SeungminBurada da güvende olmadığım kesindi. Sözde evimdeyken en azından tanıdığım birileri vardı. Oradan çıkabiliyordum. Jeongin'e de haber verememiştim. Eminim o da defalarca aramıştır. Ne fayda,telefonum bile yanımda değil. Ararsa da boşuna aramış olacak. Ben de onu merak ediyorum. Umarım eve gitmek gibi bir hata yapmaz. Jeongin'e bir şey yapmalarından da korkuyordum. Benim için değerli olan tek kişi o. Ona da bir şey olmasını istemem.
Akşama doğru yine ilk yanıma gelen tekrar yanıma gelmişti. Onlarla nasıl birlikte anla-
mıyordum. Saf bir kalbi var gibiydi. Diğerlerini bildiğim söylenemez. Tabii Jisung(?)'un da nasıl birisini olduğunu bilmiyordum,sadece gözlem.Buradan çıkabileceğimi düşünmüyorum. Her yerde sanki bir suçlu gibi kapatılıyorum. Jeongin'in yanı haricinde. Adını Jisung olarak söyleyen yanıma geldiğinde sanki tanışıyormuşuz gibi konuşuyordu. Beni belki de bu biraz da olsa rahatlatıyordu.
"Nasılsın? Acayip sıkılıyorum ben. Dışarı çıkacak olsam gideceğim bir yer de yok."
"Beni düşünmeyi akıl edebildin mi? Hani ben şu odadan bile çıkamıyorum ya. Ne yapacaksanız hızlı olun. Sıkıcısınız. En azından evden dışarı gece bile çıkabiliyordum. Burada suçlu gibi kapattınız beni buraya."
"Ne güzel konuşmaya geliyorum işte. Sen de ne kadar sıkıcısın ya. Chan bi' sik yapamaz biliyor musun? Ciddiyim yapamaz. Gündüz ne kadar sinirli olduğunu görseydin emin olurdun. Neyse gidiyorum seninle de muhabbet edilmiyor."
Bu çocuk neden böyle değişik? Sanki hâlâ içinde bir çocuk var da benimle konuşurken o ortaya çıkıyor. Bir de bana dert yanıyor. Sanki benim yapabileceğim bir şey varmış gibi.
Chan
Akşam aşağıda otururken Jisung yanıma inmişti. Sadece ikimiz vardık. Bu da Jisung ya bir şey isteyecek veya bir şey soracak demekti. Bir şey isteyeceğini düşünüyorum.
Yüzüne bakıyordum. İnene kadar.
"Niye öyle bakıyorsun ya? İlk defa mı beni gördün.""Jisung o çocuğun yanından çıktığının farkında mısın?"
Jisung omzunu sallayarak konuşuyordu. "Ee me varmış yani? Ben de sıkılıyorum o da odada olmaktan sıkılmıştır yanına gittim. Olamaz mı?"
"Yani diyorsun benim arkadaşım gibi o, onunla sohbet ediyoruz."
"Arkadaşız demeyelim de konuşuyor olabi-
liriz. Ama çok egolu gibi biliyor musun? Çok bilmiş konuşuyor.""Ama birisi ona bir şey yapsa bir şey yapamıyor."
"Gerçekten soruyorum da sen cidden bu çocuğa bir şey yapabilecek misin?"
"Neden yapamayayım Jisung? Bilmediğim bir ayrıcalığı mı varmış bu çocuğun."
"Amına koyayım çocuğa elini kaldırdı diye adamı sikecektin, hâlâ bir ayrıcalığı mı varmış diyorsun."
"Çünkü onu ilgilendirmiyordu Jisung. Ayrıca onu ilgilendirmediği gibi benim bir şey yapıp yapmayacağım da seni ilgilendirmiyor."
"Ciddiyim bir sik yapamazsın sen bu çocuğa. Gel iddiaya girelim Chan."
"Çocuklaşma Jisung. Git uyusana ya saçma sapan konuşmaya başladın uykun gelmiş gibi."
"Aman be giderim. Changbin ve Hyunjin'd sor aynısını diyecekler. Sen o çocuğa bir sik yapamazsın Chan."
"Jisung siktir git amına koyayım."
Jisung bugün daha çok çocuklaşmış gibiydi. Çok bilmiş konuşmaları falan cidden daraltıyor. Ama bizimle uğraşmak hoşuna da gidiyor. Uyumadan önce Seungmin'in yanına gitmiştim.
Kapıya geldiğimde içeriden sesi geliyordu. Kendi kendine konuştuğunu düşünmüştüm. Ama her ne kadar umursamamaya çalışsam da merak ediyordum. Sanki bazı düşünceler asla beni bırakmıyor,beni düşünmek zorunda bırakıyor gibilerdi. Bunlardan nefret ediyorum. Kapıyı açmadan önce yine de çalmam gerektiğini düşünüp kapıyı çaldıktan sonra gitmiştim.
Kapıyı çaldığımda boğazını temizleyip 'gelebilirsin.' demişti. Ne kadar değişik birisi olsa da konuşma tarzı kendi aile üyelerine göre fazlaca saygılıydı. Hoşuma gitmiyor değildi. Odaya girdikten sonra yine oturuyordu. Bu sefer konuşmak bile istemiyor gibiydi. Gözlerinin kızardığını herkes fark edebilirdi. Onu anlıyordum.
Yanına yaklaşmıştım. Yine de yanına oturmamıştım. "İyi misin." Gülmüştü. Neden bilmiyorum. Ama hiç bir şey olmamış gibi gülmüştü. "Sence iyi miyim? Tabii oradan bakılınca çok iyi görünüyorsam bir şey söyleyemeyeceğim. İyi mi görünüyorum?" Bu konuşmaları gerçekten hoşuma gitmiyordu. Ama onunla konuşmakta istiyordum. "Bak seni anlıyorum ama-"
"Sen mi beni anlıyorsun? Beni anlamak yanıma gelip iyi misin demek mi sence? Kaç gündür buradayım. Neresi olduğunu bile bilmiyorum. Ama sen bana gelip iyi misin dediğinde beni anlıyor oluyorsun."
"Sadece konuşmaya geliyorum ve sen her şeyi biliyormuş gibi konuşmaya başlıyorsun. Dinlemeyi tercih etmez misin?"
Tekrar cevap vermemişti. Dinlediğinden değil, yüzüme bile dönmedi. Aklınca ne yapıyor, bilmiyorum. Bana cevap vermeyince odama geçip uyumuştum.
Chan sanki kucucuk minicik asik misin
Oy vermeyi unutmayınn
![](https://img.wattpad.com/cover/342314615-288-k172339.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Fate ~Chanmin~
FanfictionChan,bir mafya sayılabilecek birisiydi. Köpeği ile başladığı bu işte köpeğiyle devam ediyordu. Köpeğini öldüren karşıdakilerden intikam almak istiyordu. Bilmiyordu ki o çocuğa bağlanacağını...