~4~

566 90 18
                                    

Chan

Erken saatlerden beri çocuklarla bakıyorduk. Arabanın plakası kameralarda dahi görünmüyordu. Changbin arabanın gittiği tarafa bir kaç adam göndermişlerdi. Onlar da bir şey olmadığını söyleyip gelmişlerdi. Changbin hâlâ emin olamıyordu. Bu sefer ben de anlayamamıştım. O arabayı daha önce hiç görmediklerini de söylemişlerdi.

En sonunda arabanin içinden bir kaç kısım görünmüştü. İçindekilerden birisini daha önce görmüş gibiydim,ama kim olduğunu anlayamamıştım. Ben yüzünü birine benzettiğimi söyleyince daha da yoğunlaşmıştık. Yine de kim olduğunu anlamıştık. Hyunjin ofise gidip oradakileri de kontrol etmemizi söylemişti.

"Sadece evde bir şeye varamıyoruz. Ofiste ne varsa onları da gözden geçirelim. Belki işe yarar bir kaç şey buluruz." Changbin umutsuz bakıyordu. Hyunjin'den sonra o da konuşmaya başlamıştı. "Ofiste ne varsa evde de onlar var. Farklı bir şeye varabileceğimizi düşünmüyorum. Ben evde biraz daha bakayım. Siz de gidip oraya bakın. Jisung burada kalır." Jisung da kafasıyla onay verdikten sonra Hyunjin ve ben aşağı inmiştik. O arabayı ben de görmeyi umuyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ofiste de işimize yarayacak bir şey bulamamıştık. Ama Hyunjin daha fazla bakmak istiyordu. "Emin misin bütün dosyaları da kontrol ettiğine? Ben aşağıdakileri kontrol ettim ama bir şey yoktu. Gözden kaçırmış olamaz mıyız?"

"Hyunjin böyle bir yere varamayız. Bekleyelim sadece. Sen de eve git ben daha sonra gelirim. Önemli bir şey bulursanız bana haber verin. " Hyunjin gittikten sonra ben de dışarı çıkıp dolaşacaktım. En azından aklım o yöndeydi. Biraz uzaklaştıktan sonra ara sokakların en güvenli yer olacağını düşünmüştüm. Yani bana göre en güvenli yer. Orada daha rahat düşünebileceğimi düşünüyordum. 15-20 dakika sonra birinin gölgesi görünüyordu. Kim olduğunu bilmediğim için bekleyecektim. Gölge yaklaşmıştı. Yüzünü tanımıştım. Köpek yavrusuna benzeyen o çocuktu. Sürekli karşılaşmamızın normal olduğunu düşünmüyordum.  Ben aklımdan bir şeyler geçirirken konuşmaya başladı.

"Merhaba, rahatsız mı ettim? Beni görmeyecekleri sadece burası var. Buraya geliyorum ama..."

Ne dediğini anladığım söylenemezdi. Gözlerine baktığımda açıklama istediğimi anlamış olmalı ki tekrar konuşmaya başladı.

"Ee şey yani anlatabileceğimi sanmıyorum. Sadece burada rahat olabilirim sadece. Sanırım burası da size ait oldu? Tekrar gelmeyeceğim."

Rahat olabileceğim derken ne dediğini anlamamıştım. Birisi onu mu izliyordu? Veya daha farklı bir şey? Şu an düşünmem gereken daha önemli şeyler var. Bu çocuğu düşünemem. Aklıma gelen şeye kadar.

"Sadece bir şey soracağım ve sen de doğru cevap vereceksin. Tekrarlamayı sevmem."

Çocuk anlamsız gözlerle diyeceğim şeyi bekliyordu. Ben se fazla uzatmadan konuşmaya başladım. "Dün gece 2 gibi bir arabada bir yere gittin mi,gitmedin mi? Tekrar sormayacağım doğru cevap ver."
Sesim sert çıkmıştı. Sanırım doğruyu söylemesine yeterdi.

"Neden soruyorsunuz? Sizin ne işinize yarayacak?" Çocuğa yaklaşarak konuşmaya başladım. "Cevao vermeni söyledim. Soruma soruyla cevao verme. İşime yaramayacak olsa bir şey sormam değil mi?"

"Ne işinize yarayacak bilmiyorum ama evet? Ne işinize yaradığını da söyleyecek misiniz?" Cevap verdikten sonra biraz uzaklaşmıştı. "Ne işime yarayacağı veya yaradığı seni ilgilendirmez. Merak iyi değildir dediğimi hatırlıyorum?" Sesini yükseltip konuşmaya başlamıştı.

"Benimle ilgili bir şey ve ne işinize yaradığını söylemiyorsunuz? Sizi tanımıyorum bile. Ne işinize yarayabilir?"

"Öyleyse tanışmaya ne dersin?"
Dalga geçtiğimin farkındaydı.

"Komik olduğunu mu düşünüyorsun? Sadece sen gülmeye devam etmelisin o zaman."

"Kelimelerine dikkat etmeye ne dersin?"
Ben konuştuktan sonra bir kaç kişinin bağırdığını duymuştum. Birini aradıkları belliydi. Ne dedikleri anlaşılmıyordu. O sırada yanımdaki çocuk bir şeyler söylemeye başladı.

"Lütfen sadece buradan çık ve burada birini görmediğini söyle. Burayı da öğrensinler istemiyorum. Lütfen." Neden dediğini anlamak zor değildi. Onu aradıkları belliydi. Ama bunu neden yapmalıydım?

"Peki bunu neden yapayım? Sana neden yardım edeyim?" Gözleri büyümüştü. Ve hızlıca konuşuyordu.

"Sadece yap ne olduğunu da anlatabilirim. Özgürlük güzel bir şey. Biliyorsun." Dediği şeyler saçmaydı. Anlatacağını söylüyordu, ona neden güveneyim?

"Sana güvenmek için bir sebebim yok. Yapmayacağım."

"Lütfen. İstediğin şeyleri de sorabilirsin. Hepsine cevap vereceğim."

Dediği şeylere neden inandığımı bilmiyor-
dum,ama yapmıştım. Gerçekten,bu çocuğu arayan kişiler de iyi birilerine benzemiyor-
lardı. Onlar uzaklaştıktan sonra yanına gitmiştim.

Bölüm bitmiş ya tüh

My Fate ~Chanmin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin