" Ahsen ve Kaya bahçede kavga ediyordu. Kaya, Metin'in Ahsen'e aldığı oyuncağı kırmıştı. Ahsen Kaya'ya vuruyor aynı zamanda da bağırıyordu. Yanlarına Alaf geldi ve Ahsen'le dalga geçmeye başladı. Ahsen çığlıklar atarak ağlamaya başladığında, Kaya ve Alaf telaşlanmıştı. Eğer Âgâh amcaları çok kızardı. Koşarak yanlarına Taha geldi. Ahsen'e sarıldı. Ahsen sessizleşti. Çığlıkları durdu. Artık ağlamıyordu.
Bu her zaman böyle olmuştu. Ahsen ne zaman çığlık atmaya başlasa yanına Taha koşardı.
Ve onları yaşlı gözlerle izleyen küçük bir kız çocuğu ile yanında ona destek çıkan başka bir kız çocuğu. "
"O saç da ne öyle! O boyayı bir daha görürsem hatta dur," diyip kendi odasına yöneldi. Geri döndüğünde ise elinde makas vardı. Saçlarımı tuttu ve kesti. Sırf bir boya için.
Çığlık atarak doğruldum. Bedenimde sıcaklık hissettim. Çığlıklarım daha da azalmaya başladı. Artık travmam olmuştu bu rüya. Ne zaman görsem hep aynı şekilde kalkardım ve babamın bir tokadı ile susardım.
Bedenimi saran kolların sahibi Taha'ydı. Derin derin nefes alıyordum. Kafamı yukarı doğru çevirdiğimde ise bütün herkes buradaydı. Fakat burası neresiydi?
Taha yavaşça benden ayrıldı ve yanıma oturdu. Ellerini koluma sardı ve kafasını omzuma koydu.
Kapıya baktığımda ise Duru'nun gözleri yaşlı bir şekilde bana baktığını fark ettim. Ceren'in ise ona destek olduğunu.
Yataktan fırlayıp onlara koştum. Kimse hiçbir şey konuşmuyordu. Sarıldım. Sarıldılar. Ağlamaya başlamıştım. Onları çok özlemiştim. Onlar ise bana daha çok sarıldılar.
Ceren ve Duru bugün benimle kalacaklardı. Diğerleri de benim iyi olduğuma emin olup gitmişlerdi. Sanırım baygınlık geçirmiştim buraya ne zaman geldiğimizi hatırlamıyordum. Ula'ya gelmiştik. Göl gibi bir şeyin kenarında bir evde kalıyorduk.
"Bizi çok korkuttun Ahsen." diye başladı Ceren. Duru da onaylar şekilde kafasını salladı.
"Yani kızlar bende bir anda her şeyden kurtulabilirim düşüncesi ile kaçıp geldim. " dedim. Anlatmayalım neler öğrendiğimizi. Bilmesinler Ahsen.
Duru telefonunu kurcaladı. Ve sonra bana baktı. Telefonu bana verdi ve evde ben yokken olan bir kesit vardı.
Evde muhtemelen parti veriyorlardı. Çünkü tanımadığım insanlar dahi vardı. Teyzemler ise annemin yanında bir şeyler konuşuyorlardı. Babam ise gelenlerle sohbet içerisindeydi.
"Bu parti, sanki sen bulunmuşsun gibi verilen bir partiydi Ahsen." dedi Ceren tek solukta.
Telefon elimden düştü. Ne demek ben oradaymışım gibi. Ne saçmalıyordu bunlar.
"Ne? Nasıl yani?" diye sordum. İkisi birbirine baktı. Duru derin bir soluk aldı ve konuşmaya başladı.
"Sen Buğra ile yeniden sevgili olmuşsun ve onunla barıştığınız için evde olmadığını bildirdiler. Her şey planlıydı Ahsen. Baban zaten kaçırılacağını biliyormuş. Burada güvende olduğunu düşünmüyorum." dedi. Ceren onu dürttüğünde Duru ona sert bir şekilde baktı. Neler dönüyor böyle? Bilmiyorum iç sesim ama çözeriz.
Kapı aniden açıldığında gözüme ilk çarpan Metin oldu. Telaşlılardı.
"Bu bir plandı Ahsen. Yanımıza gel gidiyoruz buradan." dedi tek solukta.
"Ceren, Duru neyi bekliyorsunuz hadisenize buldu bizi Tahsin hadi gidelim!" diye seslendim onlara. Duru Ceren'e baktı. Ceren ona inanamıyormuş gibi baktı. Kafasını salladı ve yanımıza geldi.
"Üzgünüm Ahsen, çok üzgünüm ama gelemem. Sana büyük ihanetimiz oldu daha fazla olmasın lütfen kaçın ve kurtarın Ahsen'i söz veriyorum tutacağım Duru'yu." euzubillahiminelşeytanirracim. Ne oluyordu be?
"Orospusun Ahsen. Bir tane erkekle yetinemeyecek kadar alçak mısın? Hadi gel seninle bazı şeyleri hatırlayım. Saçlarını kestiği günü hatırlıyor musun? O gün seninle kavga etmeleri için arkadaşlarını biz doldurduk. Sen en büyük ihaneti zaten geçmişini unutarak bize ve etrafındaki o çocuklara yaptın. Şerefsiz. Ben anlıyorum ama sana inananları. Bizde inandık zamanında. Demek ki neymiş herkes hatasının bedelini ödüyormuş. Nasıl unutursun Ahsen! BEN AŞIKTIM LAN TAHA'YA! HİÇ Mİ GÖRMEDİN! Tabii nasıl göreceksin ki unuttun sen herşeyini. Her sen kötü olduğunda yanında Taha vardı. Yemin ediyorum bıktım artık senden. Keşke Tahsin sana daha da ağır şeyler yapsaymış. Hepsini hak eden bir orospusun." dedi Duru. Asla birbirine bağlantılı bir şekilde konuşmuyordu. Çok kesit şekilde konuşuyordu. Ama bu bile çok ağırdı.
Ceren Duru'nun yanına gitti ve ona sarıldı. Gözümden tek bir damla yaş düştü. İhanetin son damlaları.
Metin kolumdan tuttu ve dışarıya çıkarttı beni. Koşarak arabaya bindik.
"Her şeyi anlıyorum ama bana neden bu kadar kinlenmişler? Benim bilmediğim daha neler oldu?" ağlamam lazımdı ama tek bir göz yaşı dökülmüştü sadece. Ben güvenmiştim. Demek ki Ahsen neymiş. Kan bağın olsa bile herkese güvenmemeliymişiz. Yanımızdakilerde hissettiğimiz duygu da yanlış bence.
"Ben inmek istiyorum. Devam edemem." dedim. Araba aniden durdu.
"Biliyorum Ahsen. Çok zor. Çok zor güzelim. Güvenemiyorsun sen bize. Onu da biliyorum. Ama hissetmiyor musun güzelim? Bizi hisset Ahsen. Sana söz verdik Ahsen biz. Canın canımızdır. Söz vermesek bile öyle olacaktı bu zaten. Seni en iyi biz biliriz. Güven demiyorum ama inan bize Ahsen. Çünkü biz sana inanıyoruz ve buradayız." dedi Metin.
Derin bir nefes aldım. Midemin bulandığını hissettim. Arabadan inip ne varsa çıkarttım. Yanıma Alaf geldi. Peçete verdi. Su döktü ve içirdi. Bir abi gibi. Abi sıcaklığı gibi.
Devam ediyorduk. Yeni bir hat çıkarttırmışlardı bana.
İnstagram hesabım yine aynı şekilde kullanacaktım. Ama değişik bir kodlama ile o hesap bilgilerine kimsenin ulaşamayacağını söylemişlerdi.
Adamlarda zeka var Ahsen.
İnstagramdan isteklere baktığımda yeni bir isteğin geldiğini gördüm.
Sevdemkiracli sizi takip etmek istiyor.
❤️🔥
Seeellaaammlaaaarrr aşk parçalarııımmmmm
Nasılsınıııızzzzz
Özledim sizii yaaaaa
