ChanSeungmin bahsettiği arkadaşı ile konuşmuştu. Hâlâ ona zarar verebileceğimi düşünüyor. Yani, açık konuşmak gerekirse ben bile inanmıyordum. Neden olduğunu bilmediğim bir duygu vardı içimde. Sadece ona karşı. Başkası olsa hiç düşünmemiştim bile.
Seungmin arkadaşı ile konuşurken 'buraya gelme.' demişti. Onunla işimiz varmış gibi. Tabii ne yapacağını bilmiyorduk. Veya bizim sonumuzun da nasıl olacağını bilmiyorduk. Ama Seungmin oldukça başıma gelecek şeyler umrumda değildi. Sanki o benim için bir melekmişte o beni koruyacakmış gibi.
Neden böyle düşünüyordum? Onun beni düşünmediğine emindim. Sürekli yanında olmak istiyordum. Kaç gündür ofise bile uğramıyordum. Ona bir şey olacak veya birisi ona zarar verecek diye korkuyordum. Şu ana kadar korkmadığım kadar korkuyordum.
Öğlen Seungmin odadan çıkmıştı. Uykusundan yeni uyandığı belliydi. Onu odada tutmak istemiyordum. Bu yüzden fazla daralırsa çıkabileceğini söylemiştim. Yeni uyandığında köpek yavrusuna benziyordu. Aşağıya inerken gözlerini ovalıyordu. Ayrıca bu da onu daha tatlı yapıyordu.
"Buraya gelsene." Sesimi duyunca kafasını kaldırmıştı. Yeri izleyip gözünü ovalayarak iniyordu .
"Neden?"
"Ne neden? Gel işte."
"Ya anlamıyorum seni veya hepinizi. Beni gerizekalı yerine mi koyuyorsunuz? Ciddiyim çok sıkıldım sizden."
"Ne yapmalıyım? Ben senden sıkılmadım. Güzel değil mi?"
"Bu mu güzel. Jeongin olmadan bir yerin bana güzel gelebileceğini düşünmüyorum."
"Onu da çağır?"
"Sanki ben buraya isteğimle gelmişim,bir de arkadaşımı çağıracağım. Öyle mi?"
"Git desem gidecek misin?"
Duraklamıştı. Bunu beklemiyordum. Gerçekten gidebilirim demesini beklemiştim. Neden demediğini de merak ediyordum.
"Gitmeyecek miyim?"
"Bahsettiğin arkadaşın. Jeongin? Gelmesini istersen diyorum. Nasıl istersen."
"Neden yapıyorsun? Bir amacın veya bir çıkarın mı var? Benim istediğim bir şeyi yapınca."
"Hayır. Sadece seviyorum."
"Komiksin."
"Ciddiyim."
"Gerçekten,beni gerizekalı yerine koymuşsun."
"İnanman için zorlamıyorum Seungmin. Sadece neyse onu söylüyorum. İnanmasan da olur."
Seungmin geldiği gibi tekrar odaya çıkmıştı. Umrumda değil gibi davranmak istiyordum. Ama yapamıyordum. Ona karşı bir şeyler hissediyorum ve bunun farkındayım. Bizimkilere veya en azından Hyunjin'e söylesem ne diyeceklerini bilmiyordum. Bu yüzden de sessiz kalacaktım. Eğer gerçekten bir şeyler hissediyorsam Hyunjin bunu anlardı.
Bir kaç saat sonra Hyunjin ofise gideceğini söyleyerek çıkmıştı. Tek başına gitmezdi normalde. Ama yine de düşünmedim. Changbin ve Jisung da çıkacaklarını söylemişlerdi. Minho ve Felix'e gideceklermiş. Onlar çıkınca ben de Seungmin'in yanına gitmiştim.
Kapıyı açtıktan sonra Seungmin odadaki aynadan kendine bakıyordu. Ondaki zarifliği yeni fark etmiş olabilir. Sorun yok.
"Kendini mi incelemeye başladın?"
Bana doğru dönmüştü. "Evet. Başka yapabilecek bir şeyim kalmamış gibi. Varsa ve ben bilmiyorsam söyle yapayım.""Ukala konuşmalarından vazgeçecek misin?"
"Jeongin, gelebilir mi?"
"Nasıl istersen. Hyunjin'e söyleyeyim."
"Teşekkür ederim."
"Bana teşekkür etmene gerek yokty."
"Neden? Benim bilmediğim bir ayrıcalığım mı var?"
"Sabah açıkça söylemiştim aslında. Ciddiye almamış gibisin."
"Çünkü ciddi değildin."
"Her neyse, aşağıya gelsene."
Ben kapıdan çıkacakken arkama bakmıştım. Hâlâ gelmiyordu. Ukala olması benim vazgeçeceğim anlamına gelmezdi.
"Geliyor musun, ben mi indireyim?" Aklınca duymamazlıktan geliyordu. Beni gerçekten ciddiye almıyordu. Ne kadar sinirimi bozsa da bozuntuya vermiyordum.Yanına gidip kucağıma almıştım. Sanki yıllardır bu zamanı bekler gibiydi. Ne bileyim,en azından hareket ederdi? "Ne zamandır bunu bekliyordun Seungmin?"
"Bir şey yapsam veya söylesem indirecek miydin?" Gülmüştüm. Konuşmaları hoşuma gidiyordu. "Hayır. En azından beni tanımışsınız Kim Seungmin."
"Farkında mısın bilmiyorum ama hâlâ adını bilmiyorum."
"Çok mu öğrenmek istiyorsun?" Kucağından indirdiğimde yaklaşmıştı. "Öğrenmek istemeyeceğim şeyleri sormam. Demek ki öğrenmek istiyorum." Ben cevap verecekken kapı çalmıştı. Ya Hyunjindi,ya da Changbin ve Jisung.
Hyunjin Jeongin ile gelmişti. Doğruyu söylemek gerekirse Hyunjin'in bakışı da normal sayılmazdı. Jeongin Seungmin'i gördüğünde sarılmıştı. Hyunjin geldiklerinden beri Jeongin'i izliyordu. Duymayacaklarını bilsem aşık mısın diye soracaktım.
Seungmin ve Jeongin sanki her gün buraya gelirmiş gibi rahatlardı. Seungmin'in hareketlerini umursamıyordum. Yaptığı hrr şey hoşuma gidiyordu. Hyunjin için de aynısının geçerli olduğunu düşünüyorum. Ama ona Jeongin.
DELİRİYORUM NASIL MUKEMMRLLER
Bu arada bölüm atmayı unutmusum kimse de demiyo benim b12 saglam degil ona gore
Oy vermeyi unutmayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Fate ~Chanmin~
FanfictionChan,bir mafya sayılabilecek birisiydi. Köpeği ile başladığı bu işte köpeğiyle devam ediyordu. Köpeğini öldüren karşıdakilerden intikam almak istiyordu. Bilmiyordu ki o çocuğa bağlanacağını...