My Fate ~Chanmin~

~3~

Chan

Akşama kadar yine de bir şeyler sorup durmaya devam etmişti Changbin. Jisung ve Hyunjin bir kaç kağıtla ilgileniyordu. Ben bilgisayarın başında mailleri okuyordum. Daha fazla kalmayacaktm. Mailleri de kontrol edip çıkacaktık. Farklı bir şey yoktu. Genelde tanıdığım maillerdi. Sürekli gelen veya gelebilecek mailler. Bir tanesi dışında.

@**********
Kime yakınlaştığın veya konuştuğun umrumda değil. Sadece Seungmin'den uzak dur. Bir daha yaklaştığını görürsem iyi olmaz Chris:) Hareketlerine dikkat et. Olacaklara katlanacağını bildiğini düşünüyorum. En kıymetlilerini de  iyi tanıyorum. Her adımını dikkatle at.

Bu mailin kimden geldiği hakkında bir bilgim yoktu. Daha komiğiyse ben bahsettiği Seungmin'i bile tanımıyordum. Fazla şaşıracak bir şey değildi. Maili ilk defa görüyorum ayrıca Seungmin denen adamı da tanımıyorum. Sözde beni iyi tanıyormuş. Çok korktum gerçekten, çocuk mu kandırmaya çalışıyorlar? Bizimkilere haber vermekten zarar gelmez deyip yanıma çağırdım.

"Chan Seungmin denen adamı tanımadığına emin misin? Yeni geldiğine göre yeni bir şey olmuş demektir." Changbin böyle işlerde çok ciddiydi. Kendinden emin bir şekilde her şeyi hallederdi. "Eminim Chang ismini bile duymadım. Maili kimin attığına bakabilir misin?"

"Ben de en son yaptığımız şeylere bakarım belki Seungmin'i daha önceden tanıyoruzdur. Belki de geçenlerde yaralanan birilerindendir." Jisung da en küçük olmasına rağmen her şeyi dikkatli incelerdi. "Yarın baksak da olur. Fazla önemli bir şeye benzemiyor. Çocuk kandırmaya çalışıyorlar sanki. Yarın bakarsınız."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eve geçtikten sonra ben olmasam da diğer üçü fazlaca gergindi. Fazla kafaya takılacak bir şey değildi aslında. Ama içlerindeki her şeyi araştırma duygularına yenik düşüyorlar. Ben onları çoktan aştım. O şekilde bütün tehlikeyi kendi üzerime çekiyordum.

Salonda otururken Changbin odasından bağırdı. Hâlâ bir şeyler bulmak için uğraşıyor. "Chan maili buldum ama tanıyor musun?" Önemsemeyecek olsam bile maili kimin attığını öğrenmek benim zararıma olmazdı.

" Kim Dong Min sanırım. Ben tanıdığımı düşünmüyorum. Belki sen tanıyorsundur."

Changbin işindeyken fazla ciddi olurdu. Benim istediğim de buydu zaten.

"Sanırım duymadım. Zaten çoğunun ismini bile bilmiyoruz. Tabi onlar bizi tanıyorlardır."

"Seungmin'in kim olduğunu öğrensek daha kolay olacak, ama hiç birimiz ismini bile duymadık. Nereden bilebiliriz ki?"

"Fazla takma Changbin bir şey olacağa benzemiyor. Mailini bile düzgün gizleyememiş birisinden ne beklersin?"

Changbin üstelemedi ama hâlâ aklında bir kaç şüphe olduğu kesindi. Olay varsa çözmeden rahatlayamayacak. Tabii olay varsa.

Akşam herkes salona toplandığında Jisung bir şeyler öğrenmiş gibi yerinde duramıyordu. En fazla Seungmin'in kim olduğunu öğrenirdi. İşime yaramayacaktı. Jisung'un telefonuna sürekli gelen bildirim sesleri de merakını dindirmiş olacak ki unutmuştu. Bizim ekiple çalışmayan ama yakın sayılacak bir kaç arkadaşımız daha vardı. Genelde bizde toplanırdık.

"Minho ve Felix. Uzun zamandır görüşmediğimizi falan yazmışlar. Toplansak nasıl olur diye soruyorlar."

"Tabi Minho var kapıda beklersin değil mi?"