herkese mutlu bayramlaaarr✨ size bayram şekeri tadında bir bölümle geldimmm keyifli okumalarr🏐
Annem, "Derin derin nefes al tamam mı kızım? Olmazsa dünyanın sonu değil. Hiçbir şey senden kıymetli değil, sakın sıkma o güzel canını." dedikten sonra yanaklarıma elini koyup alnımı öptüğünde dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım.
"Tamam annem."
Hemen babamın yanında yüzündeki büyük gülümsemeyle bana bakan babam kucakladı bu sefer de bedenimi. "Sen her şeyi başarabilirsin güzelim. Seninle gurur duyuyoruz."
Hem heyecandan hem de içimde an be an büyüyen kaygıdan burnumun direği sızlamaya başladığında yutkundum. Ağlayacak gibiydim ama şu anda hiç sırası değildi. Şu iki saatten sonra diye telkin ettim kendimi. Şu iki saati kazasız, belasız atlat sonra istediğin kadar ağlayabilirsin.
Spor çantamın ön gözüne koyduğum telefonum titremeye başladığında arayan kişiyi az çok tahmin ettiğim için son kez annemle babama sıkıca sarılıp soyunma odasına doğru ilerlemeye başladım.
"Efendim canım?"
İç çekişini duydum. "Canım... Ne güzel bir karşılama oldu böyle. Günüm seni görünce zaten güzelleşmişti ama şimdi canın olduğumu duyunca daha da güzelleşti. Canın mıyım gerçekten?" diye sorduğunda şaşkınlıkla güldüm.
"Beni mi gördün? Nerede gördün? Buraya mı geldin?" diye soruyordum ki bir anda sol yanağımda hissettiğim baskıyla birlikte sıçradım.
"Tam olarak öyle yaptım sevgilim."
Hitabı yüzünden kalbimin atışı daha da hızlanırken avucumu kalbime bastırdım. Kalbime inecekti neredeyse. Nereden çıkmıştı birden böyle?
"Sen nereden çıktın?"
Elimdeki çantamı alıp omzuna yasladıktan sonra kolunu omzuma sararak başıma dudaklarını bastırdı. "Geldiğinizden beridir sizi izliyorum. Bir an kendimi gazlayıp yanınıza gelecektim ama sonra yemedi. Baban gözümü korkuttu." dediğinde kıkırdayarak sarıldım beline. Şapşal çocuk! Babam öyle gözünü korkutacak biri değildi ki ama yanımıza gelmeyerek iyi etmişti çünkü ben daha onlara bir ilişkim olduğundan bahsetmemiştim. Konuyu açmadan zönk diye karşılarına çıkması saçma olurdu.
"Babamla tanışsan bu korkularının yersiz olduğunu anlarsın."
Bir yorum yapmadığında daha fazla diretmedim. Henüz ailem ile tanışması için erken olduğunu ben de düşünüyordum. Biraz ilişkimizi yaşamalıydık.
"Kutlama için bana ne ısmarlıyorsun bakayım?" diye sorduğunda anlamayarak baktım. Kaşlarıyla ilerlediğimiz koridoru gösterdi.
"Haa! Daha kesin bir şey yok öyle emin konuşmayalım, olmayacak diye ödüm kopuyor zaten." dediğimde kaşlarını çatarak burnumu kıstırdı parmaklarının arasında.
"Olumsuzluk basmıyoruz. Ben ne kadar yetenekli olduğunu bildiğim için sonucu elbette tahmin ediyorum bebeğim ama yine de seni kırmayacağım. Sakın kendini kasma tamam mı? Bu tek şansın değil. Şehirde hatta ülkede onlarca kulüp var. Buna kabul almazsan onlarda şansını denersin." diyerek günlerdir kuş gibi çırpınan kalbimi rahatlatmaya çalıştığında derin bir nefes aldım. Haklıydı. Hayatta çoğu şeyin tek bir şansı ya da yolu olmazdı birini kaybettim diye diğerlerini gözden çıkaramazdım.
Benim gibi seçmelere girmek için gelen birçok kişi soyunma odası olduğunu düşündüğüm yere girmeye başladığında girişe biraz uzak bir yerde durdurdum adımlarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turunçgil
Teen FictionGülümseyen ifadesi sekteye uğradı. "Neden seni rahatsız ediyormuşum gibi davranıyorsun Alaca?" diye sorduğunda manidar manidar güldüm. Gibi mi? "Rahatsız ediyorsun zaten Emir. Sana her seferinde uzaklaş benden demekten yoruldum. Salak mısın anlamıyo...