kurtarma operasyonu s.o.s

182 24 11
                                    

Tam olarak nereye geldiğimizi bilmiyordum, şehrin dışında ormanlık alanda bir kulübeyi gözlüyorduk. Kevın'ın içinde olduğu kulübeyi.

Nasıl bilmiyorum ama.. onun varlığını hissediyordum. Ona yaklaştığımızı biliyordum, kokusunu hissediyordum, sesini duyuyordum... ipeksi ve kadifemsi sesini. Sanırım bu da ruh gücüydü.

Bir an önce ona ulaşmak istiyordum. Plan basitti. Oraya yaklaşırken tiffany ateş toplarıyla onları korkutup etkisiz hale getirecekti( tabiî ki binayı ve bizi yakma riski de vardı). david ve ben de dövüşecektik.

" plan fazla basit. Eminim ki bizden fazlalardır ve sizin de daha önce onlardan biriyle bile dövüşmediğini düşününce."

" daha iyi bir planın varsa söylemek den çekinme lütfen" dedim alay ve kızgınlıkla karışık.

" siz beni gözleyin ben girerim ve 15 dakikadan fazla kalırsam hemen ayrılın buradan"

"hey! Sen kafayı mı yedin. Buraya onu kurtarmaya geldik ve bu saçma planla eminim ki seni de kurtarmak zorunda kalacağız."

"bence ikinizde kesin artık. Boşa zaman harcıyoruz. Birbirimizin arkasını kolluyoruz ve onlarla savaşıyoruz. Hızlı şekilde ilerlemeliyiz. Kevın'ı bulduğumuzda vakit kaybetmeden çıkmalıyız."Dedi tiffany ve arabadan indi. David ile kısa bir bakışmadan sonra ikimizde arabadan indik. Derin bir nefes aldık. Tam bir adım atacakken david kolumdan tuttu ve beni kendine çevirdi.

" ne olursa olsun dikkatli olmanı istiyorum." Dedi ve kolumdan bırakarak yürümeye başladı. Bu da neydi şimdi. ( niye altın da bir şey arıyorsun ki sadece dikkatli olman için uyardı) dedi iç sesim. Her şey bitti şimdide iç sesimle uğraşıyordum. Gözlerimi devirdim ve yürümeye devam ettim.

Karanlık ormanda kulübeye doğru ilerliyorduk. Elimde sıkı sıkı tuttuğum kazığım beni bir nebze olsun rahatlatıyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki hassas kulaklarımız ve düşmanlarımızın hassas kulakları sayesinde duyulmaması imkansızdı herhalde, böyle giderse bizi ele verecekti.

" dışarıda 3 kişi var. Sessizce halletmeliyiz. İçeridekileri hazırlıksız yakalayalım" dedi david.

Ve harekete geçtik.

Arkalarından sessizce yaklaşıyorduk. Resmen kurt adam gibiydiler. İki ayaklarının üstünde insan gibi ama çok daha tüylü.

david ile hızlıydık hiç tereddüt etmeden bize doğru döndüklerinde gümüş kazığı kalplerine sapladık. Fakat tiffany olduğu yerde donup kaldı. ne büyü kullanıyor ne de dövüşüyordu. ona doğru döndüğümde tiffany o yaratığın kolunun altındaydı. Ani bir hareketinde başını gövdesinden ayırabilirdi. İşte bizim kurtarma operasyonumuz buraya kadardı.

Tam o sırada içeriden 4 kişi daha geldi ve bizi görünce hemen üzerimize atladılar. İki kişi beni iki kişide david'i tutuyordu. Tiffany üzgün, korkmuş ve dehşetle bir bana birde etrafına bakıyordu. Ona duraksadığı için kızamıyordum. O geceyi elbette ki unutamıyordu.

Bizi bir odaya getirip ellerimizi ve ayaklarımızı siyah bantlarla bantladılar. O kadar sıkıydı ki bırak elimi oynatmayı parmaklarımı kıpırdatamıyordum.

Daha sonrası karanlık.


Kendime gelmeden hemen önce onun sesini duydum. Kadifemsi ipeksi sesi tenimi okşuyordu. Gözlerimi hafifçe araladım ve onu gördüm. Hemen yanımdaydı. Hatırladığım gibiydi, aşık olduğum adam tam karşımdaydı. Gözümdeki bir damla yaş, yavaş yavaş yanaklarımdan aşağıya doğru süzülüyordu. Ellerim bağlı olduğu için silemezdim. Ama o yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı ve dudaklarıyla göz yaşlarımı sildi. Ona koşup sarılmak istiyordum kokusunu içime çekmek, onu doyasıya öpmek...

Yüzüme bakabilmek için biraz geri çekildi.

" seni özledim küçük kız" dedi.

" seni çok özledim." diye bildim sonunda. Aslında daha çok şey söylemek istiyordum fakat david üzgün gözlerle bizi izliyordu. O sırada kapı açıldı ve içeri tanıdık biri girdi. Daha doğrusu o tüylü ve korkunç yüzünün arkasında tanıdığım birini görüyordum. Kapıyı kapattı ve tam karşıma geldi, salyalarını akıtarak gülümsedi.

" ahh gün geçtikçe annen kadar güzel oluyorsun ariana" dediğinde anlamıştım kim olduğunu. Yüzünün nereden tanıdık geldiğini ve o pis sırıtışının midemi neden bulandırdığını.

" seni pislik herif! demek bunların arkasında sen varsın"

" tahmin ettiğinden de fazlasıyım artık"

Diğerleri bizi şaşkın gözlerle izliyordu. Ta ki o pisliği tiffany de tanıyana kadar.

" bu mike. Ariana'nın üvey babası."

GÜNEŞ EVİ (bir vampirden daha fazlası...) #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin