zaafım'dan bir yudum

212 21 14
                                    

keyifli okumalar arkadaşlar beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin.. sizi seviyorumm

mucukkk :D



Herkes nefesini tutmuş bana bakıyordu. Karşımda duran pislik bir kez daha hayatımızı mahvetmek için ilk adımını atmıştı. Her şey artık kafamda daha da netleşiyordu. Asıl hedef bendim. Kevın sadece bir yemdi o nu bu yüzden kaçırmış ve öldürmemişti. Eğer bunları daha önce anlamış olsaydım asla david ve tiffany'i peşimden sürüklemezdim. Anlaşılan o ki bu pislik herif benim zaafımı kolayca bulabilmiş.

" seni pislik herif ne istiyorsun benden!" sesim bütün odada yankılanmıştı. Yankılanmalıydı da çünkü oldukça öfkeliydim. Ve benim duygularım bu kadar yoğun olduğunda içimde alevlenen karanlık ve öfke kıvılcımlarını durduramıyordum.

" tek istediğim sizsiniz. Sen, annen ve ben, tekrardan bir aile olacağız."

" seni sadist pislik. Sen ne dediğinin farkında mısın, biz hiçbir zaman bir aile olmadık ve olmayacağız" dedim. öfkem yüzünden titremeye başlamıştım. Odadaki hiç kimseyi görmüyordum sadece o sadist pislik ve ben vardık. Ve benim aklımdaki tek şey ellerimle kafasını kopartmak, kalbini yerinden sökmek ve o "aile" diyip duran dilini söküp...

"çok fazla öfkelisin, biraz sakinleş benim küçük kızım"

işte bu son noktaydı. İçimdeki öfke birden patladı ve kahkahalarım odayı doldururken herkes dehşetle bana bakıyordu. Ağzımdan dökülen kelimelerin anlamını ve hangi dilde olduğunu bilmiyordum ama ben o şeyleri söyledikçe o sadist pislik acı çekmeye başlamıştı. Yerde acı içinde kıvranırken etraftaki diğer sesleri de duyuyordum. Dışarıdaki chuba'lar acı içinde kıvranıyordu. Ne söylediğimi bilmiyordum ama içimden bir şeyleri alıp götürdüğünü hissediyordum.

Bilincim benden uzaklaşırken altın sarısı renginde bir at gördüm güneş gibi parlıyordu...

" hala kendine gelmedi mi?" diye sordu bir ses.

" hayır, lanet olsun hayır" diye bağırıyordu kadifemsi sesin sahibi.

Gözlerimi yavaşça araladım fakat çok yorgundum. Bir türlü açık tutamıyordum gözlerimi. Işık çok parlaktı.

"ı..ışııkk" diyebildim. " çok parlak"

Hemen bir silüet geçti parlak ışığın önüne. Gözlerimi daha da açtım ve sevdiğim adamın gözleriyle karşılaştım.

" ke..kevınn" diye bildim titreyen sesimle.

" buradayım sevdiğim, yanındayım"

" ne oldu bana"

" aslında... tam olarak bizde bilmiyoruz. Anlamadığımız bir dilde konuşmaya başladım ve o acılar içinde kıvranmaya başladı. ikinizde bayıldınız, dışarıda da hiç ses yok." Dedi.

Ellerim ve ayaklarım hala bağlıydı. Yattığım yerden doğrulmaya çalıştım ve ama başım dönüyordu.

" beslenmen lazım" dedi

" öyle bir şansımızın olduğunu düşünmüyorum" dedi karşımızda oturan david.

Oldukça bitkin gözüküyordu. Yanında gözleri kapalı duran tiffany vardı.

" tiffany iyi mi?" dedim hemen.

"O sadece halsiz ama hepimizin beslenmesi lazım." Dedi kevın.

" ne zamandır buradayız"

" ben 1 haftadır buradayım ama siz geleli 2 gün oldu" dedi. 2 gün mü? uzun zamandır baygındım demek.

GÜNEŞ EVİ (bir vampirden daha fazlası...) #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin