Antrenman yerine vardığımızda herkes önce soyunma odasına girip üstünü değiştirdi. Üstümüzü değiştirirken Yazgı yanıma geldi. Ne var yarram. "Ondan uzak dur." Dedi ve gitti. Arkasından bakakalmıştım. Neyden bahsediyor bu salak.
"Ne diyon Yazgı?" Diye bağırdım arkasından, ondan ne kadar nefret etsem de kaptan olduğum için mecbur düzgün konuşuyorum. Geri yanıma geldi. "Arda'dan diyorum, uzak dur." Sanane amcık. "Sanane istediğimle yakın olurum istediğimle olmam."
"Sevgilimden uzak dur." Ne diyo bu psikopat. "Hahahah öyleymiş tamam." Dedim ve çantamı toplayıp dolaba soktum ve kilitledim. "Hadi Yazgı antrenmana geç kalıcan." Diyip odadan çıktım ve spor salonuna girdim.
"Bugün maç yapıcaz kızlar ikili gruba ayırıyorum. İlk gurupta; Lavin, Riva, Vera, Maya ve İlay var. İkinci grupta; Yazgı, Melis, Zeren, Beyza ve Derya var. Diğerleri yedek, biraz ısının maç başlayacak." Neydi simdi bu maç sevdası hocam durduk yere ya.
Herkes ısındıktan sonra maç başladı. Ben servisi kullandım. Zeren karşıladı, Derya'dan Yazgı'ya pas ve İlay blok! İlk sayı bizim. Tekrar servisi kullandım; Yazgı karşıladı, Derya'dan tekrar Yazgı'ya pas ve Yazgı smaç. Ama yüzüme.
Burnumda bir sıcaklık hissettim, elimi oraya götürdüm ve kan, burnum kanıyor. Ama öyle böyle değil, çok fazla. "Lavin iyi misin?" Seslerini umursamadan hâlâ elime bakıyordum.
Riva yanıma geldi. "Aşkım kalk hastaneye gidelim, bunu biz durduramayız." Çok fazla uğultu vardı. Herkes bağrınıyordu bir kişi hariç. Yazgı. Köşeye sinmiş oturuyordu, yüzü ifadesizdi. Kafamı ondan Riva'ya çevirdim, bana olan endişeli bakışlarına çevirdim.
"Tamam, gidelim." Yerden kalktım ve en yakın hastaneye gittik. Neden öbürleri geldi bilmiyordum ve sorgulamadım zaten ama Yazgı gelmemişti antrenman sahasındaydı. Biz hastaneye girdiğimizde Vera birini aradı büyük ihtimalle abimdi. Çok geçmeden yanımıza geldiğinde endişeli ifadeyle bana baktı.
"Sokacam ben bu Yazgı'ya." Acı içinde gülümsedim. "Şu kanama bi dursun senden önce ben sokucam." Dediğimle hep birlikte güldük. Doktor geldiğinde ben dışında herkes ayaklandı. "Hemen sizi içeri alıcaz, büyük ihtimalle kılcal damarlarınız çatladı. Önce bakıcaz sonra gerekirse ameliyata alıcaz. Geçmiş olsun."
Üf bir bu eksikti amk ya. Abim, Altay, İsak, Ferdi, İrfan ve Arda koşarak yanıma geldiler. Hepsi bana endişeli bir şekilde bakıyordu. "Aşkım noldu? Nasıl oldu?" Dedi abim. "Maç yapıyorduk Yazgı yüzüme smaç vurdu." Dedim. Arda yanımızdan ayrılıp birini aradı.
Neydi şimdi bu? Bana haksız demeye falan mı çalışıyor? "Napıyo bu mal." Dedi Ferdi, Arda'dan bahsediyordu. Telefon konuşmasından anladığım kadarıyla Yazgı'yı aramıştı. Vay şerefsiz.
Arda'dan
"Neden yüzüne smaç vurdun?" Dedim sitemli bir şekilde. "Bak Arda, sana ne anlattı bilmiyorum ama maç yapıyorduk doğal olarak smaç vurdum ve yüzüne geldi. Bilerek atmadım neden herkes beni suçluyor anlamıyorum. Normal bir şekilde smaç vurdum sanki bilerek yüzüne attım."
Haklıydı, neden bilerek atsın ki. Sonuçta kaptanı."Tamam üzülme, haklısın ben konuşurum." Dedim ve telefonu kapayıp ve bizimkilerin yanına geri döndüm.
Lavin'den
Arda'nın amacı neydi bilmiyorum ama beni sinir hastası yapıyordu. Belli bir süre konuşmayalım Ardacım. Doktor beni içeri aldı. Burnumu inceledi ve hemşirlere bir şeyler söyleyip bana döndü. "Ameliyat olmanız gerekiyor. Maalesef daha kötüsü olmuş, burnunuz kırılmış. İçeridekilere haber vermemi ister misiniz?"
"Olur." Maçlar... Maçlar cok önemli, onlara çıkabilecek miyim? "Pardon, bir şey sorabilir miyim?" Dedim. "Tabi." Dedi, tam çıkacakken içeri girdi. "Maçlara çıkabilecek miyim?" Endişeli gözlerle ona bakıyordum. Çıkmam gerekiyor, hadi be doktor düzgün bir sey söyle. (Alex geldi aklıma 🥹)
"Bu ameliyat çok ciddi bir ameliyat değil. Ama dinlenmeniz gerekiyor. İki gün sonra oynayabilirsiniz." Oh iyi bari. "Teşekkürler." Kafa sallayıp odadan çıktı. Benim burnum hâlâ kanıyordu, peçeteler yetmiyordu artık. Birden Abim ve Arda odaya girdi. Arda ne alaka amk.
"Lavin emin misin?" Dedi abim. Kafamı salladım. "Neden olmiyim?" İkisi bakıştı. "Riskliymiş, sana söylemedi mi?" Dedi Arda. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Bak eminsin ama dimi?" Dedi abim. Neden bu kadar kurcaladılar anlayamıyordum.
"Evet dedim ya çileden çıkartmayın." Abim gelip bana sarıldı. "Sana bir şey olmasından korkuyorum." Gülümsedim. "Dişi kanarya'ya hiç bir şey olmaz." Acı acı güldü. Biraz daha sarıldıktan sonra odadan çıktı ama Arda hâlâ burdaydı.
"Yazgı'nın yanına gitsene, ne bekliyorsun." Benim önüme geldi. "Neden böyle davranıyorsun Lavin? Neden Yazgı'ya karşı bir nefretin var bilmiyorum, neden onun yanına her gittiğimde bana trip atıyorsun bilmiyorum ama aramızı bozmak istemiyorum."
"Ne demek bilmiyorum?! Arda affedersin de salak mısın?! Sana anlatmadım mı ne boklar yaptığını?! Neler çevirdiğini anlatmadım mı?! Ya bu kız ben sırf seçmelere giremiyim diye arabanın lastiğini patlattı sen hâlâ gelmiş bana onu savunuyorsun. Madem onu savunacaksın, çık git."
Hâlâ gitmemişti. "Defolsana neyi bekliyorsun? Davetiye mi yolliyim?" Ayaklandı ve yavaşça kapıya yöneldi, son kez bana baktı ve çıktı. Burnumun kanaması daha da artmıştı, neyse ki doktor geldi ve ameliyata aldılar.
Arda'dan
Lavin'in söylediklerini düşündüm hep, o ameliyattan çıkana kadar. Gerçekten de Yazgı böyle biri miydi? Böyleyse neden bana karşı öyle davranmıyor? Kafamda dönen bütün bu soruları bir kenara atıp Yazgı'nın ne zaman çıkacağını düşündüm.
Bir saat olmuştu. Doktor bir anda telaşla çıktı. Hepimiz ayaklandık. "Bir sorun mu var?" Dedim hemen. Olumsuz anlamda kafasını salladı ama davranışları öyle değildi. İleriden iki tane hemşire çağırıp ameliyathaneye geri döndü. Herkes telaş içindeydi.
Lavin'e bir şey mi olmuştu? Yerime oturdum ama içim içimi yiyordu. Ona bir şey olmasından çok korkuyordum. Daha yeni tanışmış olmamıza rağmen onu kardeşim olarak benimsemiş ve ona göre davranmaya çalışıyordum.
Mert abi soğuk terler akıtırken yanındaki boş koltuğa oturdum. "Abi sakin ol. Lavin güçlü kız, dayanır. Zaten hiç bir şey olmaz ben inanıyorum." Kafasını sallayıp benim sırtıma vurdu ve sıvazladı. Geri yerime oturdum.
Yazgı'nın neden gelmediğini hiç sormamıştım, acaba arasam mı. Yok ya ne gerek var. Yazgı'nın bana neden iyi davrandığını hâlâ anlayamıyordum bu kızlara neden böyle davranmış onu da anlayamıyordum. Lavin'i sevmiyordu ama Riva ve Vera neden? Onlara karşı neden nefret duyuyordu.
En iyisi ondan dinlemek, ama şu an vakti değil. Şu an Lavin daha önemli. Herkes bekliyordu, ama endişeli bir şekilde. Hele doktorun telaşla çıkması tansiyonu yükseltmişti. Bir saat... İki saat derken sonunda üç saat olmuştu. Saniyeler geçtikçe daha da teleşlanıyorduk.
Telefonumun çalmasıyla ayaklandım. "Efendim Yazgı."
"Alo, Arda."
"Noldu?"
"Arda ben çok kötüyüm."
"Neden? Noldu?"
"Bilmiyorum; başım dönüyor, midem bulanıyor. Gelebilir misin?"
"Geliyorum, nerdesin?"
"Spor salonunda."
"Tamam geliyorum hemen."Telefonu kapayıp bizimkilerin yanına döndüm, koltuktan ceketimi aldım. "Yazgı'ya bir şeyler olmuş beni çağırıyor hemen gidip geliyorum." Dedim, herkes bana dik dik bakmaya başladı. "Sırası mı Arda?" Dedi Ferdi abi. "Ama aradı yani gitmiyim mi?"
"Gitme." Dedi Riva. "Ya tamam gidiyorsa gitsin, salın. Demek ki Yazgı onun için daha önemli yani." Dedi Vera. Değildi ama açıklayacak sözler bulamadım ve hastaneden ayrılıp spor salonuna doğru yola çıktım.
______________________________________
Ardakapatilsin
Selamin aleykum mumin kardeslerim. Nasilsiniz iyisiniz inşallah. Ben gayet iyiyimm. Sizi cok ozledimm ama tatildeydim yazamadim kusura bakmayin. Bu arada ymkyokoi olmasa bu bolum bitmezdi kansowksn.
İyi ki varsin askitomm canjm Esgimm 💋💋
Bolumu begendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayi unutmayin 🫶🏻-elf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızım | Arda Güler
Teen Fiction"Ben bütün herkesi kariyerim dahil bir kenara atıp seni seçtim! Karşılığı bu mu? Beni aldatmak mı?" gözümden süzülen bir damla yaşı sildim. "Arda bilmeden konuşuyorsun. Seni aldatmadım, aldatmam da." kafasını başka yere çevirdi. "Peki Lavin. Nasıl i...