını bir daha yakmaya göze alamam. Çok, deli gibi seviyorum o canını, kalbini, her şeyini. Ama Taha haklı azıcık daha naz yap. Ben seni hep bekledim hep de beklerim. Azıcık daha sen yanımdayken koşayım peşinden."dedi ve kalktı. Kalkmam içinde elini uzattı. Bende ondan destek alarak kalktım.
"Kızı bok veririz artık sana!" dedi Alaf ve Kaya ile Taha aynı anda kapak yapıp kollarıma girdiler.
"3 diyince. 1-2-3!" dedi Taha ve koşmaya başladık. Metin ise arkamızdan fotoğrafımızı çekip kahkaha atmaya başladı. Eve vardığımızda üzerlerimizi değiştirmek için odalara çekildik.
Bir kağıt kalem bulup yazmaya başladım. İlk cümlem ise 'Yeniden yaşıyorum.' oldu.
İnstagrama girdiğimde, Metin'in story attığını gördüm. Bizi atmıştı. Altına ise, Yine yeni yeniden yazmıştı. Bende hikayeye ekleyip biraz Metin'in hesabına göz attım.
Üstten bir bildirim geldiğinde tıkladım. Mesaj atan kişi Metin'in kardeşi Sevdemdi. Yazdığı şey ise bütün gülümsemimi arttırmıştı. Ben yine güvenecektim. Çünkü ben yine hissediyordum. Ahsen sanırım sen sadece hissedince güzel şeyler oluyor.
"Abi keşke yanımda olsan, böyle olurduk seninle. Sevdiğim herkes uzakta. Sevdiğim herkes, kardeş olmak ister misin bana Ahsen?"
❤️🔥
Selaaaammm aşk parçalarıımmmm bu sefer sizi çok bekletmek istemediiimmmm.
Nasılsınıızzz iyisinizdir inşşallaaahhh
Sizi çok seviyorummm Allah'a emanetsinizzz.