0.4

1.1K 51 49
                                    

Arda ve ben. Hassiktir. Boku yedim.
"D mi C mi?" Ben cesaretliyim aga. "Cesaret tabi olm." Biraz düşündü. "Telefonunu ver ve hepimiz arama geçmişine bakalım." Olm abim de burda lan sıçtım kesin. Herkes beni bekliyordu. Telefonumu çıkardım ve Arda'ya verdim ve Google'a girdi.

-Fenerbahce
-Fenerbahce trabzon maci canli izle
-Zihin yasi testi
-25022005

Hiç kimse son arattığım şeyi anlamamıştı, Arda dışında. Bana şaşkın bir şekilde bakarken utanıp kafamı çevirdim ve şişeyi tekrar çevirdim. İsak ve ben, ay benden ne istiyonuz yaa. "D mi C mi Lavincim?"

"Hadi bu sefer D olsun." Dedim. "Bu odada en güzel gözler kimin?" Dedi. Herkesin gözlerine tek tek baktım ve onun gözlerine geldim. Orman yeşili gözleri beni benden almıştı. En güzel gözler kesinlikle Arda'nın ama Arda desem inşallah onla shiplemezler.

"Arda'nın." Dedim tereddütsüz bir şekilde. Herkes bana garip garip bakıyordu. "Ne var amk." Dedim ve Vera'nın bana üzgün bir şekilde baktığını gördüm. Okyanusum. "Askum ya, ama ben kendimi bildim bileli yeşil gözleri hep çok sevmişimdir. Biliyorsun."

Kafasını salladı. Önüme döndüğümde Arda'nın bana baktığını gördüm. Gözlerimin en derinine bakıyordu sanki benim içimdekileri çözmek istercesine, sanki benim amacımı anlamak istercesine, sanki gözlerimizi birleştirmek istercesine bakıyordu. En derine.

Bende ona öyle bakıyordum. Gözlerinin en derinine sanki onu çözmek istercesine, sanki onun sevdiği kişiyi anlamak istercesine, sanki ormanında kaybolmak istercesine bakıyordum. En derine. Arda'yla daha yeni tanışmış olmama rağmen onda kendimi buluyordum.

Kendim gibi hissediyordum gözlerine baktıkça, kendim gibi hissediyordum onu gördükçe, kendim gibi hissediyordum o konuşunca, kendim gibi hissediyordum onun kokusu burnuma geldiğinde. Kendimi buluyordum onunla, sanki bir yerde kaybolmuştum ve beni bulmak için onu göndermişlerdi.

Ama imkansızdı beni bulmak, çünkü ben bir ormanda kaybolmuştum. Onun ormanında. Hem çok tanıdık hem çok yabancı. Benim evim, yuvam sanki orası ama bir o kadar da yabancıyım buraya, bir turist gibi. Bana karmaşık duygular yaşatıyor. Onun yanında rahat hissediyorum ama ne yapıp ne yapmamam konusunda bir fikrim yok.

Gözlerimi gözlerinden sonunda ayırdığımda şişenin İsak ve Riva'ya geldiğini gördüm, Riva soruyordu. "D mi C mi?" Dedi Riva. "D olsun hadi." Dedi İsak. "Şu an hoşlandığın biri var mı?" Dedi Riva, sorusu çoktan hazırdı zaten onun hahah. "Hem evet hem hayır. Onun bana karşı hislerinin olup olmadığını bilmiyorum ve ona açılırsam beni reddetmesinden korkuyorum."

"Yani hislerin var." Dedi Riva üzgün bir şekilde. "Hmhm." Diye onayladı İsak. "Ya amk ben çok sıkıldım hep siz geliyorsunuz, baska bişi yapalım." Dedi Merto. "Napalım Mert hazretleri?" Dedim alaycı bir tavırla. Kafama geçirmişti. Neydim ben boks makinası falan mı? Her saniye vuruyo ya.

"Dolapta içecek, cips falan vardı getirsene sohbet falan ederiz bir yandan da yeriz." Amk bi doy ya yeter doy yani. "Abi bir kere boğazını düşünmesen şaşarım yani." Hadi hadi gibi el işareti yaptı kalkmam için. Bende Riva ve Vera'ya el işareti yaptım benle gelmeleri için. Dolaptan viski, şarap vs. çıkardım. Vera ise kâseye cips koydu.

Riva ise bardakları hazırladı ve salona geri gittik. Her şeyi sehpaya koyduk ve oturduk. "Ee ne konuşucaz?" Dedim. "Valla dedikodu, gıybet, magazin her şey sizde." Dedi Arda. "Ne alaka yani?" O sırada grubumuzun isminin 'non stop dedikodu gıybet 💋' olması şoku hahahah.

"Çok alaka yani." Dedi Arda beni taklit ederek. Ay sapsik çocuk. "Melissa Vargas bu sene milli takıma geliyormuşş aaa." Dedim heyecanla, kızlar da aynı şekilde tepki verdi. 1-2 saat boyunca havadan sudan konuştuk ve geç olduğu için herkes eve gitti.

İmkansızım | Arda Güler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin