~11~

378 48 13
                                    


Chan

Dün en son ne olduğunu hatırlamıyordum. Koltukta uyuyakalmışım. Tek ben değil tabii. Benim haricimde  Hyunjin, Jeongin ve Seungmin de uyuyordu. Neden böyle uyumayı tercih ettik bilmiyorum. O rahatlıkla uyurlardı tabii ki.

Ben doğrulunca Hyunjin sese kalkmıştı. Uyuyor gibiydi ama sesi duyunca ayaklandı. "Niye burda uyumuşuz amına koyayım biz?"

"Sence ben biliyor muyum? Jeongin neden gitmedi acaba?"

"Gitmesini istersen göndeririz Hyunjin. Bunu mu taktın cidden?" Hyunjin dalga geçtiğimin farkındaydı. O da bozuntuya vermeden cevap veriyor. "Sen hiç bozulma Seungmin'i göndeririz. Çok açık çok belli çok acemisin Chan. Seungmin de anlarsa sıçtın."

Bahsettiği şey gayet açıktı. Seungmin'e olan ilgimden bahsediyordu. Anlamak zor olmamıştır tabii ona. Seungmin'in anlaması beni aslında korkutmuyordu. Anlasa da olacak bir şey yoktu.

"Anlarsa anlasın Hyun. Ne olabilir en fazla?"

"Bilmem olur mu?"  Hyunjin ile konuşurken Seungmin kafasını kaldırmıştı. Ne kadar anlayıp anlamamasını umursamasam da -veya umursamaz gibi görünmeye çalışsam da- susmuştum. Seungmin ayağa kalkmıştı. O kalkınca Jeongin de kalkmıştı. Domino.

"Kaçırdınız yetmedi bir de birlikte mi yatıyoruz artık?"Ukala konuşmaları hoşuma gidiyordu. Bu şekilde de çok tatlı oluyordu. "Sen de meraklıymışsın?"

"Sıra Jeonginde mi? Çok ciddiyim siktir olup gitmek istiyorum."

"Gitmek mi istiyorsun? Git. O kaçmak için can attığın yere siktir olup git."
Seungmin'e olan duygularımdan emin değildim. Onu sürekli takip edip korumak istiyordum. Ama onun isteyip istemediğini anlamak çokta zor olmamalı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bu da delirmem için bir sebepti.

Jeongin Seungmin'e bakıyordu. Aynı zamanda ben de. Seungmin'in gözlerinden her şey okunuyordu. Bütün siniri gözlerinde belli gibiydi. Bana bu şekilde bakması bile canımı yakıyordu. Şu an Seungmin'e sıkıca sarılmak istiyordum. Ama yapamıyordum.

Seungmin bir şey diyecek gibi olmuştu. Ama söylememişti. Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. "Ne anladınız? Amacınız neyse peşinden gidinsenize! Madem bu kadar adamsınız ya. Sözünüzün de arkasında durun. Öldüremez misin? Yapamazsın tabii değil mi? Yanlış mı düşünüyorum. Yanlış düşünüyorsam şu an burada beni öldürmelisin!"

Jeongin'in de gözleri dolmuştu. Seungmin'in kolunu tutuyordu. Seungminse sadece bana bakıyordu. Hyunjin'e bir şeyler demiştim. Jeongin'e çekilmesini söylemişti. ***

Jeongin çekildikten sonra Seungmin'in yanına gidip sarılmıştım. Asla yapmamam gereken şeyi o anda yapmıştım. Bir şeyler hissediyordum. Ama o hislerin neden veya nasıl olduğunu bilmiyordum.

Kafasını göğsüme yaslamıştı ve gözyaşları üstüme geliyordu. Ağlaması bile fazla sessizdi. Kafasını yavaşça kaldırmıştı. Gözünde hâlâ o bakış yoktu. Daha çok ne yapacağını bilemez gibi bakıyordu. Hâlâ sarılmak istiyordum.

Seungmin'in ağlaması hâlâ bitmemişti. Jeongin'in bakışlarından korktuğu belli oluyordu.

"Ne oldu? Öldüremedin değil mi? Ben istemiştim aslında,neden yapmadın? Kurtulmuş olmaz mıydım?"

"Hayır Seungmin. Kurtulmuş falan olmazdın. Anlıyorsun değil mi? Sadece daha önce yaşadıklarından kurtulmak istiyorsun sen. Hayatından değil. Şu ana kadar yaşadığın bütün kötü anılarından kurtulmak istiyorsun."

"Ölsem geçecek biliyor musun?"

Jeongin Seungmin'in yanına biraz yaklaşmıştı. "Beni de mı bırakacaksın peki? Önceden yaşadığın şeyler için mi? Birlikte de mi atlatamazdık Seung?"

"Atlatamazdık Jeongin. Geçmişin izleri geçer miydi?"

Hyunjin Jeongin'i yanına çağırmıştı. Ne olacağı açıkçası umrumda değildi. Seungmin ve ben yalnız kalmıştık.

Odaya girmişti ve ben de arkasından gitmiştim.

"Neden beni öldüremiyorsun? Kendim mi yapmam gerekiyor?"

"Aklından bile geçirme. Ne ben sana bir şey yapacağım,ne sen kendine zarar vereceksin. O yaralarını birlikte biz kapatacağız Seungmin."

"Konuşmak her zaman kolay olmuş muydu? Bir şeyleri bilmeden konuşmayı seviyorsun hâlâ."

"İstediğin kadar rahat konuş Seungmin. Kimse yok."

"Chan'dı, değil mi?"

"Otursana."

"Her neyse. Neden yapmadın gerçekten? Merak ediyorum biliyor musun? Madem herkese istediğin şeyi yapabilirsin,bana neden zarar vermiyorsun?"

Her şeyi kurcalaması fazla hoşuma gitmiyordu. Ama açıklamam gerekirdi. Ne olduğunu saklayamazdım. Saklasam da onsuz yapamazdım.

"Fazla mı merak ediyorsun? Çünkü seni seviyorum Seungmin. Herkese yapabileceğim şeyi yapamamıştım sana. Sen zarar göreceksin diye korktum. Sana nasıl zarar verebilirdim ki? "

"Neden? Neden onca kişi arasından ben?"

"Kalbimi kontrol edemiyorum Seungmin. O da sana döndü." İkimiz de oturuyorduk. Seungmin cevap vermeyince yaklaşmıştım. Rahatsız olmayacağını düşünerek dudağımı dudağına bastırmıştım. Belki bundan pişman olacaktım. Veya olmayacaktım. Ama yapmıştım.

***Koydugum yerde ne dusundunuz doğruyu söyleyin

Col hizliwiniz chwn bey

Evet zorla yazdim ototmwyik dyxeltme banq yardim wtti

My Fate ~Chanmin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin