Eve giderken yolda kendimi biraz daha toparlamıştım. Gözde abla ve İrfan abinin karşısına böyle çıkmak ve onların sorularına maruz kalıp en az 2 ay boyunca bu konuyu konuşmalarını gerçekten istemiyordum. Gözde ablayı seviyordum, hemde çok, bana her konuda destek olur, ağladığım her an eğer yanımda ise beni motive etmek için uğraşırdı.
Ama İrfan abi, genelde fazla sorularıyla başımı şişirmekten ve konuyu gereğinden fazla abartıp neredeyse 2 ay boyunca durmadan konuşmaktan başka bir şey yapmazdı. Gözde abla da bu duruma bir şey demezdi, çünkü aşk onun gözünü kör etmişti.
Eve koşar adım giderken aklıma Alev takılmıştı. Kendi derdimi anlatmaya takılıp onun bir şeyi olup olmadığını sormayı unutmuştum. O da dertli gözüküyordu... Ama ne yazık ki oraya geri dönemeyecek kadar uzaklaşmış, evede oldukça yaklaşmıştım. Ayrıca abimin beni azarlamasını da istemiyordum.
Anahtarlarımla kapıyı açtım ve kapının kenarındaki anahtarlığa taktıktan sonra ayakkabılarımı çıkardım ve mutfağa girdim. "Sonunda gelebildin, bende dedim acaba öldü mü bu mal." Gözlerimi devirdikten sonra hazırlamaya çalıştığı ordörv tabağını elinden çekip düzgünce hazırladım ve salona götürüp öbür yiyeceklerin olduğu sehpaya koyduktan sonra kapının çalmasıyla salondam çıktım.
Kapıyı açtığımda direkt olarak bacağıma sarılan bir adet Can beklemiyordum tabii ki, ama uzun süredir görüşmemenin verdiği özlemle bende ona sıkıca sarıldım ve kucağıma aldıktan sonra Gözde ablam ve İrfan abime döndüm. "Hoşgeldiniz hayırsızlar, kapıda kalmayın gelin." Diyerek salonu gösterdiğimde gülüştük. "Aa şimdi de hayırsız mı olduk Lavincim?" Dedi Gözde abla yapmacık bir şaşkınlık ve hayal kırıklığıyla.
"Yok ablacım sen değil, şu arkada senin kocan olacak herif." Kafamla İrfan abiyi işaret ettiğimde bize somurtarak bakmasını takmayarak güldük. Can'ı kucağımdan indirdim ve Gözde ablama sarıldım. Abim sonunda içeriden çıktığında İrfan abi de yarım saattir çıkarmaya uğraştığı ayakkabılarını çıkarmıştı. Biz Gözde ablayla ayrıldığımızda onlar sarılıyordu.
Can ve Gözde ablayla birlikte salona geçtiğimizde ikili koltuğa beraber oturduk ve üçlüğü koltuğu boş bıraktık. Can da Gözde ablanın kucağındaydı, fakat az sonra sıkıldığı için annesinden oyuncaklarını isteyeceğini biliyordum. İrfan abi ve Merto da geldiğinde o ikisi sohbet ederken, Gözde abla da bana İrfan abiyi şikayet ediyordu. Fakat bu durum beni üzmek yerine güldürüyordu çünkü bu iki komik insanın kişilikleri gibi kavgaları da komikti.
"Her gün Canla top oynamaktan ve onunla gülüşüp oynamaktan yorulmuyor, ondan yeri silmesini istediğimde yoruluyor." Sesli bir şekilde kıkırdadım. "Gözde abla sen kocanı çocuğundan mı kıskanıyorsun?" Dediği şeyin farkına varmış olacak ki o da gülmeye başladı. "Eee canım, sende bir şeyler var mı?" Umursamazca omuz silktim. "Aynı ya." Dedikten sonra o da umursamazca omuz silktiğinde bahçeye çıktım ve oradaki sandalyelere oturup telefonumu çıkardım. Tam o sırada bizim gruptan da mesaj gelmişti.
Non stop dedikodu gıybet 💋
Riva'm bocegim 😻
HELLO
KARSİNİZDA COK SEVGİLİ İSAK VURALİN SEVGİLİS VAR 🤭YAAA COK SEVİNDİM
Vera'm cicegim 😽
Sakin bana, senin cikma teklifi ettigini soyleme yoksa kendimi şuracıkta oldururum Riva.Riva'm bocegim 😻
Esta piti piti Veracim
Senin boyle davranacagini bildigim icin iki haftadır dayaniyorum cikma teklifi etmemek icin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızım | Arda Güler
Teen Fiction"Ben bütün herkesi kariyerim dahil bir kenara atıp seni seçtim! Karşılığı bu mu? Beni aldatmak mı?" gözümden süzülen bir damla yaşı sildim. "Arda bilmeden konuşuyorsun. Seni aldatmadım, aldatmam da." kafasını başka yere çevirdi. "Peki Lavin. Nasıl i...